The Woman

157 7 0
                                    

~Olaylar gerçekleşmeden 2 saat önce ~

Karanlığın iyice çöküp kucakladığı şehirde,usulca sallanan dükkanın ışığı adeta göz kırpıyordu .Tek o açıktı civarda.Bu da dikkatleri üzerine çekiyordu yeterince.Dükkanın kapısının önünde yaşlı,sakallı ve de hafif kambur bir adam bastonuyla kepenki indirmeye çalışıyor.Diğer taraftanda söyleniyordu:

-Ah bu akılsız çocuk.Dükkanı açık unutmuş içeri bir hırsız girseydi sorardım ben ona.Bu kadar vurdum duymaz olunmaz ki.Sopalıycan böylelerini.Hehh..!

Sonunda yakalamıştı kepenki,bastonu takılı bırakıp dükkanın içeri doğru yürümeye başladı.Dükkanın önündeki iki basamak merdiveni daha yeni çıkmıştı ki soluk soluğa kalmıştı bile.Hemen yan duvardaki düğmeye bastı titrek eliyle kapattı ışığı.Artık iyice karanlıktı ortalık.Kapıyı kapatıp kilitledi.Bu arada yan taraftan biri ona doğru yaklaşmaya başladı.Yaşlı adam ürktü biran.Çatallaşmış sesiyle:

+Kim var orda? Kafası ona bakıyordu ama diğer taraftanda titreye titreye kepenkin kilidini takmaya çalışıyordu.

-Özür dilerim korkuttuysam sizi.Sadece kaç gündür aç olduğu söylemek istedim.Bana yiyecek bir kaç parça bişey verirseniz size çok minnettar kalırım.Benim için değilse bile bebeğim için,lütfen eğer daha fazla emziremezsem... Bu nazik ve tiz ses.Yaşlı adam kilidi takabilmişti sonunda.Bastonunu yerden alıp dikeldi.Bir kaç adım atıp boynunu ileri doğru uzattı.Kucağında sarılı bir bebekle açlıktan bitkin düşmüş bir kadın.Lekeli yüzünde çaresiz bir tebessüm,uykusuzluktan morarmış gözler,ölü bir bakış...

+Benim dilenciye verecek yemeğim yok! Sizi soysuzlar gidin,başkasından isteyin. Duygularını yarım asır önce kaybetmiş bir adamdan dahası beklenmezdi zaten.

-Lütfen efendim.Bana ne derseniz diyin sonuna kadar haklısınız.Hiç olmazsa şu masum bebeğe süt almam için para verin.

Kadın bunu söylüyo diğer taraftandan hıçkırarak ağlıyordu.Göz yaşları yüzünde iz yapmıştı bile.Her bir damla diğerini gittiği yerden geçip daha da belirginleştiriyordu bunu.Ağladıkça lekelerin altında yatan güzel yüzü ortaya çıkıyordu.Fakat bunlar Yaşlı Kalpsiz Adamı etkileyebilir mi?

+Git burdan seni şıllık! Bastonuyla kadının omzunu itti.

Kadın son bir kez daha adamın gözlerinin içine baktı.Bir umut ışığı?...Onu da göremediğinden olsa gerek arkasını dönüp yürümeye başladı.Bir taraftan da esen rüzgardan bebeğini korumak için sıkıca sarılıyordu.

Açlık onu iyice bitkin düşürmüştü artık ağlayacak gücü bile yoktu.Sadece ara ara gözünden süzülen bir damla yaş...Yalpalayarak ilerliyodu karanlıkta.Ayakları artık yok gibiydi,hissetmiyordu onları.Gücünün tükendiği hissediyordu.Yağmur damlaları artmaya başlamıştı.Etrafına bakındı.Bir kilise vardı karşısında.İçeri sıcaktır umuduyla içeri yöneldi.Zorlanarak açtı paslanmış kapıyı.Karşı tarafta kürsünün  üstünde birkaç tane mum ışığı büyük salonu aydınlatıyordu.Her ne kadar ufak bir esintiyle sönme noktasına gelselerde.Arkadaki oturaklardan birine oturdu kadın.Bebeği bile artık ağır geliyordu kollarına.Sıkıca bir kez sarılıp bıraktı yan tarafına.Ona bakıp mırıldandı bir süre.Birşeyler anlatıyordu sanki.Son kez gücünü topladı ve ayağa kalkıp kapının yanına gitti.Kilisenin kapısını kapattı.Bardaktan boşalırcasına yağan yağmurda yürümeye başladı.Nereye gittiğini bilmeden,o...sadece yürüyordu....

*Yorumlarınız ve votelerinizi bekliyorum.... :)

Şeytan(Fiend)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin