2.0

70 12 2
                                    

"Bebeğim, bunlardan tiksinmiyor musun?"

"Hayır Taehyung." biliyorum.

"Peki şey, gidip bir şeyler hazırlayabilir miyim? Lütfen izin ver."

"Neden?"

"Ah hadi ama. Gidip bir şeyler hazırlamam gerek. Yarın için."

"Peki git ama çabuk gel. Özlerim."

"Aynı evdeyiz Jin, bebeğim."

"Olabilir. Saçlarını özleyebilirim mesela, kokunu, her şeyini."

"Jin elleşmeyi kes. Gidiyorum."

Bu çocuk hiç büyümeyecek mi? Her porno izleyişinde coşuyor. Beni kokluyor, nefeslerini bırakıp ardından beni beceriyor.

Acil işe koyulmam lâzım. Sanırım gerçekten yetişmeyecek. Pasta yapımı 2 saat sürüyordu. Meşrubatları bile kendim yapmam lâzım. Onlar da 1 saat desek, geriye kurabiyeler, çörekler kalıyor. Onlar da 2 saat sürer. Hatta pişmesini beklemek ile birlikte de 3 saat.
Püüfff kimse bana yardım edemez mi?

Hemen pastacı arkadaşım Jimin'i aramak ve gelmesini istemek istiyorum. Fakat saat çok geç oldu. Uyumuştur. Gene de şansımı denemek istiyorum.

Mesaj attım.

Jimin. Selam. Gerçi, iyi geceler. Saat çok geç oldu biliyorum. Fakat yardımına ihtiyacım var. Yarın Jin'in doğum günü ve benim pasta yapmam gerek :( bana yardım eder misin? Yanıma gelemezsin, biliyorum. Geç oldu, fakat bana neler yapmam gerektiğini söyler misin?

Beklemediğim anda cevap geldi. TANRIM!^^

Eh. Selam Taehyung. Benim bu saatte uyuduğumu falan sandın? Ah, hayır uyumadım. Bana göre saat geçte değil. Tabiki yardım ederim. Hatta, yanına da gelebilirim. Tabiki müsait isen?

TANRIM ÇOK MUTLUYUM ^-^

Teşekkürler Jimin. Çok mutlu oldum. Teşekkür ederim. Tabiki, müsaitim. Gel. Bekliyorum.

Anında cevap vermesi beni daha mutlu ediyordu kkkkk.

Geliyorum. Yoldayım.

Woah. Kapı çalmıştı. Koşarak kapıya gittim.

"Ah Jimin! Tanrım! Seni çok özlemişim.!

"Bende Taehyung. Bende!"

Sarıldıktan sonra elim omzunda içeri Jin'in yanıma geçtik ve iyi ki o iğrenç porno filmi bitmişti. Öyle televizyonda geziyordu. Güldüğümü duyduğunda,
"neye gülüyorsun Taehyung? Ah birde, kim geldi?"

"Arkanı dönde bak Bebeğim!"

Arkasını döndüğü gibi Jimin'in boynuna atlayışı bir olmuştu resmen.

Bana bile böyle sarılmadın.
Bana bile böyle mutlu bakmadın.
Kıskandım.

"A-ah bence yeter!" kıskanıyorum.

"Tamam sevgilim." diyip ayrılmışlardı. İkisinin de yüzü gülüyordu. Bu beni mutlu etti.

"Jimin, mutfağa gidelim mi?" dedim.

"Gidelim taehyung. Biraz da konuşalım."

"Tamam. Jin sen burada kal. Lütfen bebeğim." KAL AQ.

"Tamam." gülüyor ve her güldüğünde gülüşlerinde ölmek istiyordum.

Oyalanmadan mutfağa geçtik ve yerlerimizi aldık masada.

"Eh, görüşmeyeli epey oldu. Anlat bakalım Taehyung."

"Biliyorsun Jin ile sevgiliyiz. 2 aya kalmadan da evleneceğiz. Bir evimiz var, okullar bitti. O edebiyat öğretmenliği yapıyor, bende bir hastanede doktorluk yapıyorum. Yarın doğum günü işte. Onu çok seviyorum. Biricik sevgilim benim. Sende neler var?"

"Ben... Beni biliyorsun. Her şey normal. Ailemden ayrılıp Seul'a gelmem biraz uzun sürdü. Hâlâ etkisindeyim. Küçük bir evim var. Yalnız yaşıyorum. Biliyorsun işte. Eski sevgilim, yani Yoongi ile ayrıldık. Başka eve çıktı. Bu kadar. Değişen tek şey bu."

"Şu an görüştüğün biri var mı?" dedim.

"Yok." oh be.

"Oh."

"Ne oldu? Neden ohladın?"

"Nasıl tepki verirsin bilmiyorum ama, sana yakıştırdığım biri var. Kızma, lütfen."

"Kızmadım Taehyung. Kim? Tanıyor muyum?"

"Tanımıyorsun. Ama göstereyim."

 "Bu mu? Hoşmuş Taehyung

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bu mu? Hoşmuş Taehyung."

"Yarın doğum gününe gelecek misin? O da gelecek. En adından tanışma fırsatı olur."

"Geleceğim. Gelirim. Teşekkür ederim bu arada."

"Rica ederim Jimin."

My Breath≈'''Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin