"Çok güzelsin."
Boğuk sesi ile mırıldandı Taehyung. Karşısındaki güzellik karşısında dün akşam feleği şaşmıştı ve sahnesi biter bitmez onu uzun ve ateşli bir öpücüğe sürüklemişti.
Muazzamdı. Aklı bu kadar güzel bir varlığı kabul etmiyordu. Hala uyuyan beyaz ve pürüssüz yüzü izlemeyi bırakıp komodinin üzerinde duran sigara paketinden bir sigara çıkardı, yaktı.
O sırada yan tarafında yatan beden yavaşça Tanrıyı uğraştığına emin olduğu gözlerini araladı.
"Adım inlemelerine çok yakıştı."
"Ahh-jimin-mhhh" ikiside yüksek sesle kahkaha attılar, Taehyung'un gözleri dolgun dudaklara takıldığında diğeri hala gülümsüyordu.
Baş parmağını diğerinin gülümsemesinde gezdirdi.
"Nasıl bu kadar güzel olursun anlamıyorum."
Gözlerini kısarak sevimli bir gülümseme bırakıverdi ve dudağındaki parmakların sahibini de kıkırdamaya mahkum etti.
"Aslında buraya geliş sebebim farklıydı ama aklımı başımdan aldın."
"Hmm, öyle mi?
Göz gözeyken dudaklarını okşayan parmakta dilini gezdirdi.
Taehyung sırıttı,
"Dün gece ne kadar sert olduğunu bilmesem sabah seksine hayır demezdim Jiminnie."
Tekrar gülüştüler.
Güzel bir tabloydu.
Duygu katılmadığı halde yapılan seks sonrası yarısı içilmiş bir sigara eşliğinde ne duygu dolu, ne de kaba olan dokunuşlar veriyorlardı birbirlerine ve dudakları ile isimlerinden başka bir şey bilmiyorlardı. İsimlerini inlemek için öğrenmiş olmaları ise cabasıydı.
Bundan sonra bildikleri tek şeyi tekrar ve tekrar inlemek için kullanacaklarından bir haberlerdi.
Acı dolu inlemeler.
____________________
Jeongguk gördüğü kişiye hala inanamazken kendini kollarına attı adamın.
"Yongguk hyung! Seni cidden çok özlemişim."
"Ben de seni çok özledim Jeongguk-sshi. Ama bu iğrenç yerde daha fazla duramayacağım. Hadi, gidelim."
Jeongguk tam ağzını açmış itiraz edecekken Yongguk tekrar konuştu.
"Patronundan izin aldım. Hadi, gidiyoruz."
Küçük olanın elini sıkıca tuttu ve çıkışa sürükledi. Pahalı arabasına bindikten sonra yola koyuldular.
Büyük olanın evine vardıklarında, her zamanki yaptıkları şeyleri tekrar ettiler.
Açtıkları filmi izlerken birbirlerini görmedikleri sürede neler yaptıklarından bahsettiler birbirlerine. Sonra da birbirlerine sarılarak uyudular. Uzun zaman sonra mutlu bir şekilde uyumuştu Jeongguk. Hyungunu cidden çok seviyordu.
——————————
Taehyung, sabah kahvesini içtikten sonra Jimin ile birlikte güvenlik odasına gitmişlerdi. Dün geceye ait kayıtları açmışlar ve izlemeye başlamışlardı. Jeongguk'un sahnesi geldiği zaman Taehyung videoyu durdurdu. Jimin dilini dudaklarının üzerinde gezdirdi ve ekrana biraz daha yaklaştı kim olduğunu anlamak için."Aaa- bu Jeongguk. Dostum, işin biraz zor."
"Onunla yakın mısın?"
"Denebilir."
"Onunla yakın olma Jimin-ah. Çünkü etrafındaki herkesi yok edeceğim." Korkutucu bir ses tonuyla konuştu Taehyung.
Jimin başını salladı ve videoyu oynattı. Jeongguk'un dans sahnesiydi.
"18 yaşında. Kimsesi yok. Arkadaşı yok. Kirasını ödemek için burada çalışıyor. Aç kaldığına eminim."
O sırada Jeongguk'un sahnesi bitmişti. Taehyung sahne arkasına ilerlemiş, o sırada Jimin ile karşılaşmıştı. Onlar öpüşmeye başladığı zaman Jeongguk'un yanına korkunç tipli bir adam gelmiş ve onunla sarılmıştı. Taehyung sinirden dişlerini birbirine bastırıyordu. Jeongguk adama sürekli gülümsüyordu. Bu onu daha da sinirlendirmişti. Çenesi kasılmış, elleri titremeye başlamıştı.
İşte Kim Taehyung hep böyleydi. Duygularını hep zirvede yaşardı. Zirvenin biraz altına inecek olursa eğer, en dibe yuvarlanırdı.
Jimin'e bir şey demeden bardan ayrıldı. Arabasına binip şirkete ulaştı. Odasına vardığı zaman hala sinirden titriyordu. Telefonunu aldı ve 2'ye basılı tuttu. Bir numara aranmaya başladı. Karşı taraf aramayı yanıtladığı zaman konuştu.
"Jeon Jungkook. .... lisesinde okuyor. Onu Kim Jungkook yap."
Koyacak şarkı bulamadım.
Taehyung normal biri değil.
Çok hızlı ilerliyor farkındayım ama bu kitaba yeni bölüm atmak hiç aklıma gelmiyor bu yüzden yazacaklarımı unutuyorum.
Diğer bölüm daha uzun olacak.
Yazmayı unutmazsam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daddy Isseus, vkook
FanfictionS-sana baba demek istiyorum. İçerisi sandığınız kadar cringe değil