SEN GELDİN

140 21 4
                                    

O muydu gerçekten? Burnu, dudakları, gözleri, her şeyi onu andırıyordu. Korkuyordum, titremeye başladım. Gözlerimi ondan ayırmıyor, hala ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Ona baktığımı farketti ve gülümsedi. Gerçekten bayılacaktım. O olamazdı. Farklı şehirlerdeydik. İmkansızdı yahu. Babam halimi farketmiş olacak ki yanıma geldi.

'Kızım iyi misin? Doktora gerek var mı?' dedi telaşla. Ona döndüm. Gözlerinden korku okunuyordu. 'Hayır baba, iyiyim.'

Yanına gittim ve merhaba dedim. Demeye çalıştım. Bu yaşadığım gerçek miydi? Rüyada mıydım? Ya o gerçek miydi?

Yemeğe geçtik. Biraz konuşmadan sonra onun o olmadığını anladım. O olmasa bile, o gibiydi. Yani..Çok tuhaf. Kendimi ona bakmaktan alıkoyamıyordum. Annemin sesiyle irkildim.

'Tatlım, Ömer'e odanı gösterir misin?'

Tabi anlamında baş hareketimin ardından birlikte merdivenden çıkmaya başladık. O yanımda gibiydi. Gülmeme neden oldu. 'Bir şey mi oldu?'  dedi odaya girerken. 'Yok hayır.' Odaya göz gezdirdikten sonra yatağıma oturdu ve konuşmaya başladı. 'Aslında o benim'

'Anlamadım?' dedim aniden. Şaşırmıştım. Aklımı mı okuyordu bu çocuk? Şaka yapıyordu değil mi? Dalga geçiyordu benimle. Evet, evet. Başka açıklaması olamazdı.

'Ben Çağan'ım.'

Nasıl bilebilirdi? Nasıl olabilirdi böyle bir şey? Tanrım. Tüm olanlar gerçek miydi yoksa beynimin uydurması mıydı? 'S-s-s-en nasıl..yani..nasıl olabilir?' diyebildim sonunda. Kekelemiştim. Konuşamıyordum. Güldü.

' Bu şehire döndüm. Sensiz olamadım. Geri geldim işte.' dedi omuz silkip. Tamda onun gibiydi. Umursamaz. O muydu cidden? Kalbim yerinden çıkacaktı şimdi. Boğuluyor gibiydim.Biri beni kurtarsın buradan. Alıp götürsün onun yanından. Deliriyor muydum acaba? Hışımla kalktım yerimden.

'Saçmalama. Çık hemen odamdan!'

'Sakin ol Irmak' dedi o da kalkıp. Şaşırmıştı. Doğru mu söylüyordu acaba? Nasıl doğru söyleyebilir? İmkansızdan bahsediyorum şu an.

Annemler koşup geldi. 'Ne oluyor kızım?'

'Anne, çıkar şunu odamdan. Hemen.' Bir şey demeden Ömer'e kaş göz işareti yapıp odamdan çıktılar.

Yatağıma attım kendimi. Nasıl oluyordu bu? Bu acım hiç geçmeyecek miydi? Gözümden yaşlar süzüldükçe, her şey karmaşıklaşıyordu. Gözlerimi silip, bilgisayara geçtim. Eski hesabından bilgilerine tekrar baktım. Yanlış mı hatırlıyordum acaba? Yoo, hayır olamazdı. Onunla ilgili her şey hafıma ve kalbime kazılıydı. İzmir yazıyordu. İşte. Olamazdı. İzmir'den Eskişehir'e gelmiş olamazdı değil mi? Tanrım bana yardım et!

Ertesi gün erkenden kalktım. Onun en sevdiği elbisemi giyip, hazırlandım. Aşağıya indiğimde babam çoktan gitmişti. Annem ise, bana kahvaltıyı tekrar hazırlıyordu. 'Anne, kahvaltı yapmayacağım. Bana Ömerlerin ev adresini verir misin?'

Annem bir deliymişim gibi baktı. Üzülüyor muydu bana cidden? Evet. Onu üzmek hayatımda en son isteyeceğim şeydi fakat aklımdaki soruların cevabını bana verebilecek tek kişide oydu.

'Ne oluyor kızım? Dün onu odandan kovdun, şimdi ne yapacaksın?' dedi sakince.

'Anne ne olur!' dedim yalvarırcasına şimdi ona açıklayacak durumda değildim. En sonunda dayanamayıp verdi. Hemen çıktım evden. Taksiye binip, adresi tarif ettim. Yanlış mı yapıyordum? Bilmiyordum ki. Saçmalıyordum sanırım. Umrumda değildi. Bugün her şey su yüzüne çıkacaktı. Adrese geldiğimde içimde tuhaf bir his vardı. Adını koyamadığım. Kapıya yaklaştığım her an, ölüme yaklaşıyor gibiydim. Zili çaldım ve beklemeye başladım. O açtı. İlk önce bir şey demedi, şaşkınlıktan. 'Irmak' diyebildi.

'Ömer..Yani Çağan mı demeliyim bilmiyorum ama konuşmamız gerek. Dışarı gelebilir misin?' dedim yüzüne bile bakamıyordum. Kendime gelmeliydim ama ne zaman?

'Bekle geliyorum.'

..

'Anlat.' dedim oturduğumuz an. Derin bir nefes aldı. Baştan aşağı süzdü beni. 'En sevdiğim elbisen. Sana bunu ben göndermiştim İzmir'den. Nasılda yakışmış. Çok güzelsin. Sana aşığım Irmak. Bunu biliyorsun, beni hiç unutamadın, seni unutamadığım gibi. Güzel gözlüm.' diyerek elimi tuttu. Neler oluyordu? Tanrım, yardım et! Binlerce kez sesleniyorum sana sesimi duy. Gözlerimin dolmasına engel olamadım. Bir yaş süzüldü yanağıma..

'Çağan, sensin.'

Hikayemi okuyan kişilere çok teşekkür ediyorum. Biliyorum biraz karmaşık ama ilerleyen bölümlerde şaşırabileceğiniz yerler olacağına garanti verebilirim. Merakla kalın! Hoşçakalın!

UZAKTAKİ ANILARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin