Soğuk havadan dolayı üşümüş olan ayaklarımı iyice yorganın içine çektiğimde Harry'nin büyük beden kazağı ile yaptığı kavgasına tanıklık ediyordum. Bacağına yaslamış olduğu gitarını düzgünce çalmasına engel olan bu kıyafet, nefret görmeyi hak etmiyordu aslında. Nitekim diğer kazaklarının arasından en çok bunu yakıştırıyordum ona. Gözlerinin yeşilinin daha çok maviye çalmasına sebep olan gökyüzü rengine sahipti ve belki yeterince dikkatli olursam ruhu bile duymadan ondan alırdım.
''Sakin ol muz kafa, muhtemelen Gucci'den almış olduğun o pahalı kazağın hiçbir suçu yok. Sadece çalmaya biraz ara vermelisin.'' diyerek önümdeki şarkı sözleri yazdığım defteri kapatıp yanıma koydum. Uyandığımızdan bu yana beni ayıltmaya çalışmamız ve kahvaltı yapmamızın dışında yayınlayacağım şarkılardan birini üretmek üzerine uğraşıyorduk. Pek tatmin edici bir sonuca ulaşamadığımızı söyleyebilirdim.
''Belki de kendimizi hareketli bir şarkı yazmaya zorlamamalıyız. Eğer kalp kırıklıklarından oluşan bir albüm hazırlamak istiyorsan ona yöneliriz.''
Kafamı uzandığım koltuğun koluna yasladım. Dün yaşananlardan sonra Harry'nin bu kadar üstüme titremesi hoşuma gitmiyordu çünkü onu çok fazla yorduğumu düşünüyordum. İşin aslı o da rahatsız olduğumun farkındaydı. Sürekli arkamı toplaması, duygusal açıdan destek çıkması, her seferinde isteklerime öncelik vermesi ve bunların hiçbirini bir karşılık beklemeden yapması beni ona karşı mahçup bir duruma sokuyordu. Belki de gerçekten bu kadar iyi davranmaması gerekiyordu.
''Olmuyor, başım çatlayacakmış gibi hissediyorum. Senin bu kadar uğraştığını da görmek istemiyorum. Lütfen, ara ver." dedim yorganın bir kısmını yuvarlayıp kollarım arasına hapsettikten sonra. Bitkin bir şekilde yüzüne bakmam işe yaramış olacak ki kucağındaki gitarını nazikçe sol tarafına bıraktı ve derin bir nefes alıp arkasına yaslandı. Düşünceli gözleri yanıbaşımızdaki pencereden dışarı bakıyordu. Gerçi gördüğü şeyleri incelediğini düşünmüyordum, sadece düşüncelerini toplamak için seçtiği bir odak noktası olmalıydı orası.
''Tamam, ara verelim. Zaten zorlayarak hiçbir şey elde edemeyiz.'' dedi sırtını dikleştirip, ''Peki boş günümüzü ne ile doldurmak istersin?''
Boş kalan dizlerine dirseklerini yaslaylayarak kafasını avuçlarının içine yerleştirmesinin ardından benden bir cevap beklemeye başladığında kendimi tutamayıp güldüm. Dalgalı saçlarının bir tutamı alnına dökülmüş, merakla bana bakıyordu ve o kadar şirin gözüküyordu ki tepki vermemek elde değildi. Çok güzeldi.
''Harry, teşekkür ederim.'' dedim sırtımı dikleştirdikten sonra, ve meraklı bakan gözlerinden yola çıkarak onu aydınlatmam gerektiğini fark ettiğim için konuşmaya devam ettim, ''Benim için o kadar çok uğraşıyorsun ki... Mutluluğumu önemsediğini iliklerime kadar hissediyorum, her şeyden önce bana değer veriyorsun ve senin gibi bir arkadaşa sahip olmayı hak edecek ne yaptım bilmiyorum. Bunu gerçekten her gün kendime soruyorum, bu şansı hak edecek ne yaptım?''
Yaşadığım duygu yoğunluğunu saklamak adına kafamı önüme eğdim. Bu melankolik ruh hâlimin sebebi Harry'ye duyduğum minnetten çok kafamın içindeki karışıklıktan kaynaklanıyordu. Çünkü biliyordum, en yakın arkadaşım beni içinde bulunduğumuz ilişkiden daha fazlası olarak görüyordu ve onun bu mükemmel kalbini kıracak kişi ben olamazdım. Ama hazır değildim. Kalbim hâlâ başkasıyla meşgulken ona hak ettiği karşılığı veremezdim. Yine de bulduğum her fırsatta ona olan minnettarlığımı dile getirmek beni zihnen daha iyi bir yere taşıyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/141060048-288-k728269.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Shining Star
Hayran Kurgu"Yanlışlarla dolu bir geçmişin üstüne yanlışlarla dolu bir gelecek kurmaktan kaçındığım hâlde kendimi sende bulmamın bir anlamı var mı?" ~Moonlight'ın devam kitabıdır.