Bölüm 2

13 3 0
                                    

Üniversiteye yetiştiğinde biraz gecikmişti. Etrafa göz gezdirip,sıkılmış bir surat ifadesiyle kampüsün içinde dolandı.

"Kaan!" Sesin geldiği tarafa doğru başını çevirdi.

"Her yerde seni arıyordum. Neredeydin?"

"Daha yeni geldim Eylül."

"Hep geç kalıyorsun."

"Çok konuştun."

"Peki."

       Eylül alımlı ve oldukça çekici bir kızdı. Beline kadar gelen uzun,doğal ve canlı saçları vardı. Suratı pürüzsüzdü.

          Kaan ile liseden beri arkadaştılar. Kaan Eylül'ü umursamaz gibi görünürdü. Daha doğrusu Kaan hiç kimseyi umursamazdı. Bencil biriydi. Ya da öyle görünmeyi severdi.

"Ee,bugün mekana gidecek miyiz?" Kaan omuz silkti. "Bilmiyorum,pek havamda değilim."

"Hiçbir zaman havanda değilsin ki sen."

"Evet,Eylül aynen." Eylül gözlerini devirdi. Önüne gelen saçlarını geriye attı. "Bana kısa yanıtlar vermenden hoşlanmıyorum Kaan. Her neyse derse fazlasıyla geciktik. Hadi gidelim." Kaan sesini çıkarmadan Eylül'ü takip etti.

                              ***

Dersten çıktıklarında Eylül Kaan'a gitmesi gerektiğini ,akşam mekana mutlaka gelmesini tembih ederek Kaan'ın yanından ayrıldı. Kaan ise bir süre olduğu yerde durdu ve eve gitmeye karar verdi.

Arabasına doğru ilerlerken,bir yandan da telefonuna gelen mesajlara bakıp cevaplıyordu. Birden bire biri, Kaan'ın tam omzuna çarptı. "Önüne baksana be!" Kaan'a çarpan bir kızdı. Fakat Kaan oldukça sert,kaba bir tepki vermişti. "Ş-şe-şey ben özür dilerim. Bilerek olm-"

"Tamam kes."

"Gerçekten özür dilerim. Benim de acelem vardı da." Kız, Kaan'dan gözlerini alamıyordu. Ondan etkilenmişti. Kaan ise bunu fark edince alayla sırıttı. Kıza yaklaşıp "Güzel,bir daha dikkat et ezik."dedi.

Kız ,Kaan'ı hayranlıkla süzerken "ezik" lafını duyunca irkildi. Kaan ise güneş gözlüklerini takıp arabasına bindi. Kız öylece kalakalmıştı. "Kaba,egoist,alaycı. Bir o kadar da seksi." diye mırıldandı kız. Gözleri arabada kalmıştı. Sonra saatine bakıp,"Geç kalıyorum!" diye haykırarak koşmaya başladı.

                             ***

"Ecem nerde kaldın?!"

"Anca gelebildim üzgünüm. Yolda bir meteorla çarpıştım."

"Yolda bir meteorla mı çarpıştın? Ne saçmalıyorsun?" Kız yatağa oturdu. Gözlerini kırpıştırıp konuştu. "Senin yüzünden ve şu lanet elbiseler yüzünden. Neyse,acele ederek manyak gibi koşuşturuyordum ki birinin omzuna fena çarptım. Başımı kaldırdığımda aşırı yakışıklı bir çocuk gördüm. Ya Dilek,aşık oldum adeta."

"Salak mısın kızım sen? Tanımadığın insana nasıl aşık olabilirsin ki?! Aman Ecem!Saçmalamayı kes ve şu partiye hazırlanmaya bak. Getir şu elbiseleri hadi." Ecem kafasını sallayıp ayağa kalktı. "Anlamıyorsun ki! Hayatımın aşkını bulmuş olabilirim. Aşk tesadüfleri sever Dilek!"

"Ecem. Elbiseler. Hemen."

"Ta-tamam." 

Bu akşam lisenin son sınıf öğrencileri tarafından hazırlanmış bir parti vardı ve her ikisi için de bu parti çok önemliydi.

Bir saat içinde ikisi de hazırlardı. Ecem siyah, dar, mini oldukça sade bir elbise giymişti. Dilek ise mini siyah bir etek üstüne şık bir bluz geçirmişti. Ecem,yeşil gözlerini ortaya çıkarmak için güzel bir göz makyajı yapmaya çalıştı. Pek beceremese de güzel durmuştu. Uzun düz saçlarına ise bir çözüm bulamamış,yana almayı tercih etmişti.

"Çirkin görünüyorum."

"Güzel görünüyorsun."

"Hayır,Dilek! Şu saçlarıma baksana. Nefret ediyorum saçlarımdan."

"Saçlarından ben de nefret ediyorum ama güzel görünüyorsun.Uzatma da hazırsan Barış'ı arayayım gelip bizi alsın."

"İyi,tamam. Ara hadi."

Dilek telefonunu eline alıp Barış'ı aradı. Hazır olduklarını,gelip onları alabileceğini ve acele etmesi gerektiğini söyledi.

9-10 dakika beklediler ve sonunda dışardan korna sesi duyuldu. Hızlıca evden çıktılar. Arabaya binerken Dilek öne,Ecem arkaya bindi.

"Nabersiniz fıstıklar?"

"Sıradan,sen?"

"Harika."

Bir süre sessizlik oldu ve sessizliği Barış müzik açarak bozdu. Arabada bangır bangır müzik çalıyordu.

Parti yerine yetiştiklerinde saat 9'a geliyordu. Tutulan mekan güzeldi. Dışarıda iki koruma vardı ve onlara  verilen davetiye tarzında bir şeyi onlara verip öyle geçiliyordu. Uzun bir koridordan geçtiler. Koridor kırmızı renkte ışıklarla ışıklandırılmıştı. Koridor sonunda ise geniş bir bara giriliyordu. Evet,parti mekanı bir bardı. Barış,Dilek,Ecem durmuş içeriyi izliyorlardı. Barış kaşlarını kaldırıp başını salladı. "İyiymiş."

Fena hareketli bir müzik başlayınca Barış kendini tutamadı ve dans pistine atladı ,herkes alkış tutuyordu. Dilek ve Ecem ise küçük bir masada oturuyorlardı. Dilek elinde telefon arkadaşıyla konuşmaya başlayınca,Ecem etrafı izlemeye başladı. Birden yerinden sıçradı. Tam karşısında,bugün omzuna çarptığı o seksi çocuğu gördü. Gözlerini kocaman açtı. Yutkunup nefes almaya çalıştı. Dilek telefonu kapatıp Ecem'e "Ne oluyor?" diye sorduğunda Ecem büyük bir heyecanla konuşmaya başladı. " Aşk tesadüfleri gerçekten seviyormuş Dilek! "

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 07, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Son AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin