𝙏𝙃𝙀 𝘽𝙊𝙓𝙀𝙍 ∆ 𝘭𝘢𝘳𝘳𝘺 𝘴𝘵𝘺𝘭𝘪𝘯𝘴𝘰𝘯

frustration & underground boxing club

[hayal kırıklığı ve yeraltı boks kulübü]

selam yeni hikayemle karşınızdayım. umarım beğenirsiniz ✨

Kış ayları yaklaşıyordu. Mevsimin hızlı değişimi ve beklenmedik hava durumları Louis'nin midesini çalkalıyordu. İngiltere'nin çoğu bölgesi bu hafta tamamen yağmur altındaydı. Güzel tarafı ise Louis'nin en sevdiği sarı yağmurluğu artık kaldırdığı yerden geri çıkaracak olmasıydı.

Gökyüzündeki gri bulutlar birbirine destek olur gibi sıklıkla dokunmuştu. Her biri patlayacak bir bomba alarmı veriyordu. Louis durakta şehir otobüslerinden birinin gelmesini beklerken onları incelemeye durmuştu. O an burnunun üzerine bir damlacık düştü. Yağmur yavaş yavaş çiselemeye başlamıştı bile. Louis durağın içine sığınırken etrafı izledi.

Klasik bir hafta sonuydu. Louis evine otobüsle yirmi dakika uzakta kalan; çizgi roman, dergi, plaklar ve bir çok antika satan bir dükkandan eve dönmek için bekliyordu. Aylık çıkan Marvel çizgi romanının yenisini almıştı. Mutluydu ve huzurunu herhangi bir şey kaçıramazdı.
Üstelik bugün Oliver ile buluşup akşam biraz takılacaklardı.

Louis herkes gibi sıradan bir hayat yaşıyordu. Üniversite ikinci sınıf siyaset ve kamu yönetimi öğrencisiydi. Ayriyetten gezi planlama kulübünün de başkanıydı. Okulda bilinir bir adı vardı ama herkesin gözünün önünde olan bir çocuk değildi. Oliver ile çıktığında da bu değişmemişti. Oliver Amerikan Futbolu takımında oynuyordu. Yakın arkadaşı Liam'da tanımdaydı ve bir gün Liam Louis'de kalan kıyafet çantasını giyinme odasına getirmesini rica ettiğinde tanışmışlardı.

Oliver onun numarasını Liam'dan almış ve akşamına mesaj atmıştı. Telefon ile başlayan konuşmalar buluşmalara dönüşmüştü ve şimdi ise buradaydılar işte. Altı aydır birlikteydiler. Louis kesinlikle ona hayranlık duyuyordu. Uzun boylu ve altın kadar sarı saçları, belirgin çene hattı ve okka gibi bir burnu vardı. Ama sadece görünüşüne değil, kişiliğini de seviyordu. Komik biriydi. Espirileri ile Louis'yi hep güldürmeyi başarıyordu.
Ne yapması gerektiğini biliyordu ve fazla lider biriydi. Aslında aslan burcu ile anlaşamazdı ama Oliver'ın inatçı ve dik kafalılığına bir şekilde alışmıştı.

Otobüs sonunda geldi ve Louis yirmi dakika sonra planladıkları yerdeydi. Tiyatro binasının önünde Oliver'ı bekliyordu. Dakikalar sonra karşı kaldırımdaki sevgilisini gördü. Gülümseyerek parmak uçlarının üzerinde birkaç kere yukarı çıkıp inmişti heyecanla. Oliver spor bir eşofman altı ve hırka giymişti. Spor çantasını da tek omzuna asmıştı.