Büyük Görev

10 0 0
                                    

                                                         BÜYÜK GÖREV

Eder gece küçük kulübede kaldı.Gece bir türlü uyuyamamıştı sürekli ustası Darka’nın ona öğreteceği şeyleri hayal ediyordu.Kılıç dükkanında çalışacak olsa da eğitim için buna katlanırdı.Hatta ustasının koruması olacağını düşündü ona zarar vermeye çalışanlarla savaşacaktı.

Güneş doğarken Eder uyumaya başlamıştı yaklaşık yarım saat uyudu.Ancak uykusunu daha hiç alamamışken birisi kapısına vurarak onu uyandırdı.Eder içinden lanet olsun dedi.Gece hiç uyuyamamış öğleye doğru tam uyurken de birisi onu uyandırmıştı.Eder uykulu , uykulu yavaş bir şekilde kapıyı açmaya gitti.Aynı kulübe gibi küçük ahşap kapıyı açtı.Kapıda 17-18 yaşlarında uzun boylu sarışın birisi vardı.Eder’i selamladı.”Günaydın seni götürmeye geldim” Eder şaşkınlıkla götürmek mi dedi “Ben Darka ustanın çırağıyım ama yakında yardımcısı olacağım o seni Kılıç dükkanına götürmem için beni yolladı”  Eder çok sevinmişti hadi gidelim diye sevinçle bağırdı.Uykusu olduğunu  unutmuştu bile.İki kişi yola çıktılar.Bir süre yürüdükten sonra Eder çocuğa ismini sordu. “İsmim Quel seninki de Eder’di sanırım ”  Eder evet anlamında başını salladı.bu kez Quel soru sordu “  Buraya nasıl yolun düştü Eder”

“Buraya en iyi kılıç ustası olmak için geldim ilk olarak asker seçmelerine gireceğim sonra da askerlerin  en iyisi olup daha da tanınacağım ve En iyi kılıç ustası olacağım”    Quel güldü  “Umarım hayallerine ulaşırsın aslında benimde hayallerim vardı ancak gerçekleştirmesi imkansız olan hayaller”

Eder çıkıştı “İmkansız diye bir şey yoktur her şeyi yapabilirsin sadece inanmalısın” Quel yine güldü “Şu anda gerçekleşmesi çok zor ancak ilerde umarım gerçekleşir.İkisi sohbete dalmış yürürken büyük ve gösterişli dükkanları olduğu bir yere girdiler bu dükkanlardan soylu ve zengin insanlar alış veriş ediyormuş gibi gözüküyordu.Bu yerde biraz daha yürüdükten sonra en gösterişli dükkanlardan olan Darka’nın kılıç dükkanına geldiler.Eder gördüklerine inanamıyordu.Burası harika bir yerdi.Dükkanın önünde bir sürü raf vardı bu raflarda onlarca kılıç vardı kılıçların hepsi birbirinden güzeldi.İkisi dükkanın içine girdi içinde ise daha fazla kılıç vardı bazıları camın içersindeydi bular gerçekten çok güzel ve pahalı gözüküyordu kınları ve sapları elmas ve gümüşten işlenmişti.Yan tarafta ise zırhlar vardı ancak zırhlar Eder’in fazla ilgisini çekmiyordu çünkü onu en büyük özelliği çevikliğiydi ancak zırh takarsa bu özelliğini kullanması zorlaşırdı.Tekrar kılıçlara bakarken Quel’in sesini duydu.” Hadi kılıçların yapıldığı yere gidelim ustada oradadır”.Dükkanın içindeki bir kapıdan soğuk bir yere girdiler.Burada demir sesleri geliyordu.İlerlediklerinde

 Kişinin demiri işleyerek kılıç yaptığını gördü Darka ise oturmuş onlara neler yapıp yapmayacaklarını söylüyordu.Yani burası sadece kılıç satmıyordu kılıçları kendileri yapıyordu.Darka onları fark edince hoş geldiniz deyip oturmalarını işaret etti. “Eder artık benim için getir götür işlerini yapacaksın” Tamam diye cevapladı Eder.Sonra dayanamadı ve sordu “Sende bana kılıç eğitimi vereceksin değil mi ? “

“Her şeyin bir sırası var kılıç eğitimi daha sonra olacak “ Eder henüz başlamayacak olmalarına rağmen sevinmişti.Bir süre orada oturdular.Sonra Darka’nın misafirleri geldi misafirler on başı ve yüz başıydı ordularına silah alacaklardı.Darka Eder’i çağırıp şarap getirmesini söyledi.Eder hemen gidip onlara şarap getirdi.Misafirler gittikten sonrada Darka ondan bir sürü şey istedi.Eder ustasına hizmet etmekten kılıçların nasıl yapıldığını izleyemiyordu bile.Hemen kılıç eğitimine başlamak istiyordu.

1 hafta Eder’in sadece ustasına hizmet etmesiyle geçti.Dükkanı süpürüyor siliyor ve getir götür işlerini yapıyordu ancak şuana kadar hiçbir şey öğrenememişti.Bir haftanın sonunda dayanamadı ve ustasının yanına gitti.Güneş batalı bir saat olmuştu dükkanda kapanmıştı.Darka içeride oturmuş bir şeyler hesaplıyor gibi gözüküyordu.Eder sessizce yanına gitti. ”Usta artık bu işlerden sıkıldım bana daha zor görevler  verseniz olmaz mı ” Darka onu sertçe süzdü. “Demek daha zor şeyler istiyorsun o zaman senin için bir görev var”. Eder ustasının hemen kabul edişine hem sevinmiş hem de şaşırmıştı.Heyecanla ne görevi diye sordu.

“Bu görev gerçekten çok zor hatta bunu başaramayabilirsin bile”  Eder daha da heyecanlandı.

“ Söyle , söyle ne görevi”

“Yarın sabah Quel’le dört tane kılıcı iki saat ötedeki evde  yaşayan birisine bırakacaksınız “  Eder hayal kırıklığına uğramıştı gerçekten çok sinirliydi.

“Ama siz bana bu görevin çok zor olacağını söylemiştiniz hatta başaramayacağımı bile söylemiştiniz”

“Tamam biraz abarttım ama böyle görevleri yapa , yapa daha zorlu görevlere geçeceksin “  Eder ne kadar kıssada  yarın bu görevi yapacaktı. Darka’yla konuşması bitince kulübesine doğru yola çıktı.Yeni öğrendiği kestirme olan dar yollardan geçerek kulübesine vardı.Eve geldiğinde onu çok üzen bir şey gördü yaşlı atı yerde cansız olarak yatıyordu.Aslında zor yürüyen bu atın ölmesi iyi bile olmuştu.Onunla geçirdiği anıları hatırladı.Sonra atı ne kadar kaldırıp dışarıya götürmeye çalışsa da at çok ağırdı bu yüzden at kulübeni hemen önünde yığılı kaldı.Soğuk kulübenin içinde yorganına sarılarak uyudu.Rüyasında ülkesi adına girdiği bir savaşta herkesi yendiğini gördü.Sabah gördüğü rüyanın etkisiyle mutlu bir şekilde uyandı.Kalkıp ustasının ona verdiği ekmekten yedi ve süt içti.Sonra da dükkana gitmek için yola çıktı bugün ustasının çok büyük bir görev dediği görevi yapacaktı.Yanında Quel’in de gelmesine seviniyordu çünkü Quel’i sevmişti zaten tek arkadaşı şimdilik oydu.

Yine kestirme yoldan geçerek dükkana vardı.İçeride iki çalışan Darka ve Quel vardı. Darka Eder’e sonunda gelebildin dedi.Quel’de onu bekliyordu.

“Zorlu göreve hemen başlayacak mıyız ?”

Quel güldü Darka ise kızmıştı “Konuşmayı bırakıp şu kılıçları alın ve teslim edin.Eder ve Quel 1 saat boyunca yürüdü.Ağaçlarla kaplı büyük bir ormanda geçtiler ardından çok büyük ve gösterişli evlerin olduğu yere geldiler.Kılıçları teslim edecekleri adamın evi bu evlerden birisiydi.Quel büyük taştan yapılmış bir evi göstererek burası olmalı dedi.Eder gidip kapıyı çaldı ve adama kılıçları teslim edip parayı aldılar.Sonra yine aynı yoldan dükkana geldiler.

2 hafta daha aynı şeylerle geçmişti Eder yine çok sıkılmıştı buraya geleli 3 hafta olmasına rağmen daha hiçbir şey öğrenmemişti.Geçen 2 haftada biraz kılıç yapımını izlese de neredeyse hiçbir öğrenememişti.

Qworth SavaşçısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin