Kuzgun

72 2 0
                                    

                                                                                  7

                                              KUZGUN                                                                                                                           

                                                                                                          

                                                                                                           25 Şubat 1939 Saat 18.28                                                                                                                     

 ‘‘Şimdi nereye gidiyoruz?’’diye sordu Efe kontağı çevirirken. Oktay ise küçük not defterine bir şeyler yazmakla meşgul olduğundan dinlemiyordu bile.Rumeysa arkadan dürttü onu yine fayda etmedi.Efe sinirli bir şekilde ‘‘Kime diyorum alooo!!!’’bağırması üzerine adam şöyle dedi: 

‘‘Sen sadece sür.’’

‘‘Tamamda nereye?’’

‘‘Hiçbir yere, sadece sür.’’Efe Oktay’ın bu tavırlarına küfür ederek sürmeye başladı arabayı.

Bu durum Oktay’ı rahatsız etmişti ‘‘Neden bu kadar sinirlisin?’’

‘‘Sence?’’

‘‘Bak, benden bir açıklama istedin bende bunu yapacağım ama şimdi değil, kafamda toparlamam lazım ve bunun içinde zaman gerek! Bu yüzden sadece sür ve mümkünse bana herhangi bir şey sormamaya çalış olur mu?’’

‘‘Tamam.’’dedi Efe, sinirini bastırmaya çalışırken. Ön cama birer, birer yağmur damlaları düşmeye başladı her yağmur damlası bir yılan misali kıvrılarak camı bir uçtan diğer uca geçiyor hepsi denize dökülen irili ufaklı yüzlerce dereyi andırıyordu ve bu görüntüde Efe’yi rahatlatmaya yetti çünkü yağmuru çok severdi. Hayatındaki çoğu güzel denilebilecek şey yağmur yağarken olmuştu buna ister tesadüf diyin ister başka bir şey ama onun için yağmurlu günler sokaktan geçen biri için yada şu anda aynı ortamda bulunduğu insanların düşüncelerine kıyasla sıradan bir hava olayından çok daha fazlasıydı efe için. Bengü’yü ilk defa yağmurlu bir günde görmüştü mesela evlenme teklifini ikisi de yağmur altında ıslanırken yapmıştı, evlendikleri günde yağmur yağıyordu, şayet bir kızları olursa sırf bu yüzden adını Yağmur koymayı düşünüyorlardı.Gel gelelim ki Bengü’nün düşük yaptığı günde yağmur yağıyordu, boşanmaya karar verdiklerinde ve boşandıklarında da yağmur yağmaktaydı.Bazen düşünmeden edemiyordu çocuğu doğmuş olsaydı belki de şimdi çok daha farklı bir noktada olabilirdi birer,birer düşüncelerinde kaybolacağına… ‘‘Saat kaç?’’Oktay’ın sesi onu yine içinde yitip gideceği düşünce âleminden çekip çıkartan şey oldu ‘‘Ha… Ne?’’ Oktay’a boş gözlerle bakıyordu.  

‘‘Saat diyorum saat, saat kaç?’’

‘‘Altı buçuk, neden sordun?’’ diye araya girdi Rumeysa

‘‘Ooo bayağı geç olmuş! Bence bu günlük bu kadarı yeterli, yarın soruşturmaya kaldığımız yerden devam ederiz.’’                      

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 07, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

G-34Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin