Sadece Yarın Sabah

35 3 1
                                    

Joe... bir hafta önce atandığı New York'daki en iyilerden biri olan liseyi 'hayatımda gördüğüm en büyük liselerden biri' diye tanımlıyordu. Lisenin nitelik ve nicelik olarak gelişmişliği gözlerini kamaştırmıştı. Birinci haftasının sonunda okulun gezmediği son yeri olan kütüphaneyi de gezdiğinde rahatlayarak ve şaşırarak öğretmenler odasına doğru yürüdü. Şaşırmasının sebebi okulu gezmeyi daha yeni bitirebilmesiydi. Önünden geçtiği kahve makinesinden iki tane -biri şekersiz- kahve alıp yoluna devam etti. Umuyordu ki o'nun dersi olmasındı.

"Buyrun Bayan Pearl."

Pearl, Joe'nun getirdiği kahveyi alıp masasına koydu.

"Sağ ol Joe. "

Teneffüs zili çaldığında Pearl ayaklandı ve dersine gireceği sınıfa doğru yürümeye başladı. Joe oturduğu sandalyesinden gidişini izliyordu.

-0-0-0-0-0-0-0-

William öğretmen arkadaşı Joe'nun, telefonundan bir kadının resmine baktığını görünce heyecanlandı. Uzun yıllar sonra en yakın arkadaşının kadınlara bakıyor olması onu mutlu ediyordu.

"Kardeşim? Kim o? "

"Ha? Kim kim?" Bu sırada telefonunun ekranını kilitledi Joe. En yakını da olsa William dahil kimsenin 'onu' bilmesini istemiyordu. Zaten platonik olarak kalacaktı. Hatta belki bir süre sonra onu unuturdu. O, iş arkadaşıydı ve de kendinden büyüktü...

O sırada William'la yan taraflarındaki kafeye oturup garsondan iki tane hamburger istediler. Joe önündeki hamburgere bakarken yine ve yine aklına Bayan Pearl geldi. Kafeye müşterilerin geldiğini haber veren zil şıngırdadığında Joe, düşüncelerinden onu alan bu sese döndü. Daha sonra gözlerini kapıya indirip gelen müşterilere baktı.

"Bayan Pearl?"

William arkadaşının sorarcasına söylediği kelimeyi duyunca yüzünü hamburgerinden kaldırıp 'ha?' dercesine Joe'ya baktı. Gözlerini takip edip gelen müşterilere çevirdi gözlerini. Joe'nun daha demin telefonunda olan kız?

"Ne? Bayan Pearl mü?"

Fotoğraftaki kişi Bayan Pearl dediği bu kadın mıydı? Ah bu çocuk! Ne ahlaksızdı böyle! William Joe'ya dönüp kızgınca baktı. Bayan Pearl'ün onlara döndüğünü görünce hemen yumuşadı ve sakince beklemeye karar verdi. Bu konuyu daha sonra konuşmalılardı. Ayrıca yargılamamalıydı, Joe onun dostuydu.


Pearl, Joe'yu görünce çok şaşırdı. Onun burda ne işi vardı? Joe vegan değil miydi? Bunlar kafasında dönerken bir süre anlamsızca ona baktıktan sonra yüzüne bir tebessüm yerleştirip Joe'ya doğru yürüdü.

"Selam! Sen de mi burdaydın?"

"Evet Bayan Pearl."

Joe'nun okul dışında bu kadar saygılı konuşması garibine gitmişti Pearl'ün.

"Yanınıza oturabilir miyim?"

"Tabii ki Bayan Pearl..." Joe yanındaki sandalyeyi çekip devam etti "...buyur."

Pearl sandalyeye oturup çantasını arkaya astı. Joe o sırada garsonu çağırıyordu. Garson geldiğinde Pearl yiyeceklerini söyleyip teşekkür etti.

"Eee... Günün nasıldı? İlk haftan nasıl geçti?"

"Güzel geçti..." 'boş derslerimde seni izlemek çok güzeldi...' demek istedi Joe ama daha bunu açıklamaya hazır değildi. Onun yerine çocukların çok tatlı olduğunu ve dersleri hakkında bir şeyler geveledi.

"Ama dikkat etmeni öneriyorum. Artık ergenlik çağındalar ve matematikte zorluklar yaşayacaklar."

"Biliyorum Bayan Pearl işim zor."

[•Long Night•]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin