Bunu dememin ardından kafasını kaldırıp bana baktığı anda elindeki çatal yere düştü.
"Merhaba,affedersin çatal..."
"Tekrardan,ben Yoongi."
"Adım Hoseok...Yani adım çatal değil."
"Aynen tahmin etmiştim."
"Oturalım istersen."
Adının Hoseok olduğunu öğrendiğim çocuk gerçekten çok gergindi,her halinden belliydi.Benimde ondan pek eksik bir yanım yoktu ama çaktırmamaya çalışıyordum.
"Şey sistemdeki ilk deneyimim o yüzden biraz gerginim"
Benimde öyleydi.Onun da ilkinin olması beni biraz rahatlatmıştı.
"Sipariş versek mi?"
"Sanırım bu tabletlerden veriliyor?"
"Siparişiniz önceden verildi."
Ve tam da o anda garson yemeklerimizi getirdi.
Bana makarna gelmişti ona ise balık köftesi.
"Tadı güzelmiş."
"Tadabilir miyim?"
Buna iznimiz var mı bilmiyordum etrafımda biraz göz gezdirdim kimsenin bize bakmadığını görünce köftesinden bir parça aldım.
"Siktir et."
Etrafıma tekrar baktığımda bir adamın bana dik dik baktığını gördüm,bu beni biraz korkutmuştu.Fakat Hoseok konuşmaya başladı.
"Ee yani ikimizinde ilk seferi,süremize baksak mı acaba?"
"Tabii,olur"
İkimiz de tableti aynı anda elimize aldık.
"Sanırım görmek için aynı anda ekrana dokunmalıyız."
"Pekii,o zaman üç,iki,bir hadi!"
Ekranda 12 saat yazısı belirdi.Beklediğimden daha azdı.
"Biraz az sanırım öyle değil mi?"
"Oh hatta azalmaya devam ediyor, bu şekilde geri sayım yapacağını bilmiyordum."
