YAZARIN ANLATIMIBir hafta boyunca beşinci katta kaldığı spor salonunda sabah saat altıda kalkan genç kız, büyük spor salonuna inip, kum torbalarını yumruklamaya başlamıştı. Her ne kadar elleri yara olmaya başladıysa da bunu dikkate almamış,ardı ardına yumruk ve tekmeler savurmuştu.Bir şeye sinirlendi bariz belli oluyordu. Saat neredeyse öğlen olmuştu ve yaraların altından kemikleri görünecek kadar kötü olan elleri sonunda pes etmiş, bedenini yere atıp düzensiz nefeslerini düzene sokmaya çalışmıştı ama bu uğraş saniyeler içinde yok olmuştu ve bunun nedeni ise spor salonuna gelen Ray idi.
-Yoruldun mu? sinirli bir bakış atmış ve ardından cevap ver! diye kükrediğini duymuştu genç. Yavaş ve sinir edici bir şekilde ayağı kalkıp ardından çantasını almış daha sonra kapıya yönelmişti.
-Bana cevap ver dedim! dedi ve gencin kolundan tutup ağızının ortasına bir yumruk atmıştı. Bunun etkisiyle kız sersemledi.
-IĞH! Annenle babanın öcünü böyle mi alacaksın seni bücür.dedikten sonra genç kızın tüm kasları gerilmişti, çenesi kasılmış ve gözleri sinirden seğirmeye başlamıştı.Patlayan dudağını boş vermiş ve Ray'e dönmüştü. Derin bir nefes alıp kafasını burnunun üst kemiğine geçirmişti ardından Ray ise sinirle gencin boynunu yakalayıp havaya kaldırmıştı. Hiçbir çırpınış içinde bulunmayan genç doğrudan Ray'in gözlerinin içine bakıyordu. Sonunda kızı yere attığında ise hiçbir şey söylemeden çantasını tekrar omuzuna almış ve sinirli bir biçimde salondan çıkmıştı. Beş dakika sonra odadan çıkan Ray bir tane görevli bulup Irene'i odasına getirmelerini emretmişti.
IRENE'İN ANLATIMI
Yorgunluktan geberen bedenimi daha fazla yormak istemediğim için beş kat çıkmak yerine, asansöre binmeye karar vermiştim. Tek olmak için yalvarmış ve kapılar kapanırken tek kalmanın mutluluğu beni sevindirecekken bir el bunu engellemiş ve kıvırcık saçlarıyla asansöre biri binmişti. Küfürler savururken ikimiz de birbirimize ters ters bakmış ve aynı anda kafalarımızı önümüze çevirmiştik, ineceğim kata geldiğimde ise iki görevli beni kollarımdan tutup zorla bir yere götürmeye başlamıştı.
-Bırakın ben gelirim. demem üzerine beni bırakmış ve yönlendirdikleri yere doğru yürümeye başlamıştık. Sonunda vardığımızda beni içeriye ittirip kendileri kapının kenarlarına geçmişlerdi, soğuk sert bakışlarımı etrafa atıp içeriye girmiştim. Biraz daha yürüyüp bir masanın önüne geldiğimde ise az önce bana yumruk atan adamı görmüştüm.
-Yaklaş.dediğini yapıp yaklaştım.
-Otur. dedi ve dediğini tekrar yapıp oturdum.
-Senin adında biraz araştırma yaptım. Niye geldiğin hakkında, kim olduğun hakkında, nereden geldiğin hakkında.
-Fark ettim. dedim sesimin sert çıkmasını sağlayarak. Kafasını aniden kaldırarak sus dermiş gibi baktı.
-Irkın Türk, kickbox yapıyorsun, eskiden de basketbol oynamışsın, ayrıca yüzücüymüşsün de, bağlı olduğun birileri yok, yurtdışında Irene adını kullanıyorsun; fizik, kimya, matematik üçlüsünü seviyorsun falan filan. Asıl olaya gelecek olursak,üç yıl önce burada harika bir üniversite kazanıyorsun, son sınıfın dördüncü ayında annen öldürülüyor ve babanın yanına taşınıyorsun, taşındıktan kısa bir süre sonra baban da öldürülüyor. Eğitimini donduruyorsun daha sonra evinde seni de öldürmeye çalışıyorlar, evi bırakıp sokaklarda yatmaya başlıyorsun ve kısa süre sonra bıçaklanıyorsun, hastaneye gitmek yerine buraya geliyorsun.
Hala sert bakışlarımla yüzüne bakıyordum.
-Doğru ama atladığınız bir şey var o da beni bıçaklayan üç herifi de öldürdüğüm. Umurunda değilmiş gibi sözlerine devam etti.