Tekrar gözlerimi açtığımda sabah olduğuna inanamıyordum. Belki de inanmak istemiyordum, çünkü Betty'nin gözlerinde şaşkınlıktan çok korkunun olduğunu da sezmiştim. Fakat istemsizce yatağımdan kalktım, her zamanki gibi telefonumda biraz zaman geçirdikten sonra duş aldım ve üzerime sportif kıyafetler giydim. Ne de olsa arabayla gidecek bile olsam birazcık yürüyecektim.
Üzerime siyah bir spor sütyeni giymiştim, altıma ise salaş uzun bir eşofman. Belki üşürsem diye hırka da almıştım ve fermuarını kapıdan çıkarken göbeğime kadar çektim. Son kez her şeyi yanıma alıp almadığımı kontrol ettim. Telefonum eşofmanımın cepinde biraz nakit parayla birlikte duruyordu. Anahtarlarımsa hırkamın cebindeydi, çanta almaya gerek duymamıştım. Her şeyimin eksik olmadığı düşüncesine vardışım anda notu da masanın üzerinden aldım, eşofmanımla uyan güzel bir spor ayakkabı giydim ve çıktıktan sonra kapıyı da ardımdan kapattım.
Aslında heyecanlı olmamın yanı sıra, birazcık da korkuyordum. Çünkü karşıma neyin çıkacağı ile ilgili hiç bir fikrim yoktu. Ama Betty bile o çocuğu tanıyorsa ve eğer kötü birisiyse beni gitmemem için uyarırdı. Hiç bir şey söylememişti ve o yüzden sorun olduğunu sanmıyorum. Neyse en yakın zamanda arabayı çalıştırdım ve telefonumdan gideceğim yerin haritasını çıkardıktan sonra yola koyuldum. Sakin bir şekilde arabamı sürüyordum ve birden gizli numaradan biri beni aradı. Çalan müzik durmuştu, biraz gerildim fakat şu şakacı arkadaşlarımdan biri olduğunu düşünerek belki eğlenirim umuduyla mutlu bir ses tonuyla telefonu açtım. Ama birden derin bir ses tüm heyecanımı içimden söküp aldı. Sanki.. sanki Dünya'daki tüm mutluluğu sömürüyor gibi, tuhaf bir sesti. Korkudan hiç bir şey söyleyemedim ama o derin ses uzun bir süre konuştu. " Şu anda gitmekte olduğun yer düşündüğün kadar da güvenli değil. Arkadaşının seni uyarmamasının bir sebebi var. Çünkü o da onlardan korkuyor ve korkmakta haklı da. Nerede olduğunu görebiliyorum, o kulübenin çok yakınındasın fakat ben seni aradığım için yavaşlıyor, saklanacak bir yer arıyorsun. Ama işe yaramayacak, geç kaldın. Kaçamayacaksın. Nerede olduğunu biliyoruz!" ve hemen telefonu kapadı. Korkudan ne yapacağımı bilemedim ama benim bir şey yapmama gerek kalmadı. Birden arabamın camı nereden geldiğini anlayamadığım bir taş ile kırıldı. Taşın üstünde duran sprey ter düşünce patladı ve tüm arabayı bir koku ele aldı. Çok.. çok uyku getiren bir kokuydu. Orada kıvrılıp yatmak istedim, bir dakika dayanamadan uyku beni ele geçirdi ve uyudum.