"Taksiii! Aman durma. Sen de durma."
Taksi, taksi, taksiii... Geçen ellinci taksi. Hayır geçen ellinci dolu taksi. Herkes mi taksiye binmişti? Hiçbiri mi boş olmazdı. Bazıları bence boştu, bilerek almıyorlardı taksiciler ıslak insanlar arka koltuklarını nemlendirmesinler diye.
Aniden bastıran sağanak yağmur benim tüm vücudumu yeterince ıslak sıçana döndürmemiş gibi önümden hızla geçen lüks araba dizlerimden aşağısının gölete girmişim gibi iğne ucu kadar bile kuru yerimin kalmadığından emin olmasını sağladı.
"Hapşuuu! Allah hapşurdum da yarın hasta yataklardayım kesin. Hadi ama zamanım kalmadı. Geç kaldım."
Özenle dalgalı fön çektirdiğim saçlarım omuzlarımdan dümdüz inerken, yüzüme değen her yağmur damlasıyla görüş alanı falan da kalmadı bende. Jilet gibi giysim beni şu an çok zor durumda bırakıyordu. Topuklu stilettolarım su içinde, ayaklarımı sıkmakla meşgulken boru paça pantolon bacaklarımın üstümdeki ikinci bir deri gibiydi. Yapıştı kaldı üstümde.
Her arabaya el kaldırıyor olabilirdim. Sarı arabanın biri yirmi beş dakikanın sonunda nihayet önümde durduğunda, iş görüşmesi için geldiğim holdingin karşısındaki binanın önünde beklerken insanlar zor durumlarda korunsun diye düşünülmüş saçaklarının neden olmadığına içimden sövüyordum.
"Sıçayım bu işin bacağına. Görüşmeden beş dakika erken çıksam evdeydim şimdi."
Dışımdan da sövüyormuşum.
Ellerim artık devamlı aşağı yukarı silecek gibi bir taksi durdurma ümidiyle çalışırken önümde yavaşlayan aracın içine şoförü daha frene basmadan kapıyı açıp attım kendimi adamın klimanın sıcak tarafını çevirmiş olmasını umarak. Islaklığım beni üşütmeye başlamıştı.
Kapıyı kapattığım gibi yandaki kapıdan da birisi binip kapıyı kapattı.
"İmdaaaaaaat! Adam kaçırıyorlar."
"Ne adam kaçırması arkadaşım, taksiye bindim ben, iner misin artık? Gelmedin mi daha?"
"Sen taksiye bindin de ben hala dışarıda mı bekliyorum? Önce ben bindim."
"Uygulamada önce sen binmiş olabilirsin; ama bu taksi benim için durdu, niye diye sor. Çünkü karşıdan durmasını istedim."
"Uygulamada önce bindiğim gibi yolun doğru tarafında bekleyerek de durmasını ben istemiş oluyorum bu durumda. Şimdi size iyi günler. Şöför bey Beylikdüzü'ne gidiyoruz arkadaş iner inmez."
"Ben durdurdum diyorum ve Pendik'e doğru sür kardeşim sen. Yirmi dakikadır sonunda bir taksi durdu zaten. Elli tane taksinin boş geçmesini bekledim."
"Burada yine öncelik benim oluyor. Ben yirmi beş dakikadır bekliyorum yani taksi benim hakkım."
"Taksi onu talep edenin hakkıdır. Ben talep ettim taksici kardeş de durdu sağ olsun. Acelem var gidelim."
"Ha! Ben taksiyi talep etmedim; ama öyle zevkine alalade taksiye mi bindim yani?"
"Arkadaşım ben nereden bileyim sen nelerden zevk alıyorsun? Acil olarak yetişmem gereken bir yer var, sen de benden zamanımı çalıyorsun."
"Ben seni tutmayayım bence de artık burada vedalaşım. Sen hemen başka bir taksi bul. Böylece geç kalmamış olursun gideceğin yere. Hapşuuuuu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Önce Ben Sevdim
RomanceHayvanlar aleminin insan türünün iki farklı cinsindeki bireylerinden olan Zeynep ve Melih farklı karakterlerini, karşılaştıkları ortamlarda medeni şekilde dizginlemeyi ve birbirlerine aşık olmamayı başarabilirler miydi? Ya da karakterleri sandıkları...