3. Bölüm

37 7 4
                                    

Merhaba nasılsınız? Uzun bir süreden sonra yine ben! Tamam uzatmadan geçiyorum, iyi okumalar...

Önümde duran demir kapıya elimde amaçsızca saldığım anahtarı , deliğe üçüncü denemem sonucu soktum. Anahtarı hafifçe yana döndürdüm ve kapıyı araladım. Kendimi içeri atar atmaz kapıyı ardımdan kapattım. Ayakkabılarımı yan tarafımda duran vestiyerin kapalı bölümlerinde birine rastgele yerleştirdim.


Çantamı omuzlarımdan indirdim ve yere fırlattım. Çantamdan çıkan garip sesle yüzümü buruşturdum, sonra bunu yapınca diğer kızlar gibi tatlı veya güzel değil de , yüzü buruşmuş yaşlı bir nineye benzediğim geldi aklıma.


Bu düşünceye karşın omuzlarımı silktim ve yüz kaslarıma işkence etmemek adına serbest bıraktım. Kendimi de adeta çantam gibi yere attım ve debelenmeye başladım. Halıda bir o tarafa bir , bir bu tarafa yuvarlanırken çantamı bıraktığımda çıkan sese benzer bir ses duydum.


Kaşlarım çatık bir şekilde çantama baktım. Yerde ağzı burnu kaymış, yamuk bir biçimde duruyordu.


"Ne zamandan beri kıpırdamaya başladın Şükrü!" Tamam beni sorgulamayın, sadece çantama ad takmış olabilirim ve onunla konuşuyor da olabilirim.


Aynı sesi bir kez daha duyunca gevşeyen kaşlarım tekrar çatıldı. Yavaşça yattığım yerden kalktım ve salona ilerledim. Kapıyı araladım , karşımda gördüğüm manzara beni şaşırtmadı.


Çünkü ortada bir manzara yok! Hızlı adımlarla pencereye doğru ilerledim ve kapattım. Bu seferki ne pencereydi ne de çantam bay Şükrüydü . Gözlerim yavaşça aşağı doğru indi.


Yanlış şeyler düşünmeyin canım sadece acıktım. Mutfağa doğru ilerledim ve buzdolabına baktım. Kapağı kapattım ve buzdolabının önünde öylece bekledim. Sonra tekrar açtım...


Kendime ekmek arası bir şeyler hazırladım ve telefonumun başına geçtim. Aklıma Gözde gelince hemen onu aradım. Birkaç defa çaldıktan sonra içerden Gözde'nin telefon müziğinin aynısı duyuldu.


Kaşlarım çatılı bir şekilde ayağı kalktım ve ekmeğimi masaya bıraktım. Mutfaktan çıkıp hemen sesi geldiği yöne ilerledim.


Koyu alt tonlu odamın kapısına tekme atarak girince tabii ki de, yatağımda uzanmış telefonunun içine giren Gözde bekliyordum. Ne bekleyebilirim bakkal Rüstem amcayı mı?!


"Süçsuzum serif!"


"Hiç öyle durmuyor, Scarlett..."

∞∞∞

"Sen benimle dalga mı geçiyorsun?!" Keşke yapmasaydım dediğim anlardan birini yaşıyorum şu an. Keşke göstermeseydim. Şu kantinde gördüğüm ve instagram da aynısı çıkan çocuktan bahsedince beni zorlamıştı göstermem için.


Keşke diyorum, keşke söylemeseydim.


"Ayyy! Kanka çocuğa bak!"


Ben onun bu tepkilerine anırarak cevap verirken o, beni takmıyordu. Hani olur ya detone olarak bağırırsınız işte! Ben şu an o şekilde opera yapıyordum adeta.


"Gökten bir vahiy aracılıyla indirilmedi sakin ol!"


"Valla kanka öyle duruyor!"


Gözde'yi odamda bastıktan sonra saçma sapan muhabbetlerle evde oturup sonra da evin ağzına ettikten sonra buradaydık. Sürekli gelip, sürekli gelmek zorunda kalıp geldiğim kafe de.


Ben her zamanki gibi limonata almak yerine kendimi tatlıya vurdum. Gözde ise kendine yaş pasta alıp onu hunharca yiyordu. Önümüzden yakışıklı çocuklar geçse, pastayı sanki karıncalara dağıtıyormuş gibi alıyordu.


Gözde yiyip yiyip kilo almayanlardandı desem yalan olur kız hem yiyor hem spor yapıyordu çünkü. Aklıma gelen şeyle hızla Gözde'ye döndüm.


"KANKA!"


"Noluyo lan!"


"Alper var ya şu varlığıyla yokluğu bir olan! O sürekli bana bakıyordu!"


"Alper mi!"


"Acaba Ayşe falan mı dedim?" Gözde bu cevabıma gözlerini devirdi. Arkamda bir noktaya bakarken kaşlarımı çattım söylediği sözle.


" Kötü insan lafının üstüne!"


Kafamı çevirmeme gerek kalmadan duyduğum sesle gözlerim açıldı.


"Selam kızlar!"


Evet, gerçekten kötü insan lafının üstüne...


Bölüm sonu umarım beğenmişsinizdir...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 16, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ASOSYALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin