GERÇEK

73 11 7
                                    

Medyadaki Çağan :) 

'Evet Canan teyze. Bir kaç gündür bize de böyle davranıyor. Şaka yapıyor sanıyordum yani bilirsiniz Irmak şaka yapmaya bayılır. Demek iş ciddi.' dedi Sedef, üzgün olduğu her halinden belliydi. Hemen eve bir uzman çağırdılar ve Irmak ile konuşmak için onun odasına çıktılar. 

'Irmak kızım, bu doktor Ali Bey seninle görüşmek istiyor.'  Irmak şaşırmıştı, onun bir doktorla ne işi olabilirdi ki? Üstelik tamda günlüğünü yazmaya yelkenirken. Evet, Irmak günlük yazmayı bir gün bile ihmal etmeyen türlerdendi. 'Tabi baba ama neden ki?' dedi ayağa kalkıp.

'Irmak, senin fikrine ihtiyacım var bir konuda. Lütfen biraz konuşabilir miyiz? ' dedi doktor Ali Bey,

Babası odadan çıktıktan sonra birlikte Irmak'ın yatağına oturdular. 'Irmak, benim senin yaşlarında bir kızım var. Ve sanırım onun bir erkek arkadaşı var.' dedi. Ne yaptığını iyi biliyordu. Onunla kendine olan bir şeymiş gibi konuşup, ağzından laf almayı planlıyordu. 'Çok normal. Burda sorun ne?' dedi Irmak.

'Sorun şu ki, en iyi arkadaşı onun bir arkadaşı olmadığını söylüyor. Sence bana yalan mı söylüyor? Onun uydurduğu biri olabilir mi bu ? '  Irmak güldü. 'Doktor olan ben miyim? Bunu neden kendinize sormuyorsunuz? Hem kızınızıda tanımıyorum.' dedi alayla. O da güldü. 'Haklısın. Ama bunun bir önemi yok. Peki senin bir erkek arkadaşın var mı? ' dedi kaşını kaldırarak. Irmak, olayı hala çözememiş doktorun onunla neden konuştuğuna bir türlü anlam verememişti. 'Bu sizi ne ilgilendirir? ' dedi.

'Hadi ama sadece konuşuyoruz Irmak. Kızımı anlamaya çalışıyorum.Hem merak etme aramızda bir sır olarak kalacak.' dedi omzuna şakadan vurarak. Irmak, kahkaha attı. Böyle çok komik görünüyordu.  Söylese bir şey olmayacağını biliyordu. Söylemeye karar verdi. 'Pekiiii.' dedi uzatarak ve yutkunduktan sonra devam etti. 'Evet var.' dedi.

'Adı ne?' diye sordu bu sefer doktor. 'Çağan.'

'Onu biraz bana anlatabilir misin? ' Irmak daha çok şaşırmış fakat anlatmayı da çok istiyordu. Onu anlattıkça ona olan aşkı dahada fazlalaşıyordu. Onu herkese anlatmak, herkese onu sevdirmek istiyordu. 

'Geçen sene internetten tanıştık onunla. İzmir'de yaşıyor aslında. Ama buraya taşındılar benim için. Yani beni terketmişti ama geri döndü.' dedi sevinçle. 'Peki bana onun resmini gösterir misin? ' dedi doktor merakla.

Irmak bilgisayarını getirip, galeriyi açtı. 'İşte' dedi Irmak heyecanla. Fakat doktor bir şey göremiyordu. Gerçekten bu durum gerçekten de berbattı. 'Ç-ç-ok yakışıklıymış, delikanlı.' dedi kekeleyerek. Daha 17 yaşında bir kız bu hale nasıl gelebilirdi ? 

Irmak'ın odasından çıkıp, aşağıda merak içindekilerin yanına döndü. Doktor Ali Bey, içeri girdiğinde herkes ayağa kalkmış, ne diyeceğini merakla bekliyorlardı.

'Üzgünüm. Irmak, olmayan şeyler görüyor. Siz bunu hiç farketmediniz mi?'

'Daha çok küçük.' diyerek ağlamaya başladı annesi. Babası ise geçmişi düşünüyor, neler olduğunu anlamayı ,kızını bu durumdan kurtarmayı istiyordu. 'Bana geçen sene tanıştıklarını söyledi. Geçen sene onda bir gariplik gördünüz mü?'  

'Olamaz.' dedi annesi. Hatırlamıştı sonunda.

1 yıl önce..

(Irmak'ın ağzından..)

'Çağan, biz taşınıyoruz buradan.' dedim kenetlenmiş olan ellerimize bakarak. Onu hiç bırakmak, ondan ayrılmak istemiyordum. Her an onunla olup, şimdiye kadar boşa yaşamış hayatımı şimdi onunla dopdolu yaşamak istiyordum. Rüzgar esmiş, kokusu burnuma dolmuştu. 'Seneye geleceğim. Beni bekler misin?

İnanamıyorum, doğru mu söylüyordu?

Omzundaki başımı kaldırıp, ona baktım. 'Sen ciddi misin? Çağan! Ciddi misin? Gelecek misiniz?' dedim heyecanla. Benim bu halime gülmüş, o an beni öpmüştü. 'Evet, sevgilim. Yanlız, beklemeyeceksen baştan söyle.' dedi öteki tarafa dönüp. Resmen bana oyun oynuyordu. Ona seni seviyorum demek bile yetmiyordu bana artık. Nasıl her şeyim olup, beni hayata döndürmüştü? Elimle yüzünü bana döndürüp, yanağına öpücük kondurdum. 'Seni sonsuza kadar beklerim.'

Çağan, beni eve bıraktı. Ondan ayrılmak istemiyordum fakat gelecek sene yine birlikte olma olasılığımız aklıma gelince sevinçten dört köşe oluyordum. Eve girdiğimde annemler taşınma işlerini halletmeye devam ediyorlardı. O da neydi? Birine araba çarpmıştı. 'Hayırdır inşallah?' diyerek annemler dışarı çıktılar. İçimi bir korku kapladı. Hemen koştum arkalarından. Kaza yerine geldiğim annem beni tuttu. 'Irmak uzaklaş.' dedi ağlayarak. Korkum git gide artıyordu. Gözlerimden istemsizce yaşlar akmaya başladı.' Anne bırak beni!' diye bağırdım ve sonunda oraya ulaştım. Gördüklerim gerçek miydi? Çağan. Ç-a-ağan yerde kanlar içinde yatıyordu. Her yer şimdi bana bulanık, tek görünen şey yerde yatan Çağan'dı. Kalbime giren müthiş ağrıyla, yere yığılmam bir oldu. Gitmiş miydi? Gerçekten o bir daha yanımda olamayacak mıydı? 

..

'Aman Allahım! Ahmet, biz bunu nasıl unuttuk? Tabi ya Çağan. Güzel yavrum.'  daha çok ağlamaya başlamıştı bile Canan. Şimdi daha iyi anlıyordu. Biricik yavrusu, onun öldüğünü kabul edememişti. Şimdi ne yapacaklardı ?

Bir bölümün daha sonuna geldik. Beğenmeniz umuduyla! :) Lutfen yorumlarinizi eksik etmeyin, benim icin cok onemli.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 10, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

UZAKTAKİ ANILARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin