S*3

6.9K 98 27
                                    

Sessizce evin kapısını kapatıp okula doğru yürümeye başladım.okul buradan yürüyerek 15 dakikalık bir mesafe oluyordu, normalde otobüse binerdim ama yağmur yağacaktı o yüzden yürümek istedim.

Kulaklıkda çalan müzikle beraber yürürken tam da tahmin ettiğim gibi yağmur yağmaya başladı, adımlarımı biraz yavaşlattım ve yağmuru vücudumda hissetmeye başladım.yağmuru seviyordum. Dünyadaki bütün kötü olayların akan sularla beraber yok olup gittiğini düşünürüm hep sanki masum şeyler ortaya çıkıyormuş gibi tıpkı yağmur sonrası Toprak kokusu gibi ya da yağmurdan sonra çıkan gökkuşağı gibi.

Okula geç kalacaktım ama üstümün yağmur yüzünden ıslanmış olması bana avantaj sağlayabilirdi. Yani anlayacağınız; yağmur her yönden benim için kahraman rolünü alıyordu.

--

Merdivenleri hızlı bir şekilde çıktığım için nefes nefese sınıfa girmiştim ve sınıftaki bütün gozleri üzerime toplamıştım

bir kişi hariç ona sonra değinmek istiyorum..

Hocadan izin alıp en arka sıraya yerime geçip oturdum ve defterimi çıkarıp not almaya başladım ders çalışmayı seven nadir öğrencilerden biriydim işte.

Beş on dakika sonra defterime not almaya devam ederken gözlerim istemsizce size bahsettiğim kişiye kaydı

Bilce ; sınıfın sessiz öğrencisi, okulun ilk günü kendisini tanıttığı zaman hariç sesini pek fazla duyan yok. Burnundaki piercing ve tavşan dişleriyle benim kalbimi tekleten tek insan,ilk gördüğüm günden beri -yani yaklaşık iki sene oluyor- kalbim ona ait gibi.

Ne yapıp Edip ınstagram hesabını bulmuştum ve bende fake hesap açıp onu takip etmeye başlamıştım.iki sene boyunca yapabildiğim en büyük olay buydu herhalde
Tabiki kantinde onun önünde düştüğüm günü saymazsak -_-

Ben hala ona bakarken zilin çalmasıyla yerimden zıpladım kahvaltı vaktiydi ve ben fazla kilolarımdan kurtulmak için diyetteydim ne güzel öyle değil mi?
--
Yeni aldığım romanı alıp okuldaki en dip köşede bulunan masaya yürümeye başladım.
okulda ya da sınıfta konuştuğum kimse yoktu ortak ödev sayesinde tanıştığım bir kaç kişi hariç, onlarında sadece yüzlerine gülüp merhaba diyordum hepsi bu. Sanılanın aksine yalnızlığı seviyordum eğer ne kadar çok arkadaş edinirsem o kadar çok kalp kırıklığı hissedecekmişim gibi geliyordu, insanlara güvenim sıfır yani yalnız olmak en güvenli yol gibi gözüküyor şu anlık.

---

40 dakika teneffüs olduğu için neredeyse kitabın yarısına kadar gelmiştim biraz ara verip etrafı izlemek istediğim zaman birisinin beni uzaktaki banktan izlediğini gördüm

onunla göz göze geldiğimde ise onu neden sevdiğimi ve ona neden her seferinde tekrardan aşık olduğumu anladım.

Onun gözlerinde kendimi görüyordum.aynı hüzünle ya da aynı sevinçle bakıyorduk.gözlerindeki kırgınlığın sebebini öğrenmek ve çözmek istesem de daha kendime çare bulamamışken özellikle benimle hiç muhattabı olmayan birisine şu anlık yardım edemezdim ama eminim ki ilerde onun yaralarını sarmak için, kendimde kullandığım yara bantlarını çıkarıp ben saracaktım ona, yeter ki ben sarayım yaralarını şimdilik dileğim sadece bu..

Umarım beğenirsiniz :)

|Serendipity| -GxG-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin