i don't want you to die, taehyung

16;

katei: Sara'nı sevmiyorsun değil mi?

katei: onu aldatıyor musun?

katei: bunu neden yapıyorsun Taehyung?

katei: sizi gördüm

Taehyung: Merhaba.

katei: merhaba

Taehyung: Nasılsın?

katei: Taehyung ciddi ciddi bunu mu konuşacağız?

Taehyung: Evet?

katei: sana bir soru sordum!

katei: Sara'nı artık sevmiyor musun?

Taehyung: Ne duymak istiyorsun?

katei: gerçekleri!

katei: gösteri salonundaki kız kimdi Taehyung?

katei: neden ona sarılıyordun?

Taehyung: Öylesine

Taehyung: Sana hesap vermek zorunda olduğumu sanmıyorum

Taehyung: Tam olarak neyim oluyorsunda kalkmış bana ne yaptığımla ilgili sorular soruyorsun? Sana ne?

Taehyung: Kendimi öldürmüyorum. Tek istediğin bu değil miydi? Rahat bırak beni artık. Öyle bir niyetim yok.

katei: Taehyung,

katei: arkadaş olduğumuzu sanmıştım

Taehyung: Demek ki değilmişiz.

Taehyung: Hala beni sinir eden bir veletsin ve ben artık konuşmak istediğimi sanmıyorum.

Taehyung: Yapmam gereken bir sürü şey var. Beni hep engelliyorsun.

Taehyung: Bunu yapmaktan vazgeç

katei: sana hiç bir şey yapmıyorum. Sadece ölmeni istemediğimi söylüyorum. bu sana zarar vermez ki.

Taehyung: Şu lanet olası cümleyi o kadar kuruyorsun ki, çan kulesine her çıktığımda ve karınca gibi olan insanları izlediğimde kulaklarım da yankılanıyor. Bu beni rahatsız ediyor artık. Yemek yerken, uyurken tuvaletteyken bile sürekli bunu düşünüyorum.

Taehyung: Ölmeni istemiyorum Taehyung!

Taehyung: Bu senin sorunun, umurumda değil anonim.

Taehyung: Ama ben yaşamayı istemiyorum ve bu umurumda. Çünkü benim sorunum.