MARZIA
Jennifer Lopez'in "oooo"(Papi) diyişiyle uyandım,yorganı kafamdan çekip saate baktım.Saat 8.30'du.Bu benim için iyiydi,okula 40 dakika sonra gidecektim.Hemen yataktan kalkıp üstümü değiştim.Üstü saçma ve ergence yazılı rozetlerle dolu çantamı alıp kahvaltı dahi yapmadan kapıdan çıktım.Ayakkabılarımı ayaklarıma yerleştire yerleştire yürüyordum ve gerçekten bu eğlenceli gibi görünebilir fakat yoldan geçen insanların üstüne kahve dökmek gibi bir hataya düşebilirsiniz.Tıpkı şuan benim yaptığım gibi!Tam ayakkabımın bağcıklarını bağlayacakken bir çocuğa çarptım,çocuğun elindeki kahve üstüne dökülmese de hepsi yeri boyladı."Amaan,YOLO bebeğim!" der gibi bakıp gülümsedim.Çocuk bana öyle bir bakıyordu ki "3.Dünya Savaşı'nı başlattın!" dediğini sandım.Aman tanrım bu çocuk konuşurken ağzını değil,gözlerini kullanıyor!
Okula geldiğimde nefes nefese kalmıştım,çünkü; çocuktan bir özür dilemeden bile kaçmıştım.Bunun da bir nedeni var,çünkü; çocuk gerçekten çok sert birine benziyordu.Felix gibi değildi.
