Shining Star

♡Bad News♡

Kendimi bu denli değerli hissetmemiştim hiç daha önce. Düşüncelerimi duyan, korkularımı sezebilen, kötü yanlarımı kafasında büyütmeyen birine sahiptim ve önem teşkil ediyordum onun için. Bunca zaman fark edememiş olmam benim aptallığımdı. Onun yanındayken sürekli küçük düştüğümü düşünmem de öyle. Harry beni seviyordu. Uzun bir zaman ardından tekrar böyle hissedeceğimi tahmin edemezdim, birisi tarafından önemsendiğimi hissediyordum. İliklerime kadar.

''İlk demoyu verdikten sonra asıl düşüncelerini öğreneceğiz. Yani yapmamız gerekenen ilk şey sana bir şarkı yazmamız ve potansiyelini görebilmeleri.''

İçinde bulunduğumuz araba son sürat onun evine giderken kafamı onaylar anlamda salladım. Aklıma milyonlarca düşüncenin dolanmasına rağmen paranoyak olanları görmezden gelip asıl konuya odaklanmaya çalıştım. Yeni bir hayata başlayacaktım, her zaman hayalini kurduğum hedefime doğru ilerleyecektim ve bu hedefime ilerlerken tökezlememeye özen gösterecektim. Hoş, Harry gibi bir arkadaşım varken fazla hata yapacağımı sanmıyordum ama işin ucu yine bana dokunuyordu ve ben hiçbir şeyi en uygun şekilde yerine getiremezdim.

''Buna hazır mıyız tam olarak emin değilim çünkü kafam çok karışık. Her şey fazla hızlı gidiyor, diğer yandan bakınca ise sen de hızlı bir şekilde bu yola girmiştin ama çok başarılı bir şekilde çıktın. Sadece yeterince güçlü olamadığımdan korkuyorum. Sen mükemmelsin, ben ise sadece benim.''

Kendime olan güvensizliğimi üzüntüyle dile getirdiğimde ne kadar şikayetçi ve uyumsuz olduğumun farkındaydım fakat kendime engel olamıyordum. Beynimin içinde beni sürekli rahatsız eden bir ses vardı, hakaret ediyordu, mükemmel olmadığımı ve diğer insanların her zaman benim üstümde olduğunu iddia ediyordu. Okul zamanım boyunca bunu çok yaşamıştım fakat şimdiki durumum bundan çok daha farklıydı. Artık sadece öğretmenler değil, tüm insanlar benim hakkımda yorumda bulunacaktı. Bu zordu.

''Seni çok iyi anlıyorum güzelim... Yine de, korktuğuna değmeyecek. İnan bana.'' dedi Harry, aşırı samimi bir gülümseme eşliğinde. Bana güveniyor olması belki de daha çok stres altına girmeme sebep oluyordu ama gülümsemekle yetindim. Ya büyük oynayacaktım ya da eve gidecektim, ki çoktan gelmiş olduğuma göre büyük oynamak tek seçeneğimdi.

  ✨⭐✨   

''Acılarımı şarkıya dönüştürmeye bayılıyorum!'' dedim ellerimi piyanonun üzerinden çekerken. Daha öncesinde yazmış olduğum bu şarkıyı ilk kez Harry'ye seslendirmiş olmak beni biraz germişti fakat etkilenmiş yüz ifadesine bakacak olursam verdiğim kararın kötü olmadığını fark edebiliyordum. Onun bana bu şekilde hayranlık duyması içimi ısıtıyordu, o kadar güzel bir görüntüsü vardı ki gözlerimi ondan alamıyordum. Evdeymişim gibi hissediyordum, bana evi çağrıştırıyordu. Sıcak, samimi, güven verici...

''Etkilendim, Stella. Çok güzeldi.'' dedi Harry, elini omzuma koyup gözlerimin içine bakarken. Düşünceli bir hâli vardı, tahminimde yanılmadığımı kanıtlarcasına kafasını hafif sola eğdiğinde ise konuşmaya başladı, ''Köprüye daha fazla vokal eklersek duygusallığı arttırabiliriz.''

Onu onaylarcasına kafamı salladım derin bir nefes almadan önce. Tüm melodi tekrardan zihnime aktı, ona eşlik ederek mırıldanıyordum çünkü düzenleme yapmam gerekiyordu. Ve tam bahsettiği kısma bazı yenilikler eklerken telefonu çalmış olmasaydı fikrimi ona gösterebilecektim fakat düşünceli ortamımızı bozan zil sesi bana engel olmuştu. Harry de bu durumdan rahatsız olmuş gözüküyordu nitekim ekrana bakmasının ardından devirdiği gözleri tam da bunu ifade ediyordu.

''Menajerim arıyor, normalde bu saatlerde rahatsız etmezdi.''

Söylediklerinin üzerine merakla geriye çekildim. Kollarımı göğsümün altında birleştirirken de onu izliyordum. Telefonunu omzuyla yüzü arasında sıkıştırmasını, verdiği kısa cevaplar doğrultusunda dudaklarının oynayışını, ciddiyetle çatılan kaşlarını, dikleşen omuzlarını, merakla odada gezen gözlerini ve çıtlattığı parmaklarını. Nelerin olup bittiğini pek kestiremesem de telefon kapanmadan önce karşı tarafın sesinden duyduğum son cümleler beni bile endişelendirmişti, ''Neyin peşindesin bilmiyorum ama yaratmış olduğun karışıklığı bir an önce düzeltsen iyi edersin. Açıklama yapmayacağım, sana atmış olduğum linke bak.''.