Tüm heybetimle ana salona girmiş,herkesin dikkati benim üzerime çevirmiştim.Fakat kimseyi aldırmadan beni çağıran kişinin odasına doğru ilerliyordum.Tabi yanımdaki suikastçılarla birlikte.Aslında biraz düşündüm de sanırım heybetime değil beni ne için buraya getirdiklerini merak etiklerinden bakıyorlardı. Büyük kalpıların karşısına geldiğimizde sanki bizi görmüşler gibi açıldılar.
-Vay,vay,vay! Bakın yine kimler gelmiş?!Bu sefer ne yapmışsın bakalım.
Hımm evet söylemediğimiz halde adamlarını çok zorlu bi operasyona sokmuşsun. Ahh! ve bundan bizim haberimiz bile yok. Oh! peki bu olaylardan sonra ne yapmamız gerek? Aslında seni buradan atıp,ağzın açlıktan kokmuş bir şekilde sürünmeni sağlıya bilirim... Ama hayır.Bu senin SON yanlışın!Eğer görevde emirlere uymayıp kafanın dikine gidersen, ölmeyi isteyeceksin.Çünkü eğer tekrar böyle bir şeyi bir daha yaparsan hiçbir parçan yerinde olmayacak.dedi ve bana masum gibi görünen ama masum olmayan bir gülücük gönderdi.Daha fazla o salağa ve kararlarına dayanamayıp çıktım.Ana salona giden koridordan geçerken hızlıca üstüme biri abandı.Kendimi savunmaya geçecekken tanıdığım ses ile durdum.
-Şşş sakin ol!
-Ne var Alex?
-Yine ne yaptın? Bütün birlik seni konuşuyor.
-Yaptığım şey önemli değil.Fakat söyle benim hakkımda konuşan beyinsiz mahlukatlara,eğer yapmasaydım şu anda böyle konuşuyor olamazlardı!Sözümü bitirdikten sonra kolunu ittirdim ve kapıya doğru yöneldim. Tam ana salona çıkacakken Alex yine söze girdi:
-Nereye daha şafak sökmeden?
-Biraz kafamı dağıtacağım.dedim ve üzerimdeki siyah kostümün ne kadar garip karşılanacağını düşünmeden kendimi dışarı attım.***_***_***
Şehirin sokaklarında kendimi bulmaya mı çalışıyordum ? Yoksa bunun altında birkaç tane hırsız, kapkaççı, ağır suçlu öldürmek vardı bilmiyorum.Hiçbir şey bilmiyorum artık. "Neden öldürüyorsun ki?" Diye soruyorsunuz galiba.Açıklayım,yaptığım bu şey aslında kendi vicdanımı rahatlatmak için.Evet biliyorum çok bencilce ama ne yaparsın; her zaman da başkalarını düşünemezsin değil mi?
-Hey sen!diyen sese baktım.Tanıdık değildi.
-Sen kimsin?
-Ben Tom.
-Buyrun efendim?
-Irene değil mi?
-Evet efendim.
-Yaptığını duydum.Stratejin ilgimi çekti.
-Buralarda yaptıklarımız çok hızlı yayılıyor efendim. Teşekkür ederim.
-Bana efendim deme,hiç hoşlanmam.Zaten senin de yüzüne bakıldığında bundan haz almadığın çok anlaşılır.
-Pekala Tom.
-Bu daha iyi.
-Senin adını birlikte konuşurlarken duydum. Daha önce Kasapların birliğinde bulunduğunu söylüyorlardı. Söylesene Tom, neden artık ortalıklarda yoklar?
-Açıkçası bunu sana söyleyemem bu gizli bir bilgi. Sadece, sen olsan en iyi birlik mi yaratmaya çalışırsın? Yoksa birlikler mi?