Sabah alarmı kurduğum vakitte kalktım.Giyinip gitarımı yanıma aldım.Kabına koymadan önce öpüp "Bugün kazanalım!" dedim.Dedem zaten kalkmıştı.Yola koyulduk.
O görkemli okula girdim yine.Bilgi kısmından bilgileri aldım.Sınıfa girdim.Biraz beklemem gerektiğini söylediler.Sonra mülakat yapacak 3 öğretmen geldi.Baştaki konuşmaya başladı.
"Evet...(bilgi kağıdına bakarak)Park Yeong Ji.Sınav 2 aşamadan oluşuyor.Bunları sana anlatmama izin ver.Birinci aşama seçtiğin bir şarkıyı söylemek,ikincisi ise sana bir tema vereceğiz ve onun hakkında bir şarkı sözü yazacaksın.Çok beğenirsek tam burslu geçersin.Ve bu şarkıyı dönem bitmeden besteleyeceksin."
"Anladım..O zaman seçtiğim şarkıya başlıyorum.Linkin Park'dan Breaking The Habbit.."
"Merakla bekliyoruz..."
Şarkının akustik versiyonunu çalmaya başladım.Ellerim gitarda resmen ustaca kayıyordu.Böyle kritik anlarda yeteneklerimi daha iyi gösterirdim.Hocalar daha ilgili gözüktü ve şarkıya girdim.
"Hatıralar tüketiyor
Bir yarayı açar gibi
Kendimi yeniden ayrımsıyorum
Hepiniz farz ediyorsunuz
Kendi odamda güvenlikteyim
[Yeniden başlamadığım sürece]
Tek olmak istemiyorum
Savaşlar her zaman seçer
Çünkü içimde fark ediyorum
Kafası karışık olan benim
Neyin savaşmaya değer olduğunu bilmiyorum
Ya da neden bağırmak zorunda olduğumu
Neden ön ayak olduğumu da
Ve kastedmediğim şeyleri söylediğimi
Neden bu yolu seçtiğimi bilmiyorum
Bunun doğru olmadığını biliyorum
O zaman alışkınlıklarımı kırıyorum
Bu gece .. "
Öğretmenler şaşkınca bana baktılar. Neden olduğunu anlayamadım.Şaşkın bakışlarımla karşılık verdim.Sonunda konuştular.
"Sesin değişik bir ses.Tonların güzeldi.Ve sanırım kafası karışık bir insansın.Müzik dışında...Çünkü temiz ve duygulu okuman müzik yolunda kafanda karışıklık olmadığını hissettiriyor.Bakalım şarkı yazımında da bu kadar net misin?"
"Teşekkür ederim.Bu arada size birşey göstermek istiyorum.."
Çantamdan şarkı sözleri yazdığım ve beste yaptığım defteri çıkarttım.Önlerine koydum.Açtılar.Ortadaki öğretmen konuştu.
"Bunları sen mi yazdın?Kafan hiç karışık durmuyor çünkü..Beste de mi var?Voah~ Her şarkıya beste yapmışsın.Üşenmedin ya da yeteri zamanın vardı..."
"Derste veya kaçtığım sıralarda ilgileniyordu-....Yani müzik kafamı hep meşgul edip beni tek rahatlatan şey."
İçimden "İşte sıçtın sıvadın Yeong Ji!Ya geçmişine bakarlarsa?!Boş boğaz kız!!"
Sondaki öğretmenin tek kaşı kalktı ve konuştu.
"Doğru...Disiplin geçmişin hiç parlak değilmiş.Tam bir serseri gibisin.Müzik disiplin de gerektirir 'küçük bayan'.Bu sizin seçilmenizi büyük ölçüde etkiler.Bu okula girmek zordur."
"O zaman Geong Ho Üniversitesi?Seoul'ün 1. konservatuari diye duydum.Sizin üniversiteniz neden 2. diye düşünün bir...Hep müzik disiplin işidir diye mi düşünürsünüz?Müziğin %70 i hissetmek ve istektir bana kalırsa.Yetenekleri kabul etmeyip sokakta harcanmalarına göz yumarsanız 2.liğiniz bile kalmayacak.Ben buraya geldim çünkü yeteneğimi sergileyeceğim.Serseriliğimi değil.Umarım anlamışsınızdır 'bey efendi' "
"O zaman neden Geong Ho Üni-"
"Evime yakın değil oraya giden metro istasyonu 3 km uzakta.Dedemin mazota çok para harcamasını istemiyorum."
Öğretmenler aralarında fısırdaştılar.Kapının aralığından bakan ve "Bu kız delirmiş mi?!" bakışı atan bir erkek öğrenci gördüm.Gözüm onu bir yerden ısırıyordu ama dikkatimi oraya odaklayamadan öğretmenlerin konuşması bitti.Ortadaki öğretmen konuştu.
"Seni ikinci aşamaya almayacağız.Bu kitapta yeterince söz ve beste var.Zamanı da uzatmak istemiyoruz.Yeteneğin taktire şayan ve aramızda konuşup değerlendirince azmini gördük.Fakat öğretmenlerine öğrenci olunca böyle konuşursan atılma ihtimalin yüksek.Alındın!Normalde bu kararlar için 1 hafta gibi bir zaman gerekir ama senin yeteneğini göz ardı edemedik.Tebrikler!"
O sırada kapı çalındı.Bu o garip bakışlar atan çocuktu.Pis pis baktım ona..Kıl olmuştum tavırlarına.
"Profesor Kim bu belgeyi imzalamanız gerektiği söylendi."
"Ah~ Yixing.Sen okula şimdiden geldin demek.Tabi başkan olmak zor iş.Neresiydi bakalım imza atacağım yer?"
O sırada bu çocuğun çok bebek yüzlü göründüğünü düşündüm.Belirgin belirgin ona bakıyordum.Bakışlarımı fark edince o da benim kadar ısrarcı bir şekilde bana baktı.Gözlerimi kısıp tehditkar bir bakış attım bebek yüz de tam karşılık verecekken öğretmen imzalamayı bitirdi.
"Al işte burada Yixing.Bu arada senin bir görevin daha var.Bu kıza okul başlayınca etrafı gezdirip gözkulak olacaksın.O kadar disiplin suçu var ki (bunu derken gıcık çocuğun gözleri şaşkınlıkla büyüdü) en ufak uygunsuz davranışta okuldan atılabilir.Ve bu konuyu müdürle önceden konuşmuştuk.Yeong Ji'yi aslında hiç almayacaktık ama hadi şansını denesin dedik. %10 bile ihtimali yoktu.Şimdi de seçildi ilginç bir yetenekle.Bu kızın harcanmasını istemiyoruz.Bu senin görevin."
"Ama Bay Ki-"
"Yapmazsan başkanlığın riske girer bayım."
İç çekti önümdeki bebek yüzlü çocuk.Ben hayretler içindeydim.Nasıl olur da onla ben?Kesin ikimizden birisi cinayet işlerdi.Ben daha cevap veremeden mülakatın bittiğini söylediler ve sınıftan bizi kovdular.Çocuk suratıma aşağılayıcı bir bakış attı.
"Hey bebek surat!Seninle çok eğleneceğim galiba?"
"Boşuna umutlanma seni başbelası.Otoritemi korumak için bunu kabul ettim.Uslu dur ve söz dinle.Ben gidiyorum.Peşime okul başlayınca takılayım deme.Ve olay çıkartma..."
Minik bir şekilde çarpık gülüş attım.Gülüşten çok tehdit ediyor gibiydim ama...Tam çocuk gidecekken bir kez daha arkasını döndü.
"Benim adım bebek yüz değil 'Yixing' pislik."
Ve bu adı bu kadar duymakla anılarım canladı bu o "Hyungieee~" diye cırlayan çocuktu!Yüzüme bir kez daha zafer gülüşü yerleştirdim.
"Hyungiee diye cırlarkenki ses tonunla söylemeyi denesene bunları?Daha komik olursun."
Çocuk giderken durdu ve arkasına dönüp bana baktı.Kıllık yapmanın verdiği haz klasik çarpık gülüşümle bütün vücuduma yayılıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
New Generation |Devam etmiyor :( |
Fanfic...Metro çok sıkışıktı.Lay'in boyu benden uzun olduğundan yüzüm arada göğsüne çarpıyordu ufak sarsıntılarda.Of!Kalbim bu kadar hızlı atmasına rağmen nasıl yaşıyordum ki ben?! Ama belki Lay'inki de bu kadar hızlı atıyordu? Tabiki sesten bunu fark ed...
