tu m'a brisé ᵐⁱⁿʲᵒᵒⁿ

十六

11.40 a.m.
thursday.

✽✽✽✽✽

kimjoon:
joonie mi?

chimminie:
şey, evet
ama
rahatsız olduysa bir daha
söylemem hyung
üzgünüm.

kimjoon:
hayır hayır,
aksine hoşuma gitti
nereden geldi aklına joonie demek?

chimminie:
sen bana eskiden minnie diyordun
bende sana artık hyung demek istemiyordum
ve joonie ismini buldum.

kimjoon:
ah,
neden bana hyung demek istemiyorsun jimin?
ben senden 1 yaş büyüğüm.

chimminie:
öyle işte, üzgünüm
bir daha söylemem.

kimjoon:
sorun değil,
bana joonie demeni sevdim
hyung denemeden nefret ediyordum zaten.

chimminie:
ne?

kimjoon:
neyse,
uyumanı istedim ama
seninle bir şey konuşmam lazım jimin.

chimminie:
hyung, biliyorum

kimjoon:
baban,

chimminie:
biliyorum biliyorum
konuşmayalım,
şuan olmaz
lütfen joonie.

kimjoon:
jimin,
senin gibi biri
böyle bir babayı hak etmiyordu.

chimminie:
hyung,
bu konu hakkında konuşmak
istemiyorum
her ne olduysa oldu,
o benim babam.

kimjoon:
gecenin bir yarısı ayyaş bir şekilde eve gelip
sana her gece vuran, hayatı sana zehir eden kişiye hala baba mı diyorsun sen?!

chimminie:
ben böyle olsun ister miydim?
ben böyle bir babaya sahip olmayı
ister miydim?

kimjoon:
tamam,sakin ol
ağlama
kapatalım bu konuyu.

chimminie:
ağladığımı da nereden çıkardın?

kimjoon:
hissediyorum
ağlama.

chimminie:
tamam.

kimjoon:
özür dilerim,
seni ağlattığım için.

chimminie:
sen ağlatmadın ki
hem ağlamıyorum artık.

kimjoon:
uçak birazdan kalkacak
ben gelene kadar odandan çıkma,
şu babanın ailesiyle muhatap olma,
seninle konuşmalarına izin verme.

chimminie:
joonie

kimjoon:
ah bu çok garip
garip hissediyorum.

chimminie:
neden?

kimjoon:
boşver.

chimminie:
tamam.