Jenkai ne aq mis gibi SEKAI DURURKEN Mİ ONU GEÇTİM BORU GİBİ KAISOO VAR AYIP
•
Etrafı süzerek korkarak ilerlerken arkamdan bir elin omuzuma dokunmasıyla aniden döndüm.
''Ne yapıyorsun gerizekalı ?'' diyen Taehyung bana uzaylıymışım gibi bakıyordu.Tabii asıl uzaylı kendisiydi !
''Jeongyeon'un beni görmemesi gerek.Sessiz ol.'' diyerek işaret parmağımı Taehyung'un dudağına bastırdım.
''Jiminie o minik parmağını ben yemeden önce çek.Saçmalamayı da kes.'' diye Taehyung ciddiydi.Tanrım onu ciddi görmeyeli uzun zaman olmuştu.Duygulandım !
''Diğerkiler nerede ?'' diye sorduğumda kolunu omzuma attı.
''Kook derste, Hoseok hyung Sana'yla gününü gün ediyor.Yoongi hyung kütüphanede kitap okuyacakmış ama muhtemelen uyumuştur o.Namjoon hyung da en son kantinde yemek yiyordu.'' Dediğinde gözümü ondan çekip önüme çevirdiğim an karşımda Yoo Jeongyeon'un bana baktığını gördüm.Öylece dikilmişti.Gördüğüm an gözlerim büyüdü.Yanımda ki Tae'yi itip koşmaya başladığımda Jeongyeon'un bağırışı kulaklarıma ulaşmıştı.
''Yah Park Jimin dursana !Koşturtma beni !'' Diye bağırıyordu.Kampüsün kantin kapısından bahçeye çıktığımda elinde tostuyla el sallayan Namjoon hyunga ''Görüşürüz sonra hyung !'' diye bağırdıktan sonra daha bir hızlandım.Çünkü Jeongyeon hemen arkamdaydı.
''Lanet olası dur artık !'' diye bağırıyordu.Çimenlere yayılmış Yugyeom ve Jackson hyungı gördüm.
''Jackson durdur şu salağı !'' diye bağıran Jeongyeon ile Yugyeom ile ayağı kalktılar.Ben daha yönümü değiştiremeden onlar beni kollarımdan yakalandıklarında sıkça nefes alıp veriyordum.
''Aiyhhh salak çocuk !'' diye bağırarak gelen Jeongyeon eli karnında nefes almakta güçlük çekiyordu.
''Yakaladıkça kaçan ateş böceğim misin ?'' diyen Yugyeom'un karnına dirseğimle geçirdiğimde Jackson hyung gülüyordu.Ellerini kolumdan yanaklarıma çıkardıktan sonra sıktı.
''Jimin-aah ne oluyor size ? Aksiyon filmi mi çekiyorsunuz ?'' dediğinde Jeongyeon çoktan ulaşmış gömleğimin yakasından çekiştirerek peşinde sürükledi.
''Aptal.'' diye saydırıyordu.Daha sakin bir yere geçtik.Hala koştuğumuzdan dolayı fazla nefes alıp veriyorduk.Ona ek bir de Jeongyeon kalbimi fazla hızlandırdığı için ölme riskim vardı.
''Daha cevabımı duymadan ne bu kaçışlar ?'' dediğinde dudaklarımı büzerek spor ayakkabılarıma baktım.Cevabını duymak istemiyordum.Çünkü olumsuz olacaktı.
''Bak kafanda ne kuruyorsun bilmiyorum ama-'' cümlesini tamamlamasına izin vermedim.
''Jeongyeon-aah reddetmeni reddediyorum.Ya evet de ya da sus.'' dediğimde avuç içini alnına vurup başını sağa çevirdi.Ardından gözlerini kısarak bana döndü.Biri ki adımda dibimde bittiğinde.Gözlerimi kırpıştırdım.
''Çok kötüsün Jeongie.'' diye mırıldandığımda.Gülümsedi ve ellerini yanaklarıma koydu.Gözlerimi büyüterek ona baktım.Ellerim titriyordu.
''Seni burada öperdim ama öpemem toplum içinde olmaz.Sonra görüşelim Jimin-sshi.'' dedikten sonra öylece bırakıp gitti.Kız olan ben miydim yoksa o mu belli değildi..ünkü kendimi 8 çocukla ortada bırakılmış gibi hissediyordum.
''Taehyung ! TAEHYUNG SAP DEĞİLİM LAN !''
•

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pabo | Jeongmin ✓
FanfictionJeongie:Aptalsın ya Parkchim:Yoo Hiçte bile şey jimini pabo