Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Frida hayatı boyunca bir çok hastalıkla mücadele etti. Ama o acısını sanata yansıttı ve Meksikalı bir ressam olarak adını tarihe yazdırdı.
Frida, her zaman cinsiyet klişelerine meydan okudu. Sigara içti, boks yaptı, erkeklere karşı tekila yarışları kazandı, elbise giyen kardeşleri ve annesine zıt bir şekilde aile fotoğrafında takım elbise giydi. "Erkeksi" özelliklerini değiştirmeyi reddetti, kaşları ve bıyıkları da dahil ve bunları kendi portrelerinde belirginleştirdi. Bir kez günlüğüne, "Yüzümde, kaşlarımı ve gözlerimi seviyorum." yazmıştı. Ancak hala kadınlığını giydiği renkli elbiseler ve saçına taktığı çiçeklerle kucaklıyordu.
Frida sanatta, geleneksel kadın güzelliği tasvirinden sapıp onun yerine birçok kadının yaşadığı gerçek deneyimleri resmetti. Resimlerinin asıl konusu sıklıkla tabu olarak görülen ve kadınların deneyimlerinin tamamiyle göz ardı edildiği kürtaj, doğum, emzirme, düşük gibi şeyleri kapsıyordu. Frida feminizm ile ilgili şu sözü söylemiştir.
Ve ben kadınım; Senin istediğin gibi değil kendi istediğim gibi bir Kadınım. Frida Kahlo
