🐻26🐻

4K 286 129
                                    

Gözlerini kırpıştırdı Jimin. Nerede olduğunu anlamadığında tekrar gözlerini açıp kapadı.

Gözleri ile etrafa baktı. Bedenine sarılı kollar fark ettiğinde Jungkook'un yanı başında olduğunu yeni kavramıştı.

"Jungkook? "

Kafasını salladı. Bir süre sonra her şeyi hatırlamıştı. Sonra derin nefesler aldığını fark etti.

Başı çatlıyordu ve midesi ağzına gelmek üzereydi. Jimin hızla Jungkook'tan kurtuldu ve ayağa kalktı.

Bulduğu ilk çöp kutusuna eğildi ve öğürmeye başladı. İçindeki her şeyi çıkarsa da öğürmesine engel olamıyordu.

Bu sırada Jungkook yanına geldi ve bir eli ile Jimin'e destek verdi. Ve onu sakinleştirmeye çalıştı.

"Tamam, Jimin. Kusacak bir şeyin kalmadı. Sakin ol. "

Jimin zor da olsa öğürmeyi kesti. Yutkunmaya çalıştı. Ama ağzındaki acı tat yüzünü buruşturmasına neden olmuştu.

Jimin doğruldu ve elinin tersi ile ağzını sildi. Jungkook biraz önce aldığı su şişesini Jimin'e uzattı.

Jimin hızla elindeki şişeyi kaptı ve içmeye başladı. Hem susamıştı hem de kusmanın ağızda bıraktığı acı tattan dolayı bolca içmek istemişti.

Jimin şişeyi bitirdiğinde önündeki çöp kutusuna attı. Hala ne olduğunu anlamamıştı. Bu yüzden merakla Jungkook'a döndü.

"Az önce ne oldu Jungkook?"

Jungkook Jimin'e yaklaştı. Bir elini avuçlarının içine aldı. Jimin hala merakla ona bakarken sorusunu cevaplaması gerektiğini biliyordu.

"Tansiyonun düşmüş olmalı. Seni bulduğumda bir kaç kişi etrafına toplanmıştı ve sen bilinçsiz bir şekilde yerde yatıyordun."

"Oh, peki."

Jimin sıkıntıyla bir nefes verdi. Ve kafasını Jungkook'un omzuna gömdü. Jungkook şasırsa da, ona güven vermek için kollarını Jimin'e sardı.

"Şimdi daha iyi misin?"

Jimin Jungkook'un sorusunu yanıtlayamadı. Gözleri dolmaya başlamıştı ve burnunu çekiyordu.

Bir süre sonra Jimin'den hıçkırık sesleri gelmeye başladı. Jungkook kollarını sıkılaştırdı ve Jimin'in saçlarına bir öpücük kondurdu.

"Hayır. Daha iyi değilim."

Jimin titreyen kollarını Jungkook'un boynuna doladı. Jungkook ise Jimin'in sırtındaki ellerini beline indirdi. Ve Jimin'in boynuna minik bir öpücük bıraktı.

Jimin biraz sakinleşmeye başlarken, Jungkook Jimin'in boynuna öpücükler bırakmaya devam etti.

Jungkook sabırsız bir şekilde öpücüklerini sertleştirdi. Ve Jimin'in boynuna kızarıklar bırakmaya başladı. Jimin anın verdiği zevkle inlememeye çalışıyordu.

En sonunda Jimin Jungkook'tan biraz çekildi. Jungkook ise bunu fırsat bildi ve dudaklarına yapıştı.

Arada ayrılıyor sonra aynı hızla tekrar öpüyordu Jungkook. Nefes sesleri ve şapırtıları birbirine karışıyor, nefesleri boyunlarını yalayıp geçiyordu.

Jungkook Jimin'i öpmeyi kesti ve alınlarını birleştirdi. Jimin ise Jungkook'un devam etmesini istiyordu.

İkisi de derin nefesler alıyordu. Jungkook Jimin'in belindeki ellerini gevşetti. Ve diyeceklerini toparlamaya çalışıyordu.

"Sana bir şey oldu diye çok korktum. "

Jimin güldü. Endişelenmesine sevinmişti. Ama Jungkook gülmüyordu. Kaşlarını çattı bir eliyle Jimin'in çenesinden yumuşakça tutarak gözlerine bakmasını sağladı.

"Jimin, bu gülünecek bir şey değil. Söz konusu senin hayatın. Ya kafanı sivri bir taşa çarpsaydın? Ölebilirdin de! Bir daha böyle kaçmak yerine bana geleceğine söz ver."

Jimin kıkırdamayı kesti ve gülümsedi. Jungkook ise ciddiyetini bozmamıştı.

"Tamam, bir daha kaçmam."

Jungkook ciddi bir sesle devam etti.

"Söz ver."

Jimin, Jungkook'un ciddi sesiyle titredi ve cevap verdi.

"Söz veriyorum."

Jungkook gülümsedi ve burunlarını sürttü. Sonra dudağına bir öpücük bırakıp tamamen geri çekildi.

El ele tutuştular ve yürümeye başladılar. Jimin ise nerede olduklarını bile bilmiyordu.

"Jungkook, nerede olduğumuzu biliyorsun değil mi?"

Jungkook gergince güldü ve durdu. Başını çevirerek Jimin'in sorusunu cevapladı.

"İnan sevgilim, hiç bir fikrim yok."

Jimin elini alına vurdu. Sonra Jungkook dediği şeyi kavrayarak kulaklarına kadar kızardı.

"S-sen bana sevgilim mi dedin az önce?!"

Jungkook gülümsedi ve Jimin'e yaklaştı.

"Evet, sevgilim. Evet dedim. "

🐻Teddy Bears🐻--JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin