Bölüm 1

12 1 0
                                    

Bağıra bağıra gözyaşları dökmeye başlamıştı yusuf elveda diye bağırdı son kez ve artık sonsuza kadar derin bir sessizlik hakim oldu...

Karşılık beklenmeden yapılan birçok eylem karşılığa muhtaçtır oysa ki... Tüm yaşantısını sadece iyiliğe adayabilirmiydi bir insan. Tüm bedenim ve ruhum yalnızlığa hapsoldu boğuluyorum diye kendi kendine konuşmaya başladı yusuf. Kırmızı pazartesi misali bir yaşantısı vardı ama hikayenin sonunu sadece tanrı biliyordu. İnsanlarla iletişim kurmayı,yeni insanlar tanımayı o kadar fazla seviyordu ki yusuf ,tanıştığı her insana karşı kibar, mütevazi ve bir okadar da centilmen davranışlar sergiler ve sadece insanların mutluluğu ve tebessümü ile beslenirdi tek beklentisi tanıştığı insanlara ilgi gösterip onlardan pozitif enerji almaktı. Üzgün insanların üzüntülerini paylaşır ,çevresinde ki her birey mutlu olsun diye büyük bir gayret sergilerdi ama hiçbir zaman sevilmediğini gün geçtikçe farkedecek insanlardan iyilik değil en azından kötülük görmemek için gecelerce tanrıya sığınacağını; yaşadığı kentin dışına çıkınca farkedecekti. Yavru bir kuş kanatlarının varlığını farkedince yuvadan uçmaya çalışır ve o ilk kanat çırpışlar yuvasından ve annesinden onu uzaklaştırdığını belki de annesı ölmeden farkedemeyecektir. yusuf yaptığı tüm fedakarlıkların karşılığını kötülükle ödendiği gördükçe insanlardan uzaklaşmaya ve her geçen gün derin ızdırap ve yalnızlık yaşamaya başlamıştı.......

DEVAMI YAKINDA...

yalnızlık senfonisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin