05.00

75 27 2
                                    

Ölüm..

Her şeyin sonu değil mi?
Nefesinin, kalp atışının, hayatının, her şeyin sonu. Zaten ölüm bir son, peki sen sonunu nasıl belirliyorsun?

Bir kız düşünün hayatı hep zorluklarla geçmiş, hiç mutlu olamamış çünkü hayat onu buna mâhkum bırakmış, hayatında hiç bir şey düzgün gitmiyor, artık yorulmuş, bunalmış öyle korkusuz hissediyorki,
Sonra bir şey deniyor,

İntihar?

Kız kendine zarar vermeye başlıyor önce tırnaklarıyla derisini soyuyor, tırmalıyor, hiç durmadan bu işleme devam ediyor. Acı çekmek istiyor, canı acısın istiyor,ruhsal acıyı fiziksel olarak bastırmaya çalışıyor.

Sonra duruyor parmak boğumlarında ki koyu kırmızı kanı görüyor, bileğinden aşağıya akıyor kan, kız kanın gidişini izliyor ve kan yere damlıyor, kanın kokusunu alıyor, kendi akıttığı kanının kokusunu,
Ama durmuyor hıçkıra hıçkıra ağlayarak devam ediyor..

Acıyı hissetmemeye başlıyor artık, acı onunla bir bütün olmuş gibi, hissiz, ruhsuz. Bu ona yetmiyor kalkıyor ve eline bir jilet alıyor, bir jilete bir koluna,

Bakıyor, bakıyor..

Koluna çizikler atmaya başlıyor, deliler gibi bacaklarına, ayaklarına, parmaklarına her yerine derin derin yarıklar açmaya başlıyor, beyin işlevini yitirmiş, sadece kendine zarar veriyor ve ölmeyi planlıyor, sadece kendini düşünüyor, amacı ölmek gerisi umrunda mı sanki?

Sonra bileğine gidiyor eli, bir nabız belki de bir saniye sonra durabilir, bir nefes belki de bir saniye sonra sona erebilir. Ağır ağır ilerliyor eli bileğine ve tam nabzının üstünde duruyor, yapmalı mıyım diye düşünüyor, böyle geçer mi acılarım, az da olsa hafifler mi? Fiziksel olarak değil, ruhen yorgun kız.

Ve bir çizik,,

Damarı kesiliyor, kan yüzüne sıçrıyor ve acı her yerinde artık, derin kesmedi ama kan kaybından ölecek bunun farkında, kız yere uzanıyor ve cenin pozisyonunda yatıyor. Hatıralar geliyor aklına, yaşanmışlıklar ve bir daha asla yaşayamayacağı o güzel günler..

Ağlıyor, ağlıyor, ağlıyor

Neden ağlıyorsun ki, bunu sen istemedin mi? Diye soruyor içten içe kendine, ama hayat bu kolay kolay son bulmuyor ki.

Banyonun kapısı çalıyor, kız irkiliyor ama kalkmıyor nabzı çok yavaş ve neredeyse iki dakika sonra ölecek,

Tik tak tik tak..

Kapı büyük bir hızla kırılıyor ve annesini görüyor, kocaman olmuş gözlerle ona bakan annesini.

Annesi kızının yanına eğiliyor, elini tutuyor, yüzüne dokunuyor, saç tellerine elliyor, her bir kıvrımına ayrı ayrı dokunuyor,

Son dokunuş?

Ve kız gülümsüyor, yaptığı şeyin farkına varıyor, annesine ailesine bunu yaşatmaya hakkı var mıydı? annesi hıçkırıklar içinde ambulansı arıyor, ama nafile ne işe yarayacak o ambulans? Kurtarabilecek mi sahiden o kızı? Ya da kız kurtulmak istiyor mu?

Kız son kez "anne" diyor dört harf, iki hece nasıl bu kadar ağır anlam taşıyabilir?

"kızım,neden neden yaptın böyle bir şeyi neden? Bize anlatabilirdin, bize söyleyebilirdin. Allah kahretsin, kızım neden!?"

Söylesene neden?

3,2,1

Sol gözünden bir damla yaş, annesinin avuçları arasında kalıyor, kafası annesinin o güzel kollarına düşüyor, gözleri kapanıyor,

Ve son nefesini veriyor..

Ölmek istemedi son anda, lakin son anlar ne işe yarayabilir ki?
Düşünmeden yaptı annesini ailesini vicdan azabı içinde yaşamaya mahkum bıraktı, hayat onu intihara zorlamış olabilir belki ama o bunu yapmak zorunda değildi, hayatının en büyük hatasını yaptı belkide keşke, keşkeler bir işe yarasayadı, son pişmanlıklar ne zaman bir işe yaradı?

Ve koskoca bir hiç uğruna kendini feda etti. Bir kız daha hayata gözlerini yumdu, bir insanoğlu daha bu yaşama son verdi.

Sahi değdi mi?

мeтanoι̇aHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin