**YENİ İNSALAR TANIMAK LAZIM.
Elimdeki sıcak çikolayı yavaşça masaya bıraktım ve ayağa kalktım.Onlara doğru ilerlerdim.Bu doğru muydu?Ben mi hayal görüyordum?Karşımda Allison ve Eddie duruyordu.Üstelik sadece durmakla kalmıyor,öpüşüyorlardı.Eddie Jennifer'ın sevgilisiydi ve benim 10 yıllık arkadaşımdı.Jennifer çok düşkündü Eddie'ye.Ben onlara imrenirdim.Örnek çift onlardı benim için.Fakat şimdi.Şimdi Eddie gözümde magmadan daha aşağıda.Onlara doğru ilerlemeye başladığımda beni farkettiler.Allison şaşırmıştı fakat Eddie daha fazla şaşırmıştı.Eddie bana bakıyordu,sesi titreyerek;
'''Emily,bak ben açıkl..''
Sözünü kestim.
''Sakın daha fazla konuşma,Eddie.Şerefsiz sıfatı üstüne o kadar yakıştı ki,yalancı sıfatını taşıyamazsın.''
Gözümden onlarca yaş süzüldü.Eddie'ye çok değer veriyordum ve Jennifer.Jennifer benim can yoldaşımdı.Şimdi ne olacaktı?Eddie'yi Jennifer ile olmadan önce onlarca kez Jennifer'ı üzmeme konusunda uyarmıştım fakat beni dinlememiş.Allison'a dönüp;
''Ve sen bugün buluşacaktık seninle.Telefonunu başka birisi açtı ve bana saçma sapan şeyler söyledi.Bunu bir kenara bıraktımda,sen utanmıyor musun?Sevgilisi olan bir erkekle olmaya utanmıyor musun?Yüzsüz.''
Allison o mavi gözlerini kocaman açtı ve Eddie'ye dönüp;
''SEVGİLİ Mİ?!''
Şaşırma sırası bendeydi.
'''Ne yani sevgilin olduğundan haberi yok mu Eddie?''
Eddie iyice dibe vurmuştu.Daha fazla konuşmadan orayı terkettim.Yaşadıklarım inanılacak gibi değildi.Austin'den ayrılmak için gittiğim yerde Allison ve Eddie'yi birlikte gördüm.Hiç yük yokmuş gibi daha fazla yük yüklendi omzuma.Şimdi bunu Jennifer'a nasıl söyleyecektim?Daha Austin ile konuşmamıştım bile.Allison'un telefonundaki ses kimindi.Allison gerçekten Eddie'nin sevgilisi olduğundan habersiz miydi?Kafamda daha onlarca soru vardı ve artık ağır gelmeye başlamıştı.Nefesim yettiğince koşuyordum.Geçtiğim sokakların farkında bile değildim.Bir yandan koşuyor bir yandan hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.Ağladığım için her yer bulanıktı ve çoğu şeyin ne olduğunu kestiremiyordum.Hızla bir çocuğa çarptım.Suratımı kaldırıp titrek bir ses tonuyla;
''Üzgünüm,önüme bakmıyordum.''
Çocuğu süzdüm.Kaslı kolları,mavi gözleri ve buğulu bakışlarıyla tam karşımdaydı.Üzerine giydiği kırmızı t-shirt kaslarından dolayı üstüne yapışmıştı.Şaşkın bir ifadeyle;
''Sen iyi misin?''
''Hayır,hayatımda hiç bu kadar berbat hissetmemiştim.''
''İstersen benimle konuşabilirsin.Yani belki saçma.Yeni tanıştığın birine bunları anlatmak aslında kulağa saçma geliyor.''
Hafif gülümedim ve başımı salladım.Kahverengi saçlarım gözümün önüne düştü.Elimde arkaya attım.Gülümsediğini gördüm.
'''Peki,nereye gitmek istersin?''
''Senin işin varsa benimle ilgilenmek zorunda değilsin.''
''İnan ki benim hiçbir işim yok.'''
'''Pekala.Deniz kenarına gidebilir miyiz?''
''Olur.''
Birlikte ilerlemeye başladık.Çok geçmeden deniz kenarına gelmiştik bile.Denizin hemen karşısındakı banka oturdum.Bu bank daha önce tuhaf bir amcanın bana ''Kendine dikkat et Emily.'' dediği banktı.Hafif titredim.Çocuk bana doğru döndü ve;
''Anlatmak ister misin?''
Çocuğu buraya getirmiştim fakat ne anlatacaktım?Daha doğrusu hangisini?Kararsız bir ifadeyle;
''Önce tanışsak?''
''Oh,doğru.Ben Jimmy.Ya sen?''
''Emily.''
''Tanıştığıma memnun oldum Emily.Sanırım bu tuhaf bir tanışma oldu.''
''Gerçekten öyle oldu.''
Jimmy'e kısaca her şeyi anlattım.Biraz rahatlamıştım.Bir an tüm dertlerimi unuttum ve Jimmy'nin tam gözlerinin içine baktım.Bu kadar kısa sürede tanıdığın biri sana iyi gelebilir miydi sahi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şanssızdım.Nefret ediyorum bundan.
ChickLitŞanssız bir kız ve yaşadıklarını ele alan bir hikaye