Kıyıda köşede, biricik defterimde edebiyat ve matematik defterlerimin arasında kalan parça parça fanfictionlar birleşti ve ortaya bu çıktı. oy ve yorum bırakmayı unutmayın!
Unuttuğum tüm fanfictionlar için.
Monoton bir günün ardından uyumak için yatak odasına çıktım, Harry bu akşam biraz geç gelecekti. Kıyafetlerimi çıkarıp iç çamaşırlarımla yatağa uzandım. İnce örtüyü üzerime çekerken bacaklarımın ağrısından dolayı sızlanıyordum. Harry bir an önce eve gelip bana masaj yapmalıydı, büyük ellerine ihtiyacım vardı. Uyumak için gözlerimi kapattım ama bir türlü uykuya dalamadım. Oflayarak dirseklerimin üzerinde doğrulup komidindeki telefonumu aldım saate bakmak için kilidi açtığımda cevapsız arama ve bir kaç mesaj gördüm. Ben duştayken Harry aramış ve ulaşamamış olmalıydı.
"Blue? Telefonunu aç."
"Seni özledim Blue. xx"
Gülümseyip başımı tekrar yastığa koydum ve arama tuşuna basıp Harry'i aradım. Otuz saniye sonra falan cevap verdi.
"Bebeğim." dedi neşeli bir biçimde. "Erken çıktım, yoldayım geliyorum."
"Masaj yapmana ihtiyacım var sevgilim." diye yanıtladım onu. "Sanırım yorgunluktan ölüyorum, tüm gün adliyede dolanmaktan canım çıktı."
"Sen." dedi Sırıttığını anlamıştım. "Masaj mı istiyorsun? Nerene?"
"Edepsiz şey," dedim kızarak ona aslında kıkırdıyordum. "Gel hadi eve sonra bakarız. Burada seni özlüyorum."
"Görüşürüz." dedi.
"Seni seviyorum." dedim ve kapattım. Telefonu tekrar eski yerine koyduktan sonra yataktan çıktım ve kendime çeki düzen vermek için aynanın karşısına geçtim. Islak saçlarımı kuruttum ve dalgaların omuzlarımdan aşağı dökülmesine izin verdim. On dakika sonra alt kattan kapının kapanma sesini duyunca merdivenlerden koşarak aşağı indim ve karanlık girişte Harry'nin bulmasını bekledim. Üstündeki ceketi çıkardı henüz başını kaldırmamıştı. Bakışları kapının biraz ilersinde beni bulunca asmak üzere olduğu ceketi diğer tarafa fırlattı. Hızlı adımlarla yanıma gelip yüzümü elleri arasına aldığında gülümsedim. Dudakları dudaklarımı bulduğunda hiç düşünmeden karşılık verdim, elleri bacaklarımdan kavrayıp beni kucağına kaldırdı. Ağrıyan bacaklarımı büyük bir özgüvenle beline dolarken ellerim saçlarından kavramıştı. Dolgun dudakları benden ayrıldığında sızlanıp onu kendime bastırdım.
"Biraz daha öpüşmeliyiz, doymadım." dedim şımarık bir sesle.
"Ama nefes almam gerekiyor." dedi yüzüme minik öpücükler bırakırken. Beni taşıyıp kanepenin sırtına oturttu. Kollarımı ona dolarken erkeksi kokusunu içime çektim.
"Günün nasıl geçti?" diye mırıldandı saçlarımı okşarken.
"Yorucu." dedim başımı göğsüne dayayıp, kalp atışları az önceki yakınlıktan dolayı hala hızlıydı.
"Hala aynı dava mı?" dedi biraz daha yakınıma sokulurken. Elleri iç çamaşırımın askısını indirip omuzlarıma öpücükler bıraktı. "Seni çok yormalarını sevmiyorum."
"Biliyorum diye mırıldandım kollarımı sıkı vücuduna sararken. "Ama davayı çözmeden bırakamam."
Elleri belimi okşadı. "O zaman bana hiç vakit kalmıyor." dudakları hafif öpücüklerine devam ediyordu. "Seni yorma hakkına bende sahibim."
"Harry, odaya çıkalım." dedim başka bir şey söylemeden. Koltuktan inip elini tuttum odaya çıkan merdivenleri tırmanırken.
* * * *
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Feeling the Ocean Breathing the Forest
FanfictionBlue, genç ve başarılı bir avukat. Harry Styles ise şöhret basamaklarını teker teker tırmanmış dünya çapında bir yıldız. Hikayelerinin başından, ortasından ve sonundan kesitler. Tek bölümlerden oluşan Harry Styles hayran kurgusu.