''Hoseok hyung yüzünden.'' dedim kaşlarımı çatıp ona dönerken.Hoseok hyung ise beni takmadan Sana'ya doğru hüzünle bakıyordu.
''Jimin senin beynine nutella sürüp ekmek arası yapıp yerim.'' dedi Taehyung eliyle saçımı okşayarak.Gülümsüyordu.
''Onda beyin var mı ki ?'' dedi Jungkook gülerek.
''Sen de çok var sanki mal !'' dediğimde Yoongi hyung sesini duyurdu.
''Yeter çocuk gibi didişmeyi kesin !'' dediğinde Jungkook sandalyede geriye yaslanıp somurttu.Ben Jeongyeon'u izlerken telefonum titredi.
Jeongie:Sen ve arkadaşın bizi izlemeyi kesin !
Parkchim:Yoo izlemiyoruz ki hiçte bile !
''Şey Jimin iki dakika konuşabilir miyiz ?'' diyen kız sesiyle sağ tarafıma döndüm.Bu Lee Yoojung'du.Arkadaş sayılırdık.Pek yakın değildik ama birbirimize not verdiğimiz oluyordu.
''Tabii.'' dedim kibarca.
Bahçeye gelmiştik ve benim aklım çoktan Jeongyeon'daydı.
''Şey ben sana bir şey diyecektim.'' diye mırıldandı zorlukla.Ne diyecekti ki ? Çok merak etmiyordum ama önümde kıpırdanıp duruyordu rahatsızca.
''Ben senden hoşlanıyorum.'' dedi hızla.Açık tenli olduğu için kızaran yanaklarını çok net görmüştüm.Elimi enseme atıp kaşırken nefesimi verdim.
''Yoojung özür dilerim ama-'' dediğimde ellerini hızlı hızlı salladı önünde.
''Hayır hayır yanlış anlama sevgili olma işini zaten kabul etmeyeceğini biliyorum.Sadece içimde ki duyguları sana söylemek istedim.'' dedi utanarak.Gülümsedim.
''Duygularına karşılık vermediğim için özür dilerim.'' dedim ve arka tarafta öylece dikilmiş bize doğru bakan Jeongyeon'u gördüm.
•
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.