Bölüm-9

1.4K 64 12
                                    

Saat dokuz olmuştu, iki saat önce annemi arayıp arkadaşım da kalacağımı söylemiştim. İlk izin vermesede sonra beni kırmamak adına izin vermişti.

"Ee Özge hiç bara gittin mi?" Ceyda' ya biraz bakıp önüme döndüm.
"Hayır."
"Aa cidden mi? Burdan bakınca barlardan çıkmayan bir kızı andırmıştın bana."dediği an ona dönüp öyle bir baktım ki başka bişey demedi.

Salak hiçte öyle bir kıza benzemiyordum.
Kendi halinde takılan soğuk bir kız gibi göründüğümden adım gibi emindim.
"Neyse, nereye gidiyoruz şimdi?"dediğinde Berkay 'a baktım. Burak'ın ağzını açtığını fark ettim. Ama onun konuşmasına izin vermeden Berkay devam etti. "Pardon biz seçiyoduk demi?"diye sorup sırıtınca ona gözlerimi devirdim.

Ceyda hemen söze atladı.
"Ay artık dayanamayacağım bara gidelim hadi." Kuduz gibi sızlanıyodu. Hangi insan resmen bar hasreti çekerdi ki. Kimse cevap vermedi. Birlikte yürümeye başladık. Herzamanki gibi onları takip ediyodum sadece.

"Burak, yanıma gelsene."diyince gözlerim resmen benden istemsiz bir şekilde o yöne doğru döndü. Burak, Berkay'ın arkasından geçip Ceyda'nın yanına vardı. Böylece az önce benim yanındayken aramıza Berkay girmiş oldu.

Bunu takmadım ve önüme döndüm. Sonuçta o ikisi sevgililerdi. Buna ben karışamazdım.

Barın önünde olduğumuzu anlayınca tepki dahi vermedim. Kimseden ses soluk çıkmıyordu. Yüksek olasılıkla buraya gelene kadar en fazla yirmi dakika geçmişti.

İçeri girdiğimizde ilk olarak  yüksek sesle müzik bizi karşıladı, ardından yoğun içki kokusu ve ter kokusu. Bir an midem bulandı yüzümü buruşturdum. Elim benden bağımsız bir şekilde ağzıma gitti.

Birinin elini sırtım da hissettim ama bakmadım. Şuan umrumda olan tek şey burdan bir an önce çıkmaktı.
"İyi misin?"bağırdığına emindim ama sesi fısıltı gibi geliyordu. Kendimi  toparlayıp Burak'a döndüm. "İyiyim."

Şuan nedense Ceyda'nın gözlerini üstümüzde hissedebiliyordum. Bunu takmadım. Kendimi çektim, böylece sırtımdaki eli boşlukta kalmış oldu.

Boş bir masaya oturduğumuzda yanımıza garson geldi. Hepsi içki söyledikten sonra garson bana döndü.
"Su" dedim bağırarak kısaca garson bir an cidden şaşırdı. Bu umrumda bile değildi.
"Anlamadım?"diye bağırdı kulağıma doğru  "Su lütfen"dedim. Garson kafasini sallayip uzaklaştı.

Ceyda'nın kahkaha sesini bu gürültü de bile duyabilmiştim.
"Cidden su mu içeceksin?"diye sordu küçümseyici ses tonuyla.
"Evet" dedim ters ters.
"Neyse ilk ben bişey yaptırmak istiyorum."diye bağırdı ortaya Ceyda.
O sırada ayni garson içkileri ve suyumu bıraktıktan sonra gitti.

"Özge'ye" diye tamamladı cümlesini.
Kimse bişey demedi. Ben de ne itiraz ettim ne de tepki verdim. Sadece gözlerine boş bakmakla yetindim.

"Canım şimdi kalk ve 'parmağı ile bir noktayı gösterdi.' şurdaki erkekle dans et." Bana canım demesi sinirimi bozmuştu. Gözlerimi gösterdiği noktaya çevirdim.

Esmer, siyah saçlı tahminen yirmili yaşlarının başında olan bir adam bar teburesinin üstünde oturuyordu. Gözleri içkinin üstünde olduğundan gözlerini göremiyordum.

Gözlerimi tekrar onlara çevirdim. Burak bana bakiyordu. Ceyda ve Berkay da bana döndü. Hiçbirşey söylemeden ayağa kalktım. Oyunu kaybettiysek kuralara göre oynamalıydık.

Adamın oturduğu taburenin hemen yanına oturdum. Beni reddetme ihtimali de vardı ama tanımadığım bir adamdı sonuçta ifadem değişmezdi. Bende gözlerimi onun elindeki içkiye çevirdim. Bir an bana baktığını fark edip bende gözlerimi adama çevirdim. Göz göze geldik.

Siyah saçlarının aksine gözleri açık kahveydi. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Ama birden bire adamın kulağına doğru eğildim.
"Dans edebilir miyiz?"anında geri çekilip gözlerini odağıma aldım. Şaşırmıştı sanırım. O da benim kulağıma doğru eğildi. Şuan üçünün de gözlerinin adamın ve benim üstüm de olduğunu biliyordum.
"Edebiliriz."

Ayağa kalktı ve elini bana uzattı. Tutmak bir yandan istemiyordum ancak bir yandan oyun için olduğunu hatırlatıyordum. Uzattığı elinin üstüne elimi yerleştirdim ve ayağı kalktım. Adım attığım an gözüm Ceydalarla oturduğumuz masaya kaydı ve Burak'la göz göze geldik.

Piste geldiğimiz de elimi bırakıcak sandım ama bu gürültülü müzikte resmen el ele dans etmeye başlamıştık. Tanımadığım bir adamla bu halde olduğum için kendime daha sonra bunun hesabını sorucaktim.

"Adın ne?"gözlerim adamın gözlerine tırmandı. Boyu uzundu en fazla yirmi santim.
"Özge" diye hafifçe bağırdım. "Sizin?" diye sordum.
"Serkan. Kaç yaşındasın?"çok merakıydı ama bir o kadar da ifadesiz.
"17" dedim.
"Him. Küçükmüşsün."dedi. Ona kaç yaşında olduğunu sormiycaktim ama o kendi söyledi.
"24 yaşındayım bende."

Bir anda biri adamın sırtında olan elimden çekince noulduğunu anlamadım ve tamamen adamdan ayrıldım.
"Yeter bu kadar."diye bağırdı Burak ikimizin de duyabileceği bir şekilde ve beni masaya doğru çekmeye başladı.

Onlar kendi aralarında konuşuyorlardı bundan emindim ama onları dinlemedim. Burak neden öyle yapmıştı merak etmiştim. Etrafta deli gibi dans eden insanları izliyordum. Bir an gözlerim Serkan' a kaydı. Bana baktığını fark ettim ama gözlerimi çantama çevirdim.

Telefonumu çantamdan almaya çalışırken sudan bir yudum içtim. Telefonu çıkarıp elime aldım. Telefonun ekranı aydınlanınca cevapsız aramaları gördüm. Tam on üç cevapsız arama. İki mesaj. Beni kim arardı ki? Hem bu kadar  kim arardi?

Telefonun ekranını hızlı bir şekilde açtım.
Üç cevapsız arama babam, sekiz cevapsız arama teyzem ve iki cevapsız arama da eniştemdendi. Annemden neden hiç arama yoktu? Endişenin ve korkunun bedenimi ele geçirdiğini hissettim. Ya anneme bişey olmuşsa?

Hızla kayıt kısmından çıkıp mesajlar bölümüne girdim. Babam bana mesaj atmıştı. Belki de ilk defa. Mesaj iki saat öncesine aitti.

Gönderen:Babam
Nerdesin sen? Özel Yaşam Hastanesindeyiz buraya gel.(23.33)

Gönderen: Babam
Annene araba çarpmış. Ameliyatta. Teyzen de başımda zırlıyo gel ve sustur şu kadını. (23.35)

Yeni LiseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin