-Görev Başlasın-

1 0 0
                                    

Angela'dan,

Yeni bir güne daha güneşin havalı bakışlarıyla başlamak?? Güzel. Ama güneş bile yaptıklarımızı güzel gösteremez. O sadece bakar. Onun bakışlarında güzel etkiler bırakmak bizim elimizdedir yada yaptıklarımızı güzel göstermek. Işin zor kısmı da bu. Bu işleri zorlasak da güzel gösteremeyiz. Elimizde olan birşey değil bu.

Işimizin kötü olduğuna kanaat getirmiş bulunmaktayız.  Ama ne olduğu hakkında bir fikir yürütmek gerekirse bu zor olur sonuçta birçok kötü şey var. Biz yalnızca izinsiz alıyoruz. Bu diğer insanlarca çalmak olarak hitap ediliyor fakat Brody kesinlikle buna öyle demez ve bizimde söylememizi istemez.

Bugün ise her ne kadar istemesemde bu güzel yatağımdan kalkarak bir başka iş için çalışmalara başlayan grubumun yanına gitmeliyim.

Yatağımdan kalkarak çarpık adımlarla odamdaki banyoya yol aldım.Yüzümü yıkadım ve kurulayarak tekrar odama geçtim.Dolabımın önünde durdum ve kapağını kaydırarak bugün için birşeyler bakındım.Siyah üstüne sarı ile smile yazan t-shirt ve siyah kot bir pantolonda karar kılarak altına da sarı converse alıp dolabın kapağını tekrar kaydırıp kapattım.Kıyafetleri yatağa atıp üstümü giymeye başladım.

Giyme işi bittiğinde kısa bir düşünme süreci geçirdim.Her ne kadar bu insanları sevsem de çalıştığım süre boyunca bu işe bir türlü alışamadım.Başkalarının eşyalarını çalmak.. bu kulağa hiçte her sabah gitmek isteyeceğiniz bir iş gibi gelmiyor.

Aşağı indiğimde gruptan herkes yemek masasının etrafında toplanmış akşam ki plan olduğunu düşündüğüm bir kağıda bakıyorlardı.Çoğunun arkası dönüktü ve yüzü bana dönük olan Tim beni ilk gören kişi oldu.Gülümseyerek bir türlü günaydın demeye çalıştı ve bende gülümseyerek karşılık verdim.Yavaşça yanlarına doğru yol aldığımda boşluk bulduğum bir yerden ayak üstü plana göz gezdirdim.Zaten daha önce de baktığım plana fazla bakmama da gerek yoktu.Diğerleri de beni fark edince ufak bir günaydınlaşma serüveninden sonra Brody konuşmaya başlayan ilk kişi oldu "Çocuklar bu gece harika olacak!!". Diğerleri de ona katıldığını belirten mırıltılar çıkarırken sırada Jess endişeyle "evde biri olmayacağından tam olarak eminiz değil mi?" dedi. Brody onun dudağına hafif bir buse kondurup geri geçildi ve "Eminden de eminim" dedi. Bu gülmeme neden olmuştu. Cidden çok yakışıyorlardı.Ben gruba katılmadan 1 yıl önce Brody ona aşkını ilan etmiş ve ben gruba katılalı 3 yıl olduğuna göre tam 4 yıldır sevgililer. Diğerleri de tebessüm etmişti.

-Akşam saat 21.00-

Evden çıktığımızda ben ve Tim aynı arabada; Brody-Jess ayrı ve Emily, Kevin, Jake üçlüsü de bir arabaya binmişti.En önde Brody siyah Lamborghini ile giderken oldukça havalı göründüğünü düşünmekten kendimi alamadım.Onun arkasında Tim ve ben ; arkamızda ise Kevin ve BMW'si vardı.

Gideceğimiz yere varmaya az kalmışken Tim sessizliği bozdu ve "Smile ha?? Bu is bittiğinde ondan yapacağım" dedi.Gülerek "Hepsinde olduğu gibi " dedim.Bu cümleler ilk ve sondu.Birazdan Brody bir evin arka sokağına arabayı park edince bizde onunla birlikte durduk.Arabadan indik ve bir araya gelerek planı gözden geçirmeye başladık. "Tim ve Angela siz üst kata bakın.Jake Emily siz alt kata. Bizde dışarıyı kontrol edeceğiz."dedi ve  "Görev başlasın" diye ekledi.Herkes verilen görevi yerine getirirken biz Tim ile üst kata çıktık. Her ne kadar evde kimse yoksa da sessiz olma çabalarımız cabasıydı.Tim karşı odalardan birine girecekken tahminimce antika olan bir vazoyu vere düşürdü.Kırılmasa da fazla ses çıkmıştı.Sessizce bir küfür savuran Tim yarım bıraktığı işi tamamlayarak odaya girdi.Bende bir başka odaya girmiştim.Oda oldukça büyüktü ve kendimi ilerideki tamamı cam olan bölüme gitmekten alıkoyamadım.

Diğer evlerin görüntüsü harikaydı.Bu semt gerçekten çok güzeldi.Bir an burada yaşadığımı düşündüm ama sadece hayalden ibaret olan bu şeyi kafamdan kolayca attım.Kulağımı dolduran bir esneme sesiyle hemen bir köşeye saklandım.Ses sahibi yatakta bir sağa bir sola döndükten sonra uyumaya devam etti.Derin bir nefes verip saklandığım yerden çıkarak yatağa ilerledim.Yataktaki kızın arkası bana dönüktü.Yüzünün göründüğü kısma doğru sessizce geçtim.Yüzünü görmemle yaşadığım şoku , aklımdan geçen şeytani fikirler ile atlatmam kolay oldu.Bunun nasıl olduğunu bilmesemde işime yarayacağını biliyordum.

Tessa'dan,

Sabah sabah anne-baba kavgasının sesleriyle uyanmak ne kadar iyi hissettiriyorsa o kadar iyiyim.Yavaşça yataktan kalktım ve sesleri daha iyi duyabilmek için kapımı araladım."Yalnızca bir sekreter hayatım bu kadar kıskanmanı gerektirecek birşey değil" Babamın bu sözleri ile konunun yine aynı olmasıyla derin bir nefes aldım."Ben bilmiyorum.Bence bu böyle gitmez" "Bilmeyecek bişey yok küçük bir kavga da hep boşanma konusunu açman çok saçma" Annem sinirle tekrar bağırdı "Saçma öyle mi.Asıl saçma olan ne biliyor musun?" derin bir nefes alarak devam etti " Bunu hâlâ yapmamış olmamız". Daha fazla dayanamadım ve aşağı doğru inmek için bir adım attım.

Kavga bitmişti.Onları sakinleştirmek pek zor değil ki beni gördüklerinde bunu başarıyorum zaten.Belki de boşanmamaları için en büyük etken benimdir.Aslında birbirlerini seviyorlar fakat babamın sekreterleri olacak lanetler sürekli bu kavgalara yol açıyorlar.

Kısa bir duş alıp üzerime beyaz kolsuz bir gömlek ve kot pantolon giydim.Beyaz converse ile tamamladığım kiyafetimle birlikte yatağıma doğru yol aldım.Üzerinden telefonumu alarak ünlü bir restaurantın numarasını tuşladım.

Anne ve babama bu akşam için bir yemek ayarladıktan sonra biraz dışarı çıkmanın iyi bir fikir olacağını düşünerek yanıma biraz para ve telefonumu alarak evden dışarı ilk adımımı attım.Justin'ın çalıştığı kafeye gitmeyi planlıyordum.Gelen bir taksiyi durdurdum ve kafenin adresini verdim.

Kapıdan içeri girdiğimde direkt olarak Justin'i aradı gözlerim.Bir masadan sipariş alan Justin'i görmemle yüzüme bir tebessüm yerleştirdim.Hayır yanına gitmeyecektim.

Justin'in patronundan bu günlük izin kopardığımda heyecanlı bir şekilde bir masaya yerleştim.Menüyü yüzüme tutarak yüzümü gizlemeye çalıştım ve elimi havaya kaldırarak bir garsonu masaya çagirdım.Masaya gelen şirin gülümsemeli kıza , bu masaya bakması için Justin'i göndermesini rica ederek beklemeye başladım.Birazdan masaya gelerek "Ne istersiniz?" diyen Justin'in  yüzünü göremesem de gülümsediğini hissettim.Bende içimden gülümseyerek dışımdan ise sesimi değiştirerek fısıltıyla "Seni" dedim. Afalladığı her halinden belli olan Justin "Anlamadım" diyerek yüzüme bakmaya çalıştı. Bir anda yüzümdeki menüyü indirdim ve gülümseyerek Justin'e baktım.Beni gördüğünde üzerindeki şaşkınlığı atarak gülümsedi.Ayağa kalkarak ona sıkıca sarıldım."Bugün benimsin küçük pizza" Soru sorarcasına bana baktığında "Patronundan izin aldım" diyerek konuya açıklık getirdim.Ondan ayrıldığımda eşyalarını alması gerektiğini söyleyerek yanımdan ayrıldı.

-Akşam saat 19.00-

Harika bir günün ardından Justin ile birlikte benim evimdeyiz.Mutfakta kahve yaparken içeriden Justin'in seslerini duyabiliyorum.Justin'in yeni atılan bir basketi görememesinin sebebi tam da bendim.Önüne kahveleri bırakırken çabuk olmamla ilgili bir seyler söylüyordu ama ben inadına yavaş davranıyordum.Onun bu halini seviyorum.Kahveleri bırakıp Justin'in yanına geçecektim ki sehpaya çarpmamla kahvenin dökülmesi ve Justin'in çığlığı arasından pek bir zaman geçmedi.Ben kahkahamı engellemeye çalışırken Justin çoktan ayaklanmıştı.Onu banyoya götürdüm ve banyodan çıktım."Sana birşeyler bulayım Justin." diyerek babamın dolabına ulaşmak için odalarına gittim.Kot bir kapri ile odadan çıktım ve banyoya geri döndüm.

Justin gittikten sonra bende uyumak için odama geçtim.Harika bir günün ardından harika bir uykuya dalmak için gözlerimi yumdum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 27, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Shadow PlayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin