ASEKA

882 85 54
                                    

Aşk. Ne güzel bir kelimedir değil mi aşk. Küçücük bir kelime nasıl oluyor da devleşiyor yüreğimizde? Kim bilir ömrümüzün ne kadarını gerçek aşkımızı beklemek ile sahte aşklara sığınarak geçiriyoruz? Kimimiz gerçek aşkı buluyor kimimiz bekliyor kimimiz kaybediyoruz ama aşk hayatımızın her yerine bir şekilde bizimle beraber geliyor. Peki bu neredeyse tüm hayatımız boyunca bizimle beraber olan aşk kelimesinin kökeni nereden geliyor? Aşk kelimesi bir sarmaşık türü olan Aşeka kelimesinden geliyor dersem bana ne dersiniz? Şaşırdığınızın farkındayım fakat aslında farsça bir köke sahip aşk kelimesinin güzel köken efsanesi eminim sizi de haklılık ile ikna edecektir. Rivayetlere göre, “sarmaşığın kuşattığı ağacın suyunu emmesi,onu soldurup zayıflatması ve bazen kurutması gibi aşırı sevginin de sevenin sevdiğinden başkasıyla ilgisini kestiği,onu sarartıp soldurduğuiçin bu duyguya aşk denmiştir.” Peki ya aşk gerçekten böyle bir şey midir ? Yani bir taraf yaşasın diye kendinden vermek mi ? “Aman o kıskanıyor giyim tarzımı değiştirmeliyim.” “ O böyle seviyor o yüzden böyle davranmalıyım.” “O istemiyor ondan başkasıyla görüşmeyeyim.” Ya da sevdiğin kişiyi olduğu gibi kabullenmek midir? Evet belki de aşk kelimesi tam da hak ettiği bir kelimeden türemiştir. Kaçımız gerçekte Aşeka gibi sevdik acaba? Onun gibi sevdiğimiz insanın etrafını kuşattık? Onunla beslenip, büyüdük, güçlendik? Peki ya kaçımız Aşeka’nın sarmaladığı ağaçlardan biri gibi kendimizden fedakarlık edip onun yaşaması, onun büyümesi, onun güzelleşmesi için ömrümüzden verdik? Aşk konusunda hep karşımızdakini suçlayıp durduk, elimizden geleni hiç yapmadık biliyorsunuz  .Aşk, yüce aşk. Ne şiirlere ne destan, hikaye, roman ve filmlere konu olmuştur. Hem de kim bilir kaç kez? O aşk dolu kitapları okuyoruz, filmleri ağzımız beş karış izliyoruz, hikayeleri dinleyip iç geçiriyoruz ama hepsi bukadar biz sevmekten çok terk etmeye bu kadar meyilliyken Aşeka’nın ki gibi bir aşkı yaşamamız imkansızlaşmıyor mu dersiniz? Aşk’ı bile günümüzeuyarlıyoruz. Keşke kutsal bir metin gibi günümüzekadar değişmedengelebilseydi. Yazık bu devirde insan ya çok sevmekten ya da çok sevilmekten korkuyor. En güzel şeydir sevmek sevilmek. Hele aşk. Aşkın kendisine aşık olan bir tek yazarlar kaldı sanırım artık, hem ne de olsan en iyi ilham kaynağıdır. Aşkı yaşamak için hem de tekrar tekrar yaşamak için yazar olmayı beklemeyin derim. Hayatımız akıp giderken ömrümüze katabileceğimiz en bilge kelime aşktır. Bu yüzden aşkı yaşamadan kendinizi yaşıyor saymayın dostlarım. Çünkü zaman acımasızdır ve bizi asla bir saniye öncesine götürmez sürekli akan dar vakitlerimize aşkın zamansızlığını sığdırdığımızda yaşam daha da tahammül edilesi olacaktır. Hayatınızı ve şu bilge kelimeyi es geçmeyin. Aşkla Kalın Aşık Kalın...

Hikayemin ana karakteri ASEKA başından geçen olaylar ve aşk hayatini anlatacağım..

Aşkı benim gözümden tanıtmaya çalıştım umarım beğenmissinizdir İlk hikayem olacak ayrıca ASEKA ve ilk deneyimin duyarli kalırsanız sevinirim

ASEKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin