🐻Teddy Bears🐻--Jikook

🐻27🐻

"Beni nasıl buldun o zaman?!"

"Seni okuldan beri takip ediyordum. Ama bir süre sonra yoruldum ve yürüyerek geldim. Sonra seni yerde yatarak buldum."

Jimin sinirle Jungkook'un elini bıraktı ve ona döndü.

"Eve nasıl döneceğiz?! "

Jungkook Jimin'in öfkeli tavrına karşı sakinliğini korudu. Jimin'in ona çıkışmasına alışmıştı.

Bir kolunu Jimin'in beline sardı ve kendine çekti. Jimin'in saçlarını öptü ve kafasını omzuna yatırdı.

Jimin, kafasını kaldırmaya çalışmadı. Derin bir nefes verdi ve tekrardan Jungkook'un elini tuttu.

"Üzgünüm. Bir an için öfkelendim."

Jungkook kafasını Jimin'in kafasına yasladı ve birbirlerine kenetlenmiş ellerine odaklandı.

"Sorun değil sevgilim. "

Jimin'in yanakları tekrardan yanmaya başlarken eliyle hafifçe Jungkook'un göğsüne vurdu.

"Bana sevgilim demeye devam edersen utancımdan öleceğim!"

Jungkook kıkırdadı. Ve Jimin'in alnındaki saçları çekip yumuşak bir öpücük bıraktı. Jimin ise gözlerini kapattı. Hayatında hiç bu kadar huzurlu ve güvende hissettiğini hatırlamıyordu.

"Telefonumdan nerede olduğumuza bakabiliriz."

Jimin sadece başını salladı ve Jungkook'u onayladı. Jungkook boştaki eliyle cebinden telefonunu çıkardı. Ama açılmayan telefonu ile küfür etti.

"Hay sikeyim."

Jimin merakla gözlerini açtı ve kafasını Jungkook'un telefonuna çevirdi.

"Ne oldu?"

Jungkook telefonunu geri cebine koydu. Sinirle dişlerini sıkarken üşümemesi için Jimin'i biraz daha sıkı sardı.

"Telefonum şarjı bitti. Umarım internetin vardır."

Jimin gergince gülümsedi ve telefonunu çıkardı.

"Okulda kedi videoları izleyerek bitirmiş olabilirim."

Jungkook derin bir nefes verdi ve yavaşça Jimin'in telefonunu aldı. Telefonu eline alırken Jimin'in soğuk ellerini fark etti.

"Sen donmuşsun!"

Jungkook Jimin'i kendine çekti ve montunu onun etrafına sardı. Sonra montunun önünü kapattı ve Jimin'i oldukça dibine çekti.

İkisi burun buruna gelirken Jimin kulaklarına kadar kızarmıştı. Montunu yanına almadığı için bir kez daha sövdü kendine.

Jungkook Jimin'in dudaklarına baktı ve yutkundu. Kendini tutmak istemedi ve Jimin'in dudaklarına bastırdı kendini.

Jungkook açlıkla Jimin'in alt dudağını emerken, Jimin'de aynı şekilde üst dudağını emiyordu.

Jungkook daha ileri gitmeden Jimin ondan ayrıldı ve Jungkook yeniden ona yaklaşırken işaret parmağını dudaklarına bastırdı.

"Telefon."

Jungkook kendine gelmiş gibi başını salladı. Jimin gibi kulaklarına kadar kızarmıştı.

"E-evet. Evet. Tele-telefon!"

Jungkook hızla elindeki telefonu yüz hizasına getirdi. Jimin onun bu haline kıkırdadı.

"Uwu~ çok tatlısın."

Jungkook Jimin'in iltifatı üzerine telefonu düşerecek gibi olsa da tutmayı başardı ve rehberde o ismi aramaya devam etti.

Bir süre sonra aradığını bulduğunda hızla tıkladı ve Jimin'e uzattı. Jimin isme bile bakmadan telefonu kulağına tuttu ve karşı tarafın açmasını bekledi.