Kasım ayının alışık olduğumuz soğuk rüzgarı,deniz kenarında koşturan küçük çocuklar,denizin üzerinde süzülen martılar,köşedeki simitçi... Huzurlu olduğumu sanıyorsunuz değil mi?Öyleyse yanılıyorsunuz.Ben huzuru altı sene önce kaybettim.Daha on bir yaşındayken bana kan kanseri teşhisi koydular.O zamanlar kanseri sadece kötü bir hastalık olarak biliyordum fakat şimdi büyüdüm ,işin ciddiyetini çok iyi biliyorum.Ama artık her şey için çok geç kaldım.Kanser son safhasında.Hiç ümit yok.Son zamanlarımı yaşıyorum.Doktor bana 'iyi vakit geçir' dedi.Saçmalık.İnsan son zamanlarını yaşadığını bildiği halde nasıl iyi olabilir ki?Yanında birileri olsa belki ama ben yalnızım.Ailemi geçen sene kaybettim.Fazla arkadaşım da yok.Hiç sevgilim bile olmadı.Aslında beyaz tenim,kumral saçlarım ve zümrütle aynı tondaki yeşil gözlerim ile güzel bir kız olduğumu söylüyorlar ama fark etmez.Çünkü ben hastayım ve kimse yakında ölecek hasta bir kızı istemez.Ben yalnızım ve hep yalnız kalacağım.
Öhömm...Şimdilik hayalet okuyucularıma sesleniyorum.Arkadaşlar ilk hikayenin heyecanını yaşıyorum.Daha başlardayız biliyorum ama rica etsem 1 saniyelik vaktinizi yukardaki yıldıza basmaya ayırabilirmisiniz.İlk bölüm olduğu için böyle oldu ama diğer bölümler hareketlenicek ve daha uzun olucak.Vaktinizi ayırdığınız için ço..ok teşekkür ederim.Bide beğenen bir kaç kişi çıkarsa ve yorum yaparsa baya memnun olurum.:))))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uçurumun Kıyısında
Teen Fiction''O benim hayatıma ışık tutan bir melekti,peki şimdi cennete geri mi dönecekti?''