SUPERNATURAL

3.Bölüm ''Sammy''

Sam'in Ağızından;

Duyduğum bir kaç sesten sonra zorlanarakta olsa gözlerimi açmayı başardım. Tüm gün cadılar bayramı partisinde ordan oraya gezip durmuştuk ve ben çok yorgundum. Üzerimde bir ağırlık vardı.Bi an kalkmaktan vazgeçsemde aynı sesler içeriden tekrar gelince gözlerimi şaşkınlıkla açtım. Yok artık hırsız faloan girmiş olamaz. Cadılar bayramındayız hadi ama !?!?

Jess'i uyandırmamaya özen göstererek yavaşça yatakta doğruldum ve içerdeki seslere dikkat kesildim. Bu hırsız nerden çıktı ki şimdi. Pazartesi önemli bir görüşmem var ve benim uyumam gerekli. Şu Cadılar bayramı saçmalığı beni yeterince yordu zaten. Pekala nerde şu beyzbol sopası- ne herkes eminim hırsızlar için evinde böyle şeyler bulunduruyordur-.

Nerde olduğunu hala düşünürken aklıma gelen fikirle elimi yatağın arkasına attım.Veeeee.. Evet işte burda. Yavaşça yataktan kalkıp beyzbol sopasını omuzumun üstüne aldım ve ağır ve temkinli adımlarla içeriye ilerledim. 

Hala tıkırtılar devam ediyordu ve arkasından küfürler. Mırıltı halindede olsa anlaşılırdı. Tam ben salona yaklaştığımda tüm mırıltılar ve sesler aniden kesildi. Belki gitmişti belkide benim geldiğimi anlamıştı.

Yavaşça salona yaklaştım. Yüzümün sağ tarafına çarpan hafif esintiyle kafamı sağa çevirdim ve camın açık olduğunu gördüm. Ne yani pencereden mi girmişti. Şu penceeye kilit taktırmayı not etmeliyim.

Ben bunu düşünürken siyah bir silüet hareket etti yada ben hayal görüyorum. Tamam bu iş iyice korku filmine döndü. Aslında aklıma birşeyler geliyor ama--  Saçmalama Sam sen o işleri yıllar önce bıraktın yani bu imkansız beni tekrar bulmuş olamazlar buraya taşınırken çok dikkat ettim burda öyle olaylar olamaz sakin ol.

Salona ilk adımımı atmamla biri üzerime uçtu- evet remen uçtu- ve elimdeki sopayı olabildiğince uzağa fırlattı. Boşluğunu bulunca sağ yumruğumu yüzüne geçirdim demek isterdim ama refleksel olarak geri çekildi ve yumruk boşa gitti.

Yakalarımdan tuttuğu gibi beni yere tam anlamıyla yapıştırdı. Bende yüzünü görebilmek için onu pencereden vuran ışığa doğru çektim ve yüzünü gördüm.

Tanrım onun burda ne işi vardı.

''Dean?''

Dean'ın Ağızından;

''Pratik yapmayı bırakmışsın anlaşılan?'' diye soru sorarcasına söylendim.

Haklıydım resmen kendini salmıştı. O kadar kolay yere serildi ki ben ol---

Daha sözümü bitiremeden düşüncelerimi Sam'in hareketi böldü. Evet şu an onun altında yatıyorum. Ne gülmeyin bu komik değil. Tamam kabul pratik yapmayı bırakmamış.

''Tamam sözümü geri alıyorum.'' diye homurdandım.

Sonra birbirimizden destek alarak ayağı kalktık. Bana suçlarcasına bakışlar atıyordu. Ahh aklından geçenleri biliyorum ama bende burda olmaya o kadar meraklı değilim zaten kendisi gitmek isteyim ben avcı olmayacağım okula gidicem normal bir hayat istiyorum saçmalıklarını sıralayıp gittiğinden beri onu görmek için can attığımı söyleyemem ama anasını satıyım mecburum ne yapabilirim.

''Senin buda ne işin var?'' ve milyon dolarlık soru bende onu anlatmaya çalışıyorum ya burda.

Tam ağızımı açıp birşey söyleyecekken, odanın ışığının açılmasıyla ikimizinde kafası otomatik olarak oraya döndü. Salonun girişinde uzun bacaklı fiziği mükemmel olan esmer teni beline kadar gelen sarı saçlarıyla tezatlık oluşturan kısa bir şort ve yarım üzerinde Şirinler olan bir tişört giymiş uykulu gözleriyle bize şaşkınca bakan kızı- pardon afeti- gördüm.