DELİLER SOKAĞI

Bölüm 1<3

Kim bilir kaçıncı kez ertelediğim alarma sonunda uyup yatakta doğruldum. Birden gözimün önüne ders programımız geldi ve kendimi yatağıma japon yapıştırıcısıyla yapıştırmak istedim. Kim ilk ders olarak edebiyat görmek ister. Birde iki saat. Acı gerçekler. Ve odama giren abimle durum daha dramatik oldu.
Abi- Pınar gülsümle buluşucam. Çabuk kalk ve benim ne giymem gerektiğini ayarla.
- abi gülsümle buluşmaya ben değil sen gidiceksin. Git giy bir kot bir tişört üstüne mavi hırkanı giy. Oldu. Şimdi çık. Hazırlanıcam.

Anında çıktı. Bende formalarımı telepati yoluyla çağırma işlemine giriştim ama nafile. Battaniyemden zorla ayrılıp siyah pantalon ve krem rengi tişörtü giydim. Saçlarımı klasik bir şekilde tepeden topuz yaptım. Çantamı ve telefonumu alıp aşağı kahvaltıya indim.

Kahvaltıdan sonra siyah spor ayakkabılarımı giyip evden çıktım. Mertin evlerinin önüne gelince aradım ama salak meşgule attı. Ardından kapıda belirdi. Hemen yanıma geldi.
- salak ne diye meşgule atıyon
Mert- çünkü ayakkabılarımı giyodum.
- tamam. Bişey diycem akşam edebiyatçı bişey yazmışmı.
Mert- ne gibi.
- yarın ders işlenmiycek yada bir hafta raporluyum gibi ders işlenmiycek şeyler.
Mert- malesef. Dün o yüzden annemin telefonunu bırakmadım ama bişey yazmadı.
- allahım inşallah öğretmeler toplantısı olurda tü  gün sürer.
Mert- amin cümlemize. Çağrı gelmiycekmiş bugün.
- neden.
Mert- akrabalarının mı ne düğünü olucakmış. Oraya gidiceklermiş.
- çağrı ve  düğüne gitmek. Güldürme allahını seversen. Onun düğün salonun beş metre yakınından geçmişliği var da ben bilmiyorum.
Mert- nerden biliyim ya. Geldik okula diğerlerine sorarsın.
Sınıfa gidince direk sıraya çöktüm.
Cansu- çağrı yokmuş bugün.
- beyfendi herkesi arayıp söylemiş bir bana söylemedi.
Melis- banada söylemedi. Banada sabah söyledi cansu.
Mert- sana da söylemediyse bu çocukta bir hallrr var.
Ege- yoksa bu çocuğun bizim bilmediğimiz bir sevgilisimi var.
Melis- yok be. Söylerdi bize.
- söylemese bile okuldan kesin gören olmuş okul sitesinde paylaşırdı.
Cansu- yarın öğreniriz.
Mert- bişey sorcam fizikçinin verdiği ödevi yapan varmı.
Melis- ben yaptım.
Mert- kanka versene ya.
Melis- kendin yap mert.        
Mert- zaten verseydin biryerlerin eksilirdi melis.
- kavga edicekseniz sizi dışarı alalım.
Ege- hoca geldi susun.

Günümün lanetli gibi geçtiğini söylememe gerek yok heralde. Şimdi öğle arasındayız ama hocalar elimizin cenazesini kıldırdı. Acıyo.
Cansu- acıktım.
- bende. Ama hiç dışarda yiyemiycem. Kantinden yiyelim.
Melis- olur. Ege mert hadi.
Ege- ne hadi.
Mert- kantinden tost almamızı istiyolar. Hadi abi.

Ege biraz sorun çıkarsada en sonunda göndermeyi başardık. Sonra telefonlara çağrıdan mesaj geldi.
Çağrı" sanırım bizim genlerimiz hep çok yakışıklı ve güzellerden oluşuyo."
Mert" noldu lan."
"Siz tost almak yerine buraya mı bakıyosunuz."
Ege" sıra var"
Çağrı" abi kuzenime aşık oldum sanırım."
Cansu" çüş eben anasının gözü"
Melis" kim o şıllık. Yengemi görmem lazım."
Çağrı" şakaydı. Öyle biri yok. Sadece tepkinizi merak ettim."

Göz devirip kapattım. Bir sınıfa göz gezdirdim. Ayça ve 2 kağan yok.
- pişt kağanla ayça nerde.
Melis- bilgisayar bağımlısı diyosan sabah gruba bir kızla buluşucağını yazmış. Ayça sevgilisiyle bir yere gidicekmiş. Diğer inek kağan nerde bilmiyorum.
Cansu- ona inek dme.
- ama öyle.
Cansu- hayır değil.
Melis- tamam cansu değil.
Egeyle mert gelince direk tostlarımızı alıp yumulduk.

Okul bitttiiiiiiiiiiiiii. Mutlumuyum. Fazlaca. Çağrı arıyo.
- efem çağrı.
Çağrı- naptınız. Diğerlerini aradım ama açmadılar.
- yani en son arıycağın arkadaşın benim çağrı.
Çağrı- saçmalama be.
- tamam kızma. Melisin şarjı bitti. Cansunun telefonu kafayı yedi. Egeyle mertte okulda futbol kursuna kalıcaktı. Duymamışlardır.
Çağrı- tamam. Biz döndükde parkta buluşabilir miyiz.
- olurda neden. Genelde hep beraber oluruz.
Çağrı- biliyorum ama şuan senin yardımına ihtiyacım var.
- anladım. Bem eve gidiyim üzerimi değiştiriyim ararım seni.