Bowling

48 5 2
                                    

3.Bölüm

Hep beraber Los Angeles a geldik.Havaalanından direk olarak ayarladigim otele yerleşmeye gittik.Aksam yorgunlugumuzu atmak için odamizda dinleniyorduk.Fakat kendimi yorgun hissetmediğini için asagi inerek elime kahvemi alip dergi okunmaya basladim.Otururken yanima biri geldi dergiye o kadar çok dalmışımki kimin geldiğine bakamadım.Kalın bi ses "Napiyorsun burada tek basina?" diyince olduğum yerde irkildim.Yanima baktigimda dağılmış kivircik saclariyla Harry duruyordu. Onu görünce bu kadar korktugum için sırıttım.O da zaten yanimda kıkırdıyordu.(Ayyy gamzelerini yerim).Onunla koyu bi sohbete daldik.O bana bende ona ailemizden hoslandiklarimizdan,hoslanmadiklarimizdan,hobilerimizden falan bahsettik.Birbirimizle ilgili seyler sorup cevapladik.Ben tam bir Türkiye hayraniydim tam bu konudan bahsederken Niall geldi.Ve o da beni dikkatlice dinlemeye başladı.Gerçekten dogdugum topraklari dilimi dinimi çok seviyodum.Ve onlara Türkçe bir kaç kelime ogrettim.Günaydın, tesekkur ederim,iyi geceler gibi.İkiside cabuk kavramisti.Saatin geç olduğunu farkedince herkes kendi odasina çekildi.

Ertesi gün albüm tanitimindan sonra bowling oynamaya gittik.Bu bize iyi gelebilirdi.Kafa dağıtmış olurduk.Ben,Harry ve Zayn bir grup geri kalanlar da bir grup oldu.Atışlarimdan önce Harry e bowling de çok kötü olduğumu söyledim.Ve bana bu konuda yardim etti.Öncelikle topu kavramanin ve düz atmanin önemli olduğunu söyledi.Ben topu elime aldim.Fakat yanlis tuttugumu görünce o yumusacik ellerini parmaklarima götürdü ve topu iyi kavramami sagladi.Elleri elime değince kendimi tutamayip kafami o masum yüzüne bakmak için kaldirdim.Ve iki çift yemyesil gözlerle karsilastim.O da bana bakiyormus.Onun gözlerine biraz takili kaldim kafami çevirmek istiyordum ama olmuyordu.Ama o da kafasini cevirmiyordu.Yeşil gözlerinde boğuluyor,can çekişiyordum fakat ayrılamıyordum.O çok guzeldi.Daha sonra Zayn in sesiyle kendimize geldik."Hazel atmayı düşünüyormusun?" dedi.Geri çekildik.Kafamı önüme eğdim.Utanmıştım.Böyle ona saf asık gibi bakmam beni utandırmıştı.Silkelenip elimdeki topu attim onun yardimiyla güzel bir atis yapmistim umarim o olmadan da bunu yapabilirdim.Çekişme baslamisti.Liam,Niall'a gaz veriyordu."Karşıda yemek varmis gibi Niall.Ne kadar devirirsen o kadar yersin." Liam'ın bu dediğine kahkaha attım.Liam'ın dediği galiba işe yaramisti çünkü sadece 1 tanesini devirememisti.Derken baş baş bi mücadeleydi.Son atış hakki bizdeydi.Ve atış sirasida bendeydi.Kazanmamiz için iki tanesini devirmem yeterliydi.Eski atislarima bir göz attigimda bunun pek de mümkün oldugu söylenemezdi.Keşke önceki atışlarim daha iyi olsaydi ve bu son atisa bağli kalmasaydim.Bunlari düşünürken arkamdaki ses beni kendime getirdi."E hadi artik Hazel! Bugün atmayi düşünüyor musun?" dedi isyan ederek.Bu ses Louis'in sesiydi ona dönerek gülümsedim ve 'evet'diye yanitladim.Derin bur nefes alarak Harry'nin bana anlattığı şekilde topu attim.Herkes topa odaklanmisti.İlk basta kötü bir atis olduğunu düşünmüştüm. Fakat sonraaa...Evet basarmistim.Labutlardan 3 tane devirmiştim.Ve onları 1 puanla geçmiştik."Biz kazandik!"diyerek yanimda ilk Harry'i görünce kollarimi boynuna doladim.O da beni belimden tutarak döndürmeye basladi.Yenmiştik.O sevinçle ne yaptigimin pek de farkında değildim.Aslında niye bu kadar çok sevindigiminde.Onun bana sarılması beni mutlu etmişti.Ona sarıldıgımdan ve onunda ellerini belime doladığından beri kalbim çok hızlı atıyordu.Aynı onları ilk gördüğüm ki gibi atıyordu.Sanki çıkıcakmış gibi.Fakat onun boynuna atladigimda o güzel kokusu beni rahatlatıyordu.O kadar güzel kokuyorduki kokusunu daha fazla içime çektim.

-HARRY-

Onu izlemekten başka birşey yapmıyordum.Kahkahası,konuşması hepsinin ayrı bir güzelliği vardı.Onun yüz ifadesinde ki değişikler bile bana güzel geliyordu.Hazel farklıydı.Beni kendine çekiyordu.

Bu son atış.Yarışın sonucunu belirleyecekti.Aslında son atış hakkının Hazel de olması dezavantaj gibi gözüküyordu.Atamayabilirdi.Ama ben ona güvenmistim.Ki zaten guvenimi boşa çıkarmadi.Biz kazandik.Onun sayesinde yenmiştik.O anki heyecanla olsa gerek Hazel'in kollarini boynumda buldum.Ve bende nasil olduğunu anlamayarak elimi beline atip onu döndürmeye basladim.-Yazik Zayn sap gibi kaldi.-Hazel diğer tanidigim kizlardan farkliydi belki de bana öyle geliyordu.Gülüşü,bakisi,gözleri, konusmalari kisacasi her şeyiyle beni çok etkiliyordu.Ama acaba ben onun gözünde nasil biriydim.Bize hayran olduğunu hep dile getirirdi.Ama benim sadece yeşil gozlerim,kivircik saclarim ya da 1D grubunda olduğum için mi benimle ilgileniyordu.Yoksa bana karsi daha özel şeyler hissediyor muydu? İste bunu zaman gösterecek.

Çok beklemeden yeni bölüm  yayınladık.Ama hiç yorum yok.Nasıl buldugunuzu bilmiyoruz.En azından bölüm hakkında ki fikirlerinizi dile getirirseniz bizde bölümleri daha hevesli birşekilde yazarız.Okuduğunuz için teşekkur ederiz. :)

DİFFERENCEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin