26. BÖLÜM

418 29 7
                                    

Okul dan   sonra  Jin ve Moonbyul okulun kapısından kol kola  çıktılar. Herkesin gözü onlardaydı .

Jin: Eve bırakmamı mı istersin yoksa biraz vakit geçirsek mi ?

Moonbyul gülümseyerek baktı.

Moonbyul: Eve biraz geç gitmem sıkıntı olmaz.

Sonra heyecanla Jin ' in kolunu biraz daha sıktı.

Moonbyul : Oppa ! Bana dondurma al .

Jin yanağını parmağıyla işaret etti.

Jin: Önce hak etmen lazım.

Moonbyul: Pis fırsatçı.

Jin: Tamam yanağımı  öpme . Ben sana yinede  dondurma alırım.

Moonbyul bir banka oturup Jin' in dondurma alıp gelmesini bekledi.

Jin: Al bakalım.

Moonbyul: Teşekkür etmeyeceğim çünkü sevgilimsin almak zorundasın.

Jin ile Byul dondurmalarını yediklerinde  banktan kalkıp tekrar yürümeye başladılar ellerini birbirinden ayıran ise Jin' in ısrarla çalan telefonu olmuştu.

Jin : Byul  annem arıyor. Sadece beni eve çağırmak için arar. Seni eve bırakamayacağım için üzgünüm.

Moonbyul: Önemli değil git sen tabii.

Moonbyul başka bir şey demeden onun yanından ayrılıp kısa zamanda evine geldi.  Odasına gidip üzerini çıkartacakken bir ses duydu .

" Moonbyul !  "

" Moonbyul !"

Byul etrafına bakınıp sesin nereden geldiğini anlamaya çalıştı.

Moonbyul: " Kim var orada ! "

" Hadi ama onu sevmiyorsun "

Moonbyul: Nerdesin , benden ne istiyorsun ?

" Beni tanımadın mı aşkım ? "

Moonbyul kalp atışlarının artmasını durduramadan camda yansıyan Solar ' a baktı.

Moonbyul : Solar! Ne yapıyorsun orada ! Düşeceksin.

Solar: Artık çok geç .

Moonbyul : Hiç bir  şey için geç değildir .

Solar: Zaman doldu.

Moonbyul : Korkuyorum yanıma gelir misin ?

Solar gülümseyerek Byul ' a el sallayıp  kendisini  geriye doğru boşluğa bıraktı.

Moonbyul  boğazı yırtılırcasına  bağırmaya başlayınca Hyejin korkuyla odaya girdi.

Hyejin: Tatlım ne oldu.

Moonbyul:  Solar kendini aşağıya attı .

Hyejin şaşırarak yanıt verdi.

Hyejin: Ne !

Hızlıca pencereyi açıp etrafa bakındı.

Hyejin: Moonbyul dalga geçme kimse yok aşağıda .Öyle bir şey olsaydı Solar' ın yaralı bedeni yerde yatar olurdu.

Moonbyul: Bana inanmıyor musun?
Belki biri hastaneye götürmüştür.
Dışarı bakmaya gidiyorum.

Hızlıca dışarı çıktığında Hyejin de arkasından gitmekten başka çaresi kalmamıştı.

Moonbyul yerde yatan yaralı bir beden göremeyince etraftaki iş yerleri çalışanlarına sormaya başladı.

Byul herkesten aynı yanıtı alıyordu. Kimse yaralı bir beden  görmemişti.

Hyejin: Byullie şimdi Solar' ı arayacağım . İyi mi değil mi kendi kulaklarında duy.

Solar aranıyor ....
  Solar aramaya yanıt verince Hyejin telefonun hoparlörünü açtı.

Solar : Efendim Hyejin.

Hyejin: Nerdesin.

Solar: Evde .

Hyejin: İyi misin?

Solar: Tahmin edemeyeceğin kadar.

Hyejin: Bugün bizim evin oradan geçtin mi?

Solar: Hayır sanmıyorum.

Hyejin: Anlıyorum Solar kendine dikkat et. Görüşürüz.

Solar: Hyejin bir sorun mu var?

Hyejin: Hayır öylesine . Hoşçakal.

Telefonu kapatıp yere çömelmiş Byul' a baktı.

Hyejin: O iyi sende duydun.

Moonbyul: Gördüklerim gerçekti.

Hyejin: Telefondan duyduğum ses de Solar' ın sesiydi.
Kalk  eve gidelim. Belli ki yorulmuşsun dinlenmeye ihtiyacın var.

Moonbyul elleriyle yüzünü kapattı.
Solar' ın iyi olduğuna mutlu olmuştu.
Ama ya gördükleri ...

Bu arada hatırlamışken bir kaç bir şey söyleyeceğim :)

Moonlight ( MoonSun)
Ve
İn the bed ( Moonsun)
Hikayeme bakmadıysanız bakarsanız mutlu olurum.

İn the bed ağlıyordu :D onu fazla okuyan yok :(

SECRET LOVE ( MOONSUN) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin