Anahtar

81 8 4
                                    

"Yine o garip kara büyü kitaplarını okuyorsun." Mabel kollarını bağdaştırmış kapının eşiğiden Dipper'a bakıyordu. Dipper, kız kardeşi orada hiç yokmuş gibi elindeki kitabı okumaya devam etti.

Mabel odanın içine girdi. Dipper'ın masasındaki kitaplardan birini alıp hızlıca sayfalarını çevirdi. "Gerçekten böyle şeylere inanıyor musun? Akılsız bir bebek gibi." Dipper hâlâ Mabel'a bir cevap vermiyordu. En sonunda Mabel, Dipper'ın karşısına dikilip elindeki kitabı aldı. "Kardeşim biz insanları hayvanlardan ayıran şey aklımızdır." Kitabın sayfalarını teker teker ve sakince yırtmaya başladı. "Ama sen bu hurafelere inanıyorsun. Saçma sapan ve gerçek olmayan şeylere. Bu da senin akıl sağlını sorgulamama neden oluyor."

"Söylesene Dipper eğer bu yaptığın şey akıllı birnin yapacağı bir şey değilse sen ne oluyorsun?" Mabel elindeki kitabı yer çekimine bıraktı. Yerlerdeki yırtık sayfalar kitabın düşüşüyle hafiften hareketlenmişti. Mabel'ın yüzünde sadistçe bir gülümseme vardı.

Dipper, kız kardeşini iyi tanırdı. Eğer Dipper şimdi sinirlenirse, kız kardeşi istediği şeyi almış olacaktı.Bu yüzden sakince oturduğu yerden kalkıp Mabel'ı görmezden gelemeye devam etti. Raftan başka bir kitap alıp okumaya başladı. Mabel'ın suratı düşmüştü. "Öyle olsun Dipper." Kapıya yönelip dışarı çıktı.

Malikenin içinde dolanmaya başlayan Mabel sıkıntıdan patlamak üzereydi. Kasabaya çıkıp kendisinden düşük seviyeli insanlarla muhattap olmak istemediğinden bu yerde sıkışıp kalmıştı. Malikaneyi turlamaktan yorulmaya başlayınca en yakınındaki odaya girip dinlenmeye karar verdi.

Oda kullanılmıyor gibi görünüyordu ama oldukça temizdi. Raflarında Dipper'ın seveceği tarzdan kitaplar vardı. Kitapları görmesiyle az önce olan olayları hatırlamış ve sinir küpüne dönmüştü. Raftaki tüm kitapları yere atmaya başladı. Gittikçe daha da galeyana geliyordu ve hiddeti artıyordu. En sonunda tüm rafı yere devirdi. Büyük bir gümbürtü ortaya çıkmıştı. Mabel nefes nefese kalmıştı.

Gözlerini kapatıp bir müddet soluklandıktan sonra odadaki aynaya bakarak dağılmış saçlarını düzellti. Mabel'ın hava alması gerektiğinden perdeleri ve camı açıp odayı havalandırdı. Bir kaç dakika orada sakinleşmeyi bekledi.

Odadan çıkmak üzereyken devirdiği rafın arkasında parlayan gökkuşağı renkli bir şeyi fark ettmişti. Az önce böyle bir parıltı yoktu. Mabel parlayan şeyin yanına gitti. Bir tür saydam kristalimsi bir kapaktı. Mabel kapağı yavaşça açtı. Hiçbir kildi olmaması garipti. İçinde bir anahtar asılıydı. Anahtar da aynı kapak gibi kristalimsiydi.

Mabel anahtar için odada bir delik aradı ama ne kadar arasa da bulamamıştı. Tekrar sinirlenmeye başlıyordu ki odanın kapısının açılmasını duymasıyla kendine geldi.

"Sonunda seni buldum." karşısında duran kişi erkek kardeşinden başkası değildi. Dipper alt üst olmuş odayı inceledi. 'Klasik Mabel.' diye düşündü kendi kendine. "Stanley amca geri döndü."

Mabel, Dipper'a baktı. Üstünü hafifçe düzeltti. Bir kelime daha etmeden Dipper'a omuz atarak odadan dışarı çıktı. Dipper iç çekti. Dağılan odadan o da çıkmak üzereydi ki duvarda parlayan gökkuşağı renkli kapağı fark etti. Yerdeki kitaplara basmamaya çalışarak kapağın olduğu yere geldi. Açılmıştı ve içi boştu. Daha doğrusu ilk bakışta öyle görünüyordu.

Bir çok kişinin fark edemeyeceği bir şey gizliydi içinde ama oldukça fazla kitap okuyan Dipper ne olduğunu ilk bakışta anlamıştı. Elini içeri sokup gözün arkasındaki ikinci kapağı açtı. İçinde bir defter vardı.

Dipper defteri eline aldı. Defterin üzerinde altı parmaklı ele benzeyen bir sembol vardı. Metalimsi bir sarısı olan sembolünün üzerindeki '3' rakamınını Dipper baş parmağıyla hafifçe okşadı. "İlginç."

Bir elinin cebine atan Dipper odadan defterle birlikte ayrıldı.

Reverse FallsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin