EP 8 ཞྭ

276 20 1
                                    


࿐࿐࿐࿐

• Herkes Saerin'in önderliğinde özel uçağa bindiler, Tao etrfına baktığında

"Rita yok" diyene kadar kimse onun yokluğunu fark etmemişlerdi bile. Lilly

" endişelenme görevini tamamlayıp dgelecek" dedi Haerin

" Chiara da yok" dediğinde Lilly

" sebebini biliyorsun lider" diyerek sessizliği sağladı.

Sıkıcı bir yolculuk sonunda uçağın iniş yapmasıyla tamamlandığında herkes yavaş yavaş toparlanıp uçaktan indiler. Jeon kasvetli havaya dayanamıp

" nereye geldik?" dediğinde Saerin

" dindarları, vampirlerin, cadıların, büyücülerin kısaca bütün varlıklar için en önemli yere Venedik'e geldik." diye cevapladı. Haerin duyduklarıyla gözlerini Minseok'a çevirdiğinde Minseok ona göz kırparak endişelenmemesi için sinyal verdi. Bunun üzerine lider vampir belli belirsiz bir gülümsemeyle önderlik eden iki kadını takip ettiğin park halindeki siyah arabaya bindi. Araba hareket ettiğinde camdan dışarıyı seyrederken şehirden uzaklaşmaya başladıklarını fark etti, belli bir zaman biriminden sonra ormanlık alana geldiklerinde araba durduğunda arabadan indiklerinde havanın karardığını gördüler. Jeon vampirlerin sarayına bakarak iç çekerken bu sefer önderliği Haerin yapıyordu. Saraydan içeriye girdiklerinde Haerin'in kalbindeki hissettiği acıyla çığlık atarak yere düştü. Minseok ve Jongdae koşarak kızlarının yanına geldiklerinde lider Minseok'un elini tuttu.

" Baba kurtar beni" diye bağırdığında Jongdae kızının acını alamadığı için üzülürken Minseok sadece geçecek diye teselli veriyordu kızına. Haerin'in acısı bir anda yok olurken derin bir nefes alıp verdi Saerin

" geleceğe müdahale edemezsin ama değiştirebilirsin" diye atıfta bulunduğunda ne olduğunu anlayan Yoongi tebessüm etti. Minseok kızının başını kucağına koyduğunda mutluluktan ağlıyordu kapı aniden açıldığında kanlar içindeki Rita'yla Kris düşündüğü şey olmamasını dilerken Rita'nın kanatları aniden açılıp beyazları yavaş yavaş siyaha kendini bırakırken Kris düşüncesinin onaylanmasından hiç hoşlanmazken Rita'nın arkasından içeriye giren bedenle Jimin'in gözleri kararırken kendini karanlığa tamamen teslim etmeden önce baba diye mırıldandı.

vampirler bir köşede, nephilimler bir köşede ve büyücüler bir köşede rtartışma içindelerken hiç bir olaya karşı yorumda bulunmaya Taehyung oturup ortamdan oluşan kaosu zevkle izliyordu. Chanyeol

" vay be en yakın arkadaşlarımız ilklerin çıktı" dediğinde Jongdae

" biliyorum bize kırgınsınız ancak gizlemek zorundaydık özellikle bizi arayanlar ve bunlar bizim kanımızı isteyen kişilerin ta kendileriydi" dediğinde onlara hak verdiler, bir keresinde Minseok ölüyordu çünkü işin içinde cadılar vardı. Bunun üzerine saray sessizliğe hakim olurken Lilly önderliğinde herkes toplantı odasına girip masadaki yerini aldılar. Saerin

"Jimin senin elçin nerede?" diye sorduğunda Jimin

"ne elçisi?" diye sormasıyla Jimin'in hiç bir şey bilmediğini fark ettiler. Saerin

"sen nephilimsin, her nephilimlerin üstün elçileri olur ve elçiler nephilimleri korur örneğin benim elçim ağabeyin Kris" diyerek açıkladığında Jimin

"Kris benim ağabeyim mi?" diye sorduğunda babası göz devirerek Jimin'e baktı.

" Evet ağabeyin, ruh eşini bulduğunda geçmişini tamamen unutmuştun işin aslı beni ve anneni hatırlaman tuhaf" diye açıklama yaptığında Saerin, Jimin'in avuç içini masadan aldığı hançerle çizdiğinde Jimin hariç Rita'nın da ağızından acı dolu tıslamalar çıktı. Saerin'nin bedenini ele geçiren acıyla çığlık atarken Kris, lilly ve Kwang'ın şaşkın bakışlarına mazur kaldılar. Jimin

"Rita kendine sahip çık, ben iyiyim" dediğinde Rita, Saerin'i serbest bıraktı. Bu durumdan en çok eğlenen Jeon, Chanyeol, Suho ve Yoongi dörtlüsüyken Hoseok ve Yugyeom ise gülmemek için kendini sıkıyorlardı onlara en çok eğlendiren Saerin'in yaratıcı küfürleriydi. Taehyung

"dramanız bittiyse bize de ne olduğunu açıklasanız mı acaba?" diye sorduğunda hiç kimseden cevap gelmezken göz devirip buruna dolmaya başlayan kan kokusuyla vampir hızını kullanarak kaynağına giderken arkasındaki ona seslenenleri umursamıyordu.

Odaya girdiğinde siyah ve kırmızı ağırlıklı olan odayı loş bir ışık aydınlatırken kokular ve ambiyansın kendine çeken bir aurası vardı. Etrafı incelerken odada olan yaşlı kadını anca fark etti kadının önünde duran genç kızın zevk dolu iniltileriyle kaşları çatıp onları izlemeye başladı. Genç kız zevkten dört köşe olurken boyunun kesilmesiyle acının varlığını hissedip elleriyle boyuna tampon yapmaya çalışıyordu yaşlı kadın onu hava kaldırıp ters çevirip altta kalan küvet kanla dolmaya başladığında yaşlı kadın üzerindeki pelerini çıkarıp küvete girdiğinde kendini tamamen kana batırıp çıktığında Taehyung gözlerine inanamadı. Yaşlı kadın yerine 18'lik biri çıkması onun için imkansızken kız varlığını başından beri hissettiği kişiye gülümsedi.

" Bütün kanı ziyan ettin" diye bağırdığında. Taehyung'un isyanına gülerek karşılık veren kız

"endişelenme yakışıklı senin için güzel kanlar bulurum bu kan benim için önemliydi." dediğinde kadında tuhaflık seziyordu fakat bu kadarını beklemeyen Taehyung gözlerini büyüttü. Kadın

"ah bu arada ben Lisa, gerçek adımı bilmene gerek yok... bana bakire kanı bulabilir misin?" dediğinde Taehyung afallayarak HA! diye bağırdı. Kadın Taehyung'un yanında rahat olmasından kaynaklı samimi üslupla konuşuyordu. Taehyung yaşadığı şoku kadının samimiyetiyle atlatırken içeriye girenlerle Lisa göz devirdi. Lisa

" Vay be beni vampir yapıp kara dul diye anılmamı sağlayan kişide buradaymış" dediğinde Jongdae

" hadi ama asırlardır bakire kanı bulacağım diye öldürmediğin ya da dönüştürmediğin kişiler kalmazken beni suçlayamazsın" dediğinde Lisa

"piç senin yüzünde yaşlanıyorum" dedi. Jongdae konuşmanın uzayacağını anladığında susmayı tercih ederken ortamdaki seslikte yankılan höpürdetmem sesiyle Lisa arkasını döndü. Taehyung nereden bulduğu bilinmez kamışı küvete sokmuş kan içerken çok sevimli gözüküyordu. Taehyung, Lisa'ya

" ban hiç öyle bakma bunu da ziyan edemezdim" diye kendini savunduğunda Jongdae ikinin arasındaki diyaloğa şaşırmadan edemedi. Taehyung gördüğü kızla Lisa'ya seslendi

"pişttt baksana şuradaki kızı öldürmeyeceksen kanını içebilirsin " dediğinde Lisa

" maalesef ki; olmaz hem nephilim hem de vampir melezi, bana fani bakiresi lazım" dediğinde Taehyung omuz silkti. Jimin aralarındaki konuşmayı dinlerken aklına gelen isimle tereddüt etse de odadan çıkıp hazırda duran telefonun rehberine girdi bir süre sonra aradığı ismi bulduğunda arama butonuna basarak kulağına götürdüğünde açıldığına dair ses düştü. Jimin

"Sana bir şey soracağım sen de sadece cevaplayacaksın. Sonsuz bir yaşam ister misin?" diye sorduğun evet cevabı aldı. Onun için değerli olan kişinin onayını aldığında mutlu olan Jimin telefonu kapatıp karanlığa doğru yakında görüşürüz diyerek arkasında kalan saraya bakıp vampir hızını kullanarak karanlıkta kayboldu. Taehyung bulunduğu odanın penceresinden dışarıyı izlerken arkadaşının gidişiyle bakışlarının kucağındaki oğluna çevirdi.

" Sanırım amca bir şeyler karıştırıyor " dediğinde Jaesun'un sesi zihinde yankılandı.

" yakında bize gelecek baba" dedi. Jimin koşarak ilerlerken kendi bir an da kefesin içinde bulduğunda afallayıp kafesten çıkmak için çabaladıkça güçten çekiliyor. Kimin ve ne için Jimin'i hapsettiğini bilinmezdi..............

࿐࿐࿐࿐

☑️ ☑️☑️☑️☑️☑️☑️☑️☑️☑️

Vote ve yorumlarınızı bekliyorum~

Sangue affascinante || " Sweet Blood" VK  ོHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin