0.7

6.8K 327 68
                                    

Bir kişi için bin kişiyi karşıma almıştım.

Korkuyla Eray'ın arkasında yürürken onun, bunun farkında olduğunu ve ses etmediğini biliyordum.

Biliyordum ki Alaz'ın ve Poyraz'ın yanında arkadaşları, ailesi ve kardeşleri olacaktı ama Eray'ın kimsesi olmayacaktı.

Ben onun kimsesi olmayı çok istemiştim zamanında...

"Daha takip edecek misin beni?"

Sessiz kaldım. O da yürümeyi bıraktı.

Bana doğru döndüğünde, kafamı yere eğdim. Onu böyle görmek istemiyordum. Görürsem, diyeceklerimi diyemezdim.

"Geri git onların yanına."

Bana yine arkasını dönüp yürümeye başladığında bağırdım.

"Ne zaman hayatıma girsen bana pislikten başka bir şey bulaştırmadın! Şimdi de siktir git! Gelme bir daha, çıkma karşıma! Ağzına sıçtığımın okulunda beni yalnız bırakırken, dönüp bakmadın bile."

Elimle dolan gözlerimi silip onun bana doğru dönüşünü izledim.

"Kes sesini git burdan!"

Bana bağırdığında irkilip gözlerimi gözlerine diktim.

"Bağırma bana!"

Eray'a bakmaya devam ederken, ellerinin titrmeye başladığını gördüm.   Eray kendinden geçmiş gibi titreyerek tutunacak bir yer arıyorken, ne olduğunu anlamam uzun sürmedi.

"Allah kahretsin seni!"

Eray yere düşerken onu tutmak için yanına koştum. Dizlerimin üzerine onun kafasını koyduğumda Eray'ın daha fazla titreyebilirmiş gibi titremeye devam ettiğini gördüm. Yoksunluk krizine girmişti.

"Allah kahretsin ne zamandır almıyorsun!?"

"B-b-bir ha-hafta. Ç-çanta,"

Devamını konuşamadan daha kötüleşmeye başladı. Gözleri arkaya doğru kayıyordu ve kusacak gibi öğürüyordu.

"Allah belanı versin Eray!"

Eray'ın çantasını devirip aradığım şeyi bulana kadar deşmeye devam ettim.

Enjektör ve o laneti bulduğumda katıla katıla ağlıyordum.

Eray'ın koluna lastiği sıkıca bağladığımda her şeyin bir kabus olmasını diledim.
-
Ara sokaklardan birinde duvara sırtımı yaslamış Eray'ın kendine gelmesini bekliyordum.

Erayla tanıştığım güne de bu maddeyi vücuduma aldığım güne de lanet okuyordum.

Eray yavaş yavaş kendine gelirken ağlamaktan ve uykusuzluktan şişen gözlerimi sildim.

"Özür dilerim," diye mırıldandı.

"Kalk dizimden, gideceğim."

Eray kafasını dizimden kaldırıp vücudunu topladığında ayağa kalkıp üzerimi silkeledim.

"Daha fazla çıkma karşıma, senden nefret ediyorum!"

Tam Eray'a arkamı dönmüş giderken, Eray'ın kolumu sıktığını hissettim. Ardından acı verici bir şeyin tenime girdiğini hissettim. 

Tam ona doğru dönerken, vücuduma yayılan zehrin tüm damarlarıma yayıldığını hissettim. Derin bir nefes alırken gözlerimin etrafında patlayan baloncukları hissediyordum. Dünya olduğundan daha hızlı dönüyordu. Milyonlarca renk topu gözlerimi atılıyordu.

Bu lanete bir kere başladığınızda bir daha bırakamıyordunuz ve bende bu lanete Eray yüzünden başlamıştım.

Uyuşturucu... Hayatınızda girebileceğiniz kötü bataklık.

Bırakmayı defalarca deneyip, krizin eşiğine gelmiştim ve her defasında güçsüz kalmıştım.

Ne kadar süre orda öylece durup baloncukların bitmesini bekledim bilmiyorum, eğer Eray beni tutmasaydı çok daha farklı şekillere girip kafa bulacağımı da biliyordum ama öylesine sessizce yaşıyordum ki kimse şuan ne yaşadığımı anlayamazdı.

"Teşekkür olarak kabul et ve üzgünüm sırrımız gizli kaldıkça bende senin hayatında bir şekilde olacağım."

Eray arkasına bakmadan sokaktan uzaklaşırken bir ceset gibi oraya yığıldım.

-

Kabul edin, beklemiyordunuz. Bende beklemiyordum ama yazmak için sabırsızlandığım o kadar sahne var ki...  Neyse umarım okul yılınız çok güzel geçer.😍😍

Anonim; Yıkık Sevgilim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin