smile

2.0

Bunny_jjk: selam B)

Cryz_girl97: merhaba.

Bunny_jjk: ne yapıyorsun bakalım

Cryz_girl97: oturuyorum.

Bunny_jjk: iyi otur

Bunny_jjk: sorduğun için sağol ben de oturuyorum

Cryz_girl97: iyi.

Bunny_jjk: hera neden soğuk davranıyorsun? O gün içinse üzgünüm. Ama arkadaşım hakkında öyle konuşamazdın

Cryz_girl97: işim var jungkook.

Telefonunu koltuğun üzerine koyup etrafa bakındı. Jungkook'un doğum günüydü bugün. Şirketi fazla abartılı olmamak şartıyla süslemişlerdi. Ortaya da pasta koymuşlardı. Pastanın üzerinde de iyi ki doğdun jungkook yazıyordu.

Çalışanlardan biri "geliyorlar"deyince hera hızla keografi odasına indi. Jungkook'un doğum gününü burda kutlamayı düşünüyordu. Yere oturup beklemeye başladı.

Yukarıdan sesler geliyordu. Gülümsedi, Heycanlanmıştı. Derin bir nefes alıp kafasını arkaya attı ve gözlerini yumdu. Yaklaşık beş on dakika sonra kapı açılmıştı.

Hera gözlerini açıp kapının önünde ona şaşkınca bakan jungkook'a gülümsedi. Ve ayağa kalkıp yanına doğru yürüdü.

"İyi ki doğdun tavşankook"

Jungkook ani bir hareketle hera'yı kolları arasına aldı. Onunla bir daha konuşmayacağını en önemlisi doğum gününü kutlamayacağını düşünmüştü. Hera ellerini yavaşça jungkook'un beline sardı.

Kokusu hera'yı sarhoş etmişti. İkisi de gülümsüyordu.

"Kutlamayacağını sanmıştım"

"Hangi kafayla böyle düşündün?"

"Konuşurken biraz soğuk davrandığın iç-"

"O sürpriz olsun diyeydi. Hem geleceğimi beklemiyormuşsun ki baya sürpriz oldu"diyerek sözünü kesti Hera. Jungkook evet anlamında kafasını salladı. Elinden tutup köşede ki sandalyenin yanına çekti jungkook'u.

"Tavşanlı kurabiye mi?"

"Evet. Hadi ye"

Jungkook gülümseyerek eline bir tane kurabiye aldı ve ısırdı. Hera onu gülümseyerek izliyordu. Tam üç saat bunlarla uğramıştı çünkü sadece jungkook'a yapmamıştı, şirkettekilere de yapmıştı.

"Sanırım bundan sonra bana sürekli kurabiye yapmak zorundasın"

"Beğenmene sevindim"dedi yere oturarak. Jungkook ta yere oturdu ve başını hera'nın dizlerine koyarak uzandı. Hera gözleri kocaman olmuş dizinde gözleri kapalı yatan jungkook'a bakıyordu.

Titreyen ellerini yavaşça sevdiği çocuğun saçlarına yerleştirdi. Çekiniyordu hoşlanmazsa diye. Ama denedi. Parmaklarını bir kaplumbağa misali hareket ettirdi.

Jungkook gülümsedi. Onunda hoşuna gitmişti saçlarında gezinen parmaklar. Gözlerini açtı usulca. Hera da onun bu hareketini  yanlış anlayıp ellerini saçlarından çekti. Az önce saçlarında gezinen parmakları nazikçe tuttu ve ait oldukları yere koydu jungkook. Saçlarına....

O an ikisininde aklından tek bir düşünce geçti. 'Seni seviyorum'