"9 Saniyede..."

1.2K 99 310
                                    

Louis

Dünyaca ünlü bir fotoğrafçı olmanın en zor yanı bir sürü markayla çalışmak ve içlerinden sadece birini seçip onunla isminizi altın harflerle hafızalara yazdırmak olabilirdi.

Benim seçtiğim marka ise ünlü İtalyan markası Gucci olmuştu.

Nedeni ise sadece bir varlıktı.

Gucci' nin meleği.

Daha önce birçok markayla çalışmış fakat Gucci ile anlaşmaya varmış bir varlık. Çalıştığı markalar da Versace, Chanel, Prada ki sırf onun için özel erkek tasarımı hazırlanmıştı. Evet bunu yapmışlardı ve birçok model çılgına dönmüştü o sene.

Neyse.

Armani, Marc Jacobs, Dior, Valentino ve daha bir sürü pahalı marka.

Ve şimdi Gucci.

Adını çok kez duyduğum biriyle çalışmak için milyonluk anlaşmayı elimin tersi ile itmiş, Gucci' nin 98. yılına özel tasarımı için olan anlaşmaya tamam demiştim.

Çılgınca olduğunun farkındayım ama sikimde bile değil. O modeli yakından göreceğim ve yakıp kül edeceğim ki çapkın bir fotoğrafçı olduğumu bilmeyen yoktu.

Sonunda binaya geldiğimde motorumu asfaltı kesen bir sesle durdurdum. Kaskımı çıkarıp derin bir nefes alırken ayaklarım yerle buluştu. Dağılan saçlarımı düzeltirken girişe doğru adımlamaya başlamış gülümseyerek dikilen valeye kaskımı uzatmıştım. Adamın yüzündeki gülümseme şaşkınlıkla yer değiştirirken göz kırptım.

Deri ceketimi düzeltirken içeriye adım atmış ve gecenin çabuk bitmesi için dileklerimi sunmaya başlamıştım bile.

Davetlerden nefret ederdim.

Gözlerim gümüş, siyah ve beyaz ağırlıklı salonda Bay Diesel'i ararken tüm gözler yavaş yavaş üzerimde toplanmaya başlamıştı.

Mavilerim kahverengilerle buluştuğunda gülümsedim.

"Bay Diesel."

"Bana Stan de evlat."

"Louis o zaman." gülümserken garsonun bıraktığı şampanyadan bir yudum aldım.

Mükemmeldi.

"Asiliğin üzerinde." kıyafetlerimden bahsediyordu.

"Bir sorun olacağını düşünmemiştim."

"Benim için değil ama insanlar için sorun. Nefeslerini tutmaktan ölecek hepsi." sırıtırken baş parmağımdaki yüzükle oynuyordum.

"Takım elbise giyseydim bu gece çok borçlu çıkardın." gözleri kısılıp kahkaha atmaya başlarken sordum.

"Modeliniz nerede?"

"Birazdan burada olur."

"Böyle bir gecede geç mi kalıyor?" kahverengilerdeki sıcaklık bir an için kaybolurken cevapladı.

"Emin ol geçerli bir sebebi var Louis." 

"O sebebi bende öğrenebilir miyim?"

"Benden değil evlat. Benden değil."

"Bu da ne demekti?" bu sırada kırmızı  takım giymiş esmer bir kadın yanımıza geldi. Siyah saçları dümdüz omuzlarına kadar iniyordu.

"Seni eşimle tanıştırayım. Victoria Diesel. Tatlım Louis William Tomlinson." koyu kahverengi gözleri soğuk bakıyordu.

"Tanıştığımıza sevindim."

"Pek öyle durmuyorsunuz Bayan Diesel." koyu kahveler mavilerime öylece bakarken Bay Diesel konuşmayı ele aldı.

LOVE AGAIN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin