Multimedya; Oğuzhan
Berrak
Her sabah lanet ettiğim alarmın sesiyle uyandım.Saat 6.45 i gösteriyordu.Yataktan çıkmak istemesem de annemin her sabah olduğu gibi bu sabahki söylenmelerine daha fazla dayanamayıp yatağımdan çıktım ve kendimi banyoya attım. Hızlı bi duşun ardından okul kıyafetlerimi giyinmeye koyuldum. Hızlıca saçımıda sıkı bi at kuyruğu yaptıktan sonra mutfağa indim. Annem benim için kahvaltı hazırlamıştı fakat saat 7.30 u gösteriyordu. Hızlıca ağzıma bi parça ekmek attım ve koşar adım evden çıktım.
Dersim 8 de başlıyordu.Tam zamanında derse yetişmiştim.Herzamanki yerime, en arka sıraya oturduktan sonra Cansuya "bugün onu gördünmü" diye sordum.Görmediğini söyledi. Kanımın çekildiğini hissettim. 1 haftadır okula gelmiyordu.Acaba başına bişey geldi diye düşünmeden edemiyorum.Ders boyunca onun o buz mavisi gözlerini düşündüm.Nihayet zil çaldı, en yakın arkadaşının yanına gidip "Oğuz neden okula gelmiyor? " diye sordum.Cem"bilmiyorum bende ondan haber alamıyorum "dedi.Yalan söylüyordu. "tamam " diyebildim ve oradan ayrılıp sınıfıma gittim. 12 lerin katında dolaşmak gerçekten sinirlerimi bozmuştu.
Bişeyler ters gidiyordu.Tam 5 yıldır onu takip ediyordum, fakat onunla bi kere bile konuşmadım.Aslında cesaret edemedim desek daha doğru olur. Oğuzu ilk defa gördüğümde evimize yeni taşınmıştık. Her sabah evimin önünden geçiyor, yarım saat sonra tekrar koşarak dönüyordu. Sürekli onu takip ediyordum. Oğuza karşı çok farklı duygular hissediyorum. Onunla hiç konuşmasam bile, sanırım ona aşık oldum.Liseye yeni geçmiştim ve onunda bu okulda okuduğunu öğrendim. Benden 2 yaş büyüktü.Şuan ben 10. o ise 12.sınıftı.Belki o beni farketmedi bile, ama ben onu izliyordum.Bugün haftanın son günü olduğu için çok mutluyum. son derse girdiğimizden beri 4 gözle zilin çslmasını bekliyorum. Nihayet.
Eve gitmek ve uyumak için sabırsızlanıyorum.
Nihayet eve geldim. Kendimi direkt odama attım, üstümü değiştirdim ve yatağıma uzandım.Tam uykuya dalmak üzereydimki oğuzun kardeşi ahunun da okula gelmediği zihnime kara bulut gibi çöktü.Ne olmuştu onlara,neden ikiside bir haftadır gelmiyordu.
Ahu benimle aynı yaştaydı,oda tıpkı benim gibi 10.sınıf.Abisinin aksine onun gözleri kömür gibi simsiyahtı,beline kadar uzanan siyah ve dolgun saçları,bembeyaz tenine çok hoş bi uyum sağlıyordu.Çok dolgun diyemeyecegimiz fakat incede denilemeyecek kırmızı dudakları vardı.Kocaman gözleri küçük burnu ve pek belirgin olmayan çilleri ona ayrı bir çocuksu hava katıyordu.
Oğuzhanla pek benzemezler birbirlerine.O oğuzhanın aksine hayat dolu ve çevresine neşe saçan bir kızdı.Herkes tarafından sevilirdi özelliklede hocalar tarafından.Oğuzhan onun tam aksine,kimseyle konuşmaz,hiçbir kıza yüz vermezdi.Cem ve Ahu dışında kimseyle muhatap olmaz,Ölü gibi gezerdi.Belkide ona olan hayranlığımın sebebi buydu,bilmiyorum.Bir insan ölü bir ruha sahip başka bir insana nasıl böyle derin duygular besleyebilirdiki.Bunları düşünürken ağırlaşan göz kapaklarim kapanmaya,karanlık beni iyice içine çekmeye başladı ve kendimi uykunun huzurlu kollarına bıraktım.
