Ayy günaha girmiyorumdur inş psmxğsndğamd Rahip'i seviştirmeler filan ğsjspajxğanxpd
Yoongi Jimin'i tüm yol boyunca kucağında, Jimin'in evine kadar taşımıştı. Jimin'in evine ulaştıklarında, Jimin Yoongi'yi içeri davet etmiş ve Yoongi seve seve kabul etmişti.
İçeriye girdiklerinde aralarında gürültülü bir sessizlik başlamıştı. Sessizlikleri gürültülüydü. Çünkü ikisinin de bakışları acı içinde çığlıklar atıyordu.
İkisi de kısa bir süre içinde, yalnızca bakışmalarla nasıl birbirlerine bu kadar bağlandıklarını anlayamıyorlardı. İkisi de birbirlerinin sadece isimlerini ve mesleklerini biliyorlardı.
Jimin, karşı koltuğunda oturan Yoongi'ye ilk adımı attı. Kararsız ama kesin, korkak ama cesur adımlarla Yoongi'nin dudaklarına en güzel öpüşlerinden hediye etti. Yoongi öpüşle kendinden geçmiş ve kalbinin göğsünü zorlayacak kadar atmasının sebebi olan adamın omuzlarına ellerini koyup ona hayran olarak bakmıştı. Yıllar sonra bir kalbinin olduğunu ve ilk defa insan olduğunu hissediyordu. Çünkü ona göre bir ruhtan farksızdı. Tanrı onu ruhsuzlukla cezalandırıyor ve şimdi ise Jimin'le ödüllendiriyordu. Yoongi'ye ise sadece bu ödüle iyi bakmak kalıyordu.
Yoongi, Jimin'in ince belinden tutmuş ve kendi ince bacakları üzerine oturtmuştu. Jimin'in üstündeki tişörtü çıkartmış ellerini Jimin'in narin sırtında dolaştırırken öpmeye dvam etmişti.
Jimin öpüşmeyi kesmiş ve boynundaki Haç kolyesini kenara koymuştu. Çünkü bu gece için Tanrı yoktu. Yoongi ona cenneti en güzel şekilde yaşatacaktı.
Yoongi'nin gözleri, Jimin kolyeyi çıkartınca dolmuş ve kendisi için Tanrı'dan vazgeçen sevgilisine dolu gözleriyle gülümsemişti.
Yoongi Jimin'i koltukta geri yatırmış ve hızla üstündeki kıyafetleri çıkartmıştı. Yoongi de Jimin'e aynısını uygulamış ve ikisinin çıplak bedeni siyah koltuğun üstünde parlamıştı.
Yoongi, Jimin'in boynuna önce yumuşak bir öpücük bırakmış, daha sonra sertçe emmişti. Jimin'in ağzından sesli bir inleme çıkmıştı. Jimin elini Yoongi'nin saçları arasına daldırmış ve boynuna bastırmıştı. Yoongi ise mesajı almış ve Jimin'in boynuna en değerli boyalarını, aşk morluklarını akıtmıştı. Daha sonra fırça misali dudaklarıyla bu morlukları Jimin'in tüm vücuduna dağıtmıştı. Boynuna, göğüslerine, kasıklarına...
Jimin bu sefer Yoongi'yi altına almış ve o da aynısını Yoongi'nin bedenine uygulamıştı.
Yoongi kanepe dar olduğundan dolayı alta geçmiş, Jimin'i ise üstüne yatırmıştı. Jimin kafasını Yoongi'nin boynuna saklamış ve Yoongi kollarını, Jimin'in beline sarmıştı.
Jimin derin bir iç çekmiş ve "Yarın Kilise'ye gidip günah çıkartmamız lazım." Demişti.
Yoongi Jimin'in saçlarını öpmüştü.
"Çıkartmak istemediğim, ömür boyu ruhumda ve bedenimde taşımak istediğim bir günah bu."
Jimin kafasını sakladığı boyundan kaldırmış ve Yoongi'nin dudaklarını sertçe öpmüştü.
Gece boyu öpüşmüşler ve birbirlerinin vücuduna aşk izleri bırakmaya devam etmişlerdi.
Sabah olduğunda hava kapalı ve yağmurluydu ve kutsal sudaki gökkuşağı oluşmamıştı. Çünkü yeryüzündeki tüm güzel renkler Jimin'in üstündeydi ve tüm kutsal ışıklar Yoongi'nin bedeninde parlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rahip ve Ressam | Yoonmin
Short StoryHissiz Ressam Yoongi, aşkı kendisine öğretmesi için her gün Rahip Jimin'in yanına, kiliseye gider.