...

200 4 3
                                    

*Yoon JiAh*

Tanrım ! 10 dakika sonra Super Junior'la klip çekimimiz vardı ve ben hala JiNa'yı bulamamıştım.

Menajer Do kesinlikle beni öldürecekti. Bir ara bu kıza saygı nedir öğ-- NE ? JiNa IU ile birlikte miydi yoksa lenslerim bana oyun mu oynuyordu ? Uyarıcı ufak bir öksürük ve öldürücü lazer bakışlarım eşliğinde yanlarına gittim. JiNa'yı oradan çekip almak için aklıma gelen ilk sözcükleri  sıraladım;

''Tatlım, Menajer Do bizi çağırıyor, kuru temizlemeden gelen giysiler ütülenmiş.''

Ciddimisin JiAh ? Daha iyi bir bahanen yok muydu ? 

Kendimle konuşmayı bırakıp JiNa'yı kolundan sıkıca kavradım. Azarlamak için gayet uygun olduğunu düşündüğüm tenha bir köşe bulduktan sonra şakımaya başladım.

''Seni gerizekalı kız ! IU'nun Thunder'ın eski sevgilisi olduğunu biliyorsun. Birbirimizden nefret ettiğimizi de biliyorsun ! Senin derdin ne ? Sayende kendimi bir kez daha rezil ettim !''

''Unni, sakin ol sadece tabletini kullanıyordum. Fotoğrafa bakmak için..''

Pekala, işin içine erkek girerse durum değişirdi.

''Dökül bakalım, yakışıklı mıymış bari şu gizemli çocuk ?''

''Bilmiyorum, fotoğraf yoktu.''

''Vay canına cidden gizemli ha ?''

''Evet. IU unni de aynı şeyi söyledi.''

Bu kız benim sabrımı sınamak için gönderilmişti. Artık kesinlikle emindim.

''JiNa, senin aklın yerinde mi ? Beni sinirden öldürmeye mi  çabalıyorsun ?''

''Unni ! Şu takıntından kurtulmalısın. Thunder oppa'dan hoşlanıyorsun diye sadece senin olduğunu mu sanıyorsun ? Onu şatoya hapsetmek gibi garip fantezilerin bile var !  Ondan hoşlanıyorsan, söylemelisin. Yakınındaki her kıza 'potansiyel sapık Thunder çalıcı' muammelesi yapmana gerek yok. Tanrı aşkına unni, bana kaş-göz yapıp durma !'' 

İşte şimdi tam anlamıyla bit-miş-tim.. Thunder, anime misali kocaman açılmış gözlerle JiNa nın omzunun üzerinden bana bakıyordu. 

''Merhaba bayanlar..'' Sesi fısıltı gibi çıkmıştı. Şaşkınlıktan öylece kalmıştı. Bir an için gözlerine baktım ve stajyerken geçirdiğimiz zamanları aklıma getirdim.

-FLASHBACK-

''Dur-ahaha dur artıhaha-dur artık ! Lütfen ! Biraz daha gıdıklarsan çatlayacağım.''

''Bunu siz istediniz bayan. O salatalıklar yemek için değildi, cildim içindi.''

''Ben bile bu kadar bakımlı değilken sen nasıl böyle olabiliyorsun ?''

Thunder, zaten yakın olan yüzlerimizi birbirine daha da yaklaştırarak dudaklarıma doğru fısıldadı;

''Bir kız olarak kendinden utanmalısın'' 

Tarçın ? Nane ? Hayır, bu kesinlikle onun kendine has kokusuydu. Hoşlandığım çocuk bu kadar yakınımdayken çok da doğru düşünemiyordum ama kesinlikle bakımlı bir kız olmaya çalışmalıydım. En azından Thunder için.

Benden bir adım geriye çekildi ve nota sehpasının yanına oturdu. En azından öpseydin!

"JiAh, sana bir şey söylemeliyim." Ses tonundan nefret etmiştim.

Heyecandan buz kesmiş ellerimi sıcacık elleriyle sardı ve doğrudan gözlerime bakarak konuşmaya başladı;

"Ben.. Amerika'ya dönüyorum."

Beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Seneler önce yaptığını yine mi yapıyordu?

"Hayır.. Hayır bu kez beni bırakmana izin veremem.. Lütfen.. "

Yanaklarımdan süzülen sıcaklığı elimin tersiyle sildim. Ona bunları söyleme hakkım yoktu. Kendimi ne sanıyordum ki? Çıkmıyorduk bile. Her zaman olduğu gibi bana umut veriyordu ve çekip gidecekti...

+Yazarın ağzından+

Onun ağlamasına dayanamıyordu. Dayanamazdı.. Onu çok seviyordu. Ablası Dara'nın aksine..

Dara gerçekten Jiah'dan nefret ediyordu. Bir ilişkileri olmasını asla desteklemedi. Bu yüzden yine onu Amerika'ya gönderiyordu. Ama bu kez aynı hatayı yapmayacaktı. Jiah'a sadakatini göstermek istiyordu.

Karşısında savunmasızca ağlayan kıza baktı ve terlemiş avcundaki yüzük kutusunu sıktı. Şimdi tam zamanıydı. Ona evlenme teklif edecekti. En azından yüzük onun parmaklarındayken kafası rahat olabilirdi. Derin bir nefes aldı. Tam gerçek hislerini itiraf etmeye hazırlanıyordu ki, sağ yanağına inen sert tokatla afalladı. Sözcükleri boğazında düğümlendi. Kendini güçlü zannederdi Thunder. Şimdiyse yapabildiği tek şey, sevdiği kızın kendinden yavaşca uzaklaşan bedenine bakmaktı..

-Flashback end-

Merhaba arkadaşlar. Aslında bu bölüm de, bu hikaye de burada bitmeyecekti. Hikayeyi herkesten çok değer verdiğim bir arkadaşımla yazıyorduk fakat aramızda olan tatsız olaylar yüzünden hikayenin yazılmış ve taslaklarda bekleyen bölümlerini ekleme cesaretini kendimde bulamadım. Eski eşyalarımı karıştırırken hikayeyle ilgili bir kaç kağıt buldum ve en azından bir bölüm eklemeliyim diye düşündüm. JiAh ve JiNa artık kardeş olmadıklarından, hikayenin devam etmesinin bir anlamı olmadığını düşünüyorum. Okuyan herkese çok çok teşekkür ederim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 30, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kingdom Of K-popHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin