EP 10 ཞྭ

274 18 0
                                    


࿐࿐࿐࿐

                                                        
      • Santa Maria di Nazareth kilisesinde eli boş dönen grup Ca' d'Oro gitmek için tam tersi istikamete doğru gidiyorlardı. Büyücüler asasını kullanırken, nephilimler kanatlarını açmış hava uçuyorlardı ve vampirler de koşarak gidiyorlardı. Chanyeol' un aniden durmasına sebep olan kanlar içindeki Jimin'in görüntüsüyle dişlerini sıkıyordu. Jimin sadece eşinin arkadaşı değildi Jimin onun için bir kardeşti her gece yatak odalarına girip onları rahatsız eden üzüldüklerinde mutlu etmeye çalışan bir dertleri olduğu kendi derdiymiş gibi çözüm arayan kardeşti. Gerilen sinirlerini daha da artırıp koşmaya başlayan Chanyeol diğerlerini de geçip 40 dakikalık yolu 25 dakika da vardı. Kapıyı açmadan önce diğerlerinin gelmesi bekledi biliyordu ki; tek başına girseydi cadılar onuda avlarlardı Jimin'i kurtaramadan kendi de aynı vaziyette olabilirdi o yüzden kalabalık olması onun için dezavantajdı.

Taehyung Pov

• Herkesin bir geçmişi vardı kimilerinin ki aşırı ağır kimilerin ki ise sadece zordu. Benim geçmişim de ebeveynlerimin ölümü zordu lakin yanımda hyungum olduğu için hayata tutunmuştum. Hyungumun ölüm haberini aldığımda ben de ölmek istemiştim ama Arkadaşlarımdan olan ailem benim için benimle bile savaşmışlar, sweet blooda gittiğimiz gece hayatımın değişeceğini hissediyordum fakat bu kadar fazla olacağını düşünmememiştim. O geceden sonra hyungumun yaşadığını öğrenmiş ardında hamile kalmıştım ama en güzel getirisi eşimin ve oğlumun olmasıydı. Ne kadar geçmişe gidersem o kadar bulanıyordu zihnim bu yüzden önümde sohbet eden Kai ve Jennie'ye odaklanmaya çalışsamda hyungumun düşüncelerini duyuyordum. Benim için zordu ama onun için iki kat zordu ruh eşini çocuklarının babasını bulmadıkça daha da negatif hale gelecekti ve benim elimden bir şey gelmediği için kendime sinirliydim. Şu an kana ihtiyacı varken eşiyle mutluluğunu paylaşmaya ihtiyacı varken yaşadığı durum onu zorluyordu arada kalbini tutması ise beni korkutuyordu. Camdan dışarıya baktığımda gün ışımaya başladığı farkettim içten içe Jimin'in iyi olmasını ve bizimkilerin onu bulmasını dilerken empati yapmadan duramıyordum. Jeon Jimin'in yerinde olsaydı ne yapardım diye düşünüyorum da kesin delirirdim hyungum benden daha güçlü olduğu sakin kalmak için çabaladığını görmek ona hayranlığımı arttırıyordu. Sarayın kapısından açıldığına dair ses geldiğinde diğerlerine göz gezdirdim onların sesi duymayacak kadar dalgın olduklarını gördüğümde göz devirip ayağa kalktığında bulunduğumuz odanın kapısı açıldığında gördüğüm manzarayla alt dudağımı ısırıp bağırmamak için kendimi sıksam da hyungum için bu geçerli değildi. Eşimin kucağında kanlar içindeki Jimin'i görmek onu son noktasıydı. Ne zaman geldiğini bilmediğim Jin hyung
" çocuklar hariç herkes odadan çıksın. Jungkook sen Jimin banyoya götür küvetin içine yaptır" dediğinde hyungumun kolundan tutup odadan çıkmak için hareketlendiğinde o çıkmamak için direniyordu.
" Hyung o iyi olacak Jin hyunga güven onu iyileştirecek bu yüzden lütfen çıkalım" dediğimde göz pınarlarından akan kan yaşlarıyla ben de ağlamak için direniyordum. İkinci kez hareketlendiğimde bana zorluk çıkarmadan bana eşlik etti.
Herkes odanın dışında beklerken odadan çıkan üstü başı kan olan eşimle kendimi onun kollarına attığım beni sarıp sarmaladı. Kan dolusuna rağmen kendi has orkide kokusu buruma dolduğunda gözlerimi kapatıp huzurla doldum. Arkamdan Jeon oğlum diyen kişiyle arkama döndüm karşılaştığım kişiyle yanlış görüp görmediğimi anlamak için gözlerimi yuvruşladığımda eşim ve karşımdaki kadın bana kıkırdadılar. Jungkook'un ebeveynleriyle karşılaşacağım biliyordum lakin aklımdaki profilde bu kadar genç gözüken kadınlan karşılacağım aklımın ucundan bile geçmezdi. Jungkook
"Tanıştırayım hayatım, annem Jisoo, anne kollarımın arasındaki kişi benim sonsuzluğumun anlamı Taehyung" dediğinde sözlerinden dolayı utanarak saygılarımı sunarken kadın gülümseyerek beni eşimin kollarının arasından kendi kollarının arasına aldı. Yan tarafamızdan öksürük sesi geldiğimde kendimi geriye çekerken diğer kadın
" merhaba tatlım ben Jungkook'un annesi Rosé" diye kendini tanıttığında gözlerimi eşime çevirdim. Yuh ben bu kadarını beklemiyordum diyen iç sesime katılırken Jeon ailesi sakin ki iç sesimi duymuşlar gibi kahkaha atmaya başladılar. Yoongi hyung sırtını duvardan çekerken
" iç sesini duyabiliyoruz Tae" dediğinde rezilliğime sövmek istedim.
Rezilliklerimle boğulmamın ardında odama kaçıp bir daha çıkmamayı dileyerek yatağın üzerine oturduğunda içeriye giren eşimle somurttum.
" Jungkook, Jimin'i nasıl bulduğunuzu söylemedin.." dediğimde yanımdaki yerine aldı.
" Kai'nin dediği yere gittiğimizde tarif etti alana girdiğimizde eski usul zindanlarla karşılaştık, Jimin'i ararken bazı zindanlar ölü bedenlerle karşılaştığımızda korkmadım desem yalan olur. Zindanın derinliklerine gittiğimizde duvarda asılı Jimin'le karşılaştık asıl sorun ona bunu yapanlar ortada yoktu ve Jimin'in açılan yaraları kapanmıyor vücudu kendini yenilemiyordu. Onu zincirlerden kurtardığımızda Jin ve Minseok hyung ona ne olduğunu anlasalar da bize bir şey söylemeden hemen saraya gitmemiz gerektiğini yoksa Jimin'i kaybedeceğimiz söylediğinde aklım çıkmıştı. Yoongi'ye verdiğim sözü tutamadığımı için ölecek gibi hissettim Jimin senin için neyse Yoongi de benim için oydu... onun değerlisinin zarar görmesi beni bitiriyor" diye sözünü bitirdiğinde pembeliklerine bir buse kondurdum.
" Onu buraya getirmen bile büyük cesaretti hayatım, sen olmasan Jimin'i kaybedebilirdik ama şimdi güvenilir ellerde ve o güçlü biri eşi ve çocukları için uyanacak" dediğimde beni kucağına çekip beni içine sokmak istercesine sarıldı. Güvenli alanıma girdiğim için mutlu olurken kapının ardından Jimin uyandı diye sesler geldiğinde mutluluğum ikiye katlandı. Eşimin kollarından ayrılıp ayağa kalktığımda onun gözlerindeki hüzüne bir anlam çıkaramıyordum. Jimin'in uyanması onu sevindirmemiş miydi? Bu imkansıza yakındı. Peki neden hüzün kaplamıştı ceylan gözleri? Bu soru sinsi yılan gibi zihnimde dolanmaya başladığında sertçe yutkunup ona baktım ne kadar bu soru ekarte etmek istesem de girmişti bir kere... ne kadar derin düşüncelere dalmışsam odadan çıktığımın bile farkında değildim. Lisa'nın kucağında bana doğru gelen Jaesun'la tebessüm ederken Lisa'nın gözlerinde fark ettiğim hüzün içime kor ateş düşürdü. Koşarak hyungum odasına girdiğimde yatakta kızını kollarının arasına almış arkadaşımı gördüğümde rahat bir nefes verdim. Tabi bu rahatlama çok kısa sürdü, herkesin yüzünden okunan hüzün beni tedirgin etmeye başlıyordu ve yalnız olmadığımın farkındaydım. Hyungum tedirginlikle yanıma geldiğinde herkesin bildiği ama ikimizin bilmediği bir şeyin varlığı ikimize dokunduğu açıktı. Rosé anne beni ve hyungumu salona çağırdığında hyungumun elini sıkı sıkı tutup resmen salyangoz yavaşlığında salona doğru yürürken hyungumda bana ayak uyduruyordu.
"Hyung neler oluyor? Bu tedirginlik beni korkutmaya başladı" dediğimde
" ben de bilmiyorum kaplanım, korkulacak bir şey olduğunu da sanmıyorum lakin yine de hazırlıklı olmalıyız" diye cevapladığında hızla hyunguma dönüp sarıldım. Beni rahatlamak adına sırtımı sıvazlarken kendimi hazır hissediyordum bu yüzden hyungumun kollarından ayrıldığımda ikimizde vampir hızımızı kullanarak salona indik, Chaeyoung anne oturmamızı işaret ettiğinde yerimizi aldık. Neler olduğunu soracağım sırada Jisoo anne
" sizinle önemli bir konuda konuşmalıyız ama konuya nasıl gireceğimi bilmediğim için direk olarak anlatacağım" diye söze başladığında pür dikkat onu dinliyordum. Jisoo anne
" Jimin'i kaçıran cadılar vampirleri ve nephilimleri nasıl öldüreceğini ebeveynlerinizden öğrendi. Ebeveynleriniz en başından beri cadılarla iş birliği içinde olduğu için Oktauslar onları öldürülmek zorunda kaldılar" dediğinde dünyam başıma yıkıldı. Kimseye zarar vermez dediğim ebeveynlerim katliamın baş kahramanları olduklarını öğrendiğimde asıl beni öldürmekten beter eden Jisoo annenin anne ve babanız sizi öldürmek için cadılarla iş birliği yapmışlar.. demesiydi.

࿐࿐࿐࿐

☑️☑️☑️☑️☑️☑️☑️☑️☑️☑️

Vote ve yorumlarınızı bekliyorum~

Sangue affascinante || " Sweet Blood" VK  ོHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin