tw-seven

2.4K 212 264
                                    

6 senedir aynı evi paylaşıyorduk. 4 senedir ise aynı yatağı.

acaba kim kimin için söylüyor bu repliği? ben yazarken feels geçirdim. umarım sonunda bana geçirmezsiniz. bb. 

beaux jours à venir

--------------------------------------------------------------

Yumuşatıcı kokan yorganıma sarılıp uyumaya çalışıyordum. Uyumak zordu. Titreyen gözlerini, yumuşak ellerini düşündükçe uyumak zordu. Aynı evde kaldığımızı düşündükçe uyumak zordu. Yan taraftaki odada sevgilisiyle uyuduğunu bilirken uyumak çok zordu. 

Saatler geçerken ben hala yatağımda debeleniyordum. Sabahın erken saatlerinde blok dersim vardı ve ben sıfır uyku ile duruyordum. Bedenen değilde ruhen bitiktim ve doktor olmayı amaçlıyordum. Şaka gibi bir yaşamım vardı. 

Güzel kokan yorganıma tekmeyi basıp yatağın sol tarafına ittim. Uyuyamıyorsam ders çalışırdım. Ama önce kendime gelmem gerekliydi. Bunun içinse kahve. 

Kahveyi sert içeceksin diyenlere inat 7 tane şeker katarak içiyordum. Her şeye bir anlam katmayı seviyorlardı. Saçını kestiren kadını, çay içen adamı, lahmacun seven bir kimseyi ya da unicornları... 

Simay'ın montumun cebinde unuttuğu sigara paketinden bir dal alıp mutfağa girdim. Evde en ufak bir ses yoktu. Saat 3 civarıydı. Herkes derin bir uykudaydı tabii. Kendime şerbet benzeri bir kahve yapmak için ocağa suyu koydum. Elimde hazırda bekleyen tek dal sigarayı yakıp, mutfak camından aşağı sarktım. Ocaktaki suyun kaynama sesi kulaklarıma dolduğunda izmariti musluğun altında söndürüp çöp kutusuna attım. Kaynayan suyu kupadaki karışımın üzerine koyup karıştırdım. Işığı söndürüp  odama girdim. Aleph'in kapısının önünden geçerken sadece bir dakikalığına durdum. İçeriden bir takım seslerin geldiğini fark ettiğimde kapının önünde dikilmeyi kesip kendi odama girdim. Masanın üzerine derste tuttuğum notları yayıp bir sıraya koymaya başladım. 

Belirli bir defterim olmadığı için notlarım karman çormandı. Uyuyamadığım zamanlarda genellikle bunlarla uğraşıyordum. Ama hala tam olarak toparlanabilmiş değillerdi. 

Kulaklığımı kulağıma takıp sevdiğim şarkılardan birini açıp notlarıma bakmaya başladım. Hepsi yapabileceğim şeyleri. Çalışmasam bile yapardım. Sadece dinlemem yeterliydi. Ego değildi bu yaptığım. Ben ilkokuldan bu yana hep böyleydim.Sadece salağı oynamak daha zevkliydi. 

Şarkının ritmine kapılıp hayal dünyamda geziniyordum. Kulaklığımın sertçe çekilmesiyle hayal dünyam bir toz bulutu gibi dağılmıştı. Ekrana ve kağıtlara bakmaktan yanan gözlerimi hızla kulaklığı çıkaran şahsıyete çevirdim. Aleph elindeki kucağıma fırlatıp yüzüme bakmaya devam etti.

''Sana inanmıyorum.'' Döngüye alınmış bir Ajdar şarkısı gibiydi şuan için sesi. 

''Neye inanmıyorsun? Hangisine?'' dedim kaşınan gözlerimi yumruk olmuş ellerimle ovarken. 

''Kimseyle yatmadığına. Sadık olduğuna.'' Sinirlerime bozuyordu sürekli sadakatimin sorgulanması.

''Kimseyle yatmadığım için kusura bakma. Sevdiğim adam komadaydı o sıralar. Ölmeyi seçmişti de biraz. Aklım sikime gitmiyordu.'' dedim sahte bir gülümsemeyle. ''Şimdi izin verirsen uyumak istiyorum.'' dedim sağ elimle kapıyı gösterip. 

''Boş yapıyorsun. Yapma.'' dedi ellerini cebine sokup başını yukarı kaldırdığı sıra. 

''Oğlum şuan odama gecenin bir yarısı boş yapan sensin. Bana inanmayan da sensin. Sen mal mısın amına koyayım?'' dedim ayağa kalkıp karşısına dikilirken. 

ehvenişer |bxb|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin